AHMET KURUCAN | YORUM
Geçenlerde bir arkadaş aradı. Sesinden belliydi, biraz tedirgindi. “Ahmet abi…” dedi, “Bir şey soracağım ama yanlış anlama…”
Sonra sordu. Benim hakkımda bir dedikodu. Nereden çıktığı meçhul. Kimin çıkardığı belli değil. Ama dilden dile, kulaktan kulağa yayılmış. Aile içi bir mesele olduğu için müsaadenizle ayrıntıya girmiyorum…
Aynı hususu bir başka arkadaş da Almanya’dan sormuştu bir ay kadar önce. Kar topu misali büyümüş anlaşılan. O zaman ehemmiyet vermemiştim. Şimdi veriyorum!
Dedi ki telefondaki arkadaşım, “O ortamda şöyle dedim; direkt kendisine soralım…”
İyi ki böyle yaptı…
Bu satırları yazarken Süleyman Demirel’in, Rauf Denktaş’a söylediği şu cümle aklıma geldi: “Dışişleri ve Genelkurmay’da bile yabancı istihbarata çalışan adamlar var. Onun için benden duymadığın hiçbir şeye inanma.”
Ne kadar yerinde bir söz. Bizzat ağızdan duymadığın sürece, duyduklarına inanma! İyi niyetli gibi görünen biri bile, farkında olmadan iftiranın halkası olabilir. Konuşma ortamı değiştikçe, içerik de değişir.
“Ben öyle duydum!” der biri. “Benim çok güvendiğim biri söyledi!” der bir başkası. Derken yalan, gerçekmiş gibi dolaşmaya başlar. Bu noktada Efendimiz’in (sas) şu ikazı kulaklarımızda çınlamalı: “Kişiye, duyduğu her şeyi anlatması günah olarak yeter.”
Ne kadar ağır ve uyarıcı bir ifade. Yani bazen bir haberi sorgusuz sualsiz aktarmak bile, başlı başına bir vebal. Çünkü her söz hakikat değildir. Hakikat olsa bile anlatılacak cinsten değildir. Belki de kişinin özel hayatıdır.
Sana ne?
Bana ne?
Kime ne?
Unutmayın, bu çağda ise en büyük dedikodular, “Ben de duydum!” diyerek başlıyor söze ve kimin kime ne yaptığından ziyade kimin neyi, nerede yaydığı konuşuluyor.
Peki bu işin kaynağı nedir?
İhtimaller çok:
- Kıskançlık olabilir.
- Yanlış anlama olabilir.
- Bilgi eksikliği olabilir.
- Kasıtlı karalama yani itibar suikastı da olabilir.
İnsanlar, yüz yüze sormaktan, yüzleşmekten korkar. Dedikodu, bu korkunun en ucuz kaçış yoludur. Arkasından konuşmak, yüze bakıp konuşmaktan kolaydır çünkü.
Risk yok. Hesap yok. Ama vicdan da yok!
Arkadaşıma şunu dedim: “Teşekkür ederim. Çünkü sen delikanlıca sordun. En doğrusunu yaptın.”
Aramızdaki hukuk bir kez daha güçlendi.
Şimdi buradan herkes için küçük bir not: Eğer bir şey duyarsanız, lütfen gidin o kişiye sorun. Açık iletişim, karanlık söylentilerden iyidir. Varsa bir yanlış, düzelir. Yoksa bir dert, çözülür. Ama konuşmadan hüküm vermek, hem adaletsiz hem ahlaksız bir davranıştır.
Unutmayalım: Dedikodu, şeytanın dilidir. Ama soru sormak, dürüstlüğün yoludur.
Ve hâlâ geçerli olan bir kural var: benden duymadığın hiçbir şeye inanma.
Ahmet Bey, o zaman bu hususa da lütfen biraz açıklık getirir misiniz? Sizin mortgage sistemi videolarınız referans gösterilerek, söylediğiniz gibi, kulaktan kulağa yöntemiyle, Almanya’da banka kredisiyle pek çok kişi ev aldı ve aliyor ve bunun helal olacağı savunuluyor. Bizzat sizin ağzınızdan böyle bir şey duymadık. Eğer bir açıklama yaparsanız, hem yanlışlar önlenir hem de vebal altında kalınmaz. Teşekkür ederim.
Youtube’ta “Ahmet Kurucan mortgage” diye arayarak konu ile ilgili görüşlerine ulaşabilirsiniz.
Ben bunu anlamıyorum, bankadan normal bir şekilde bir Alman gibi Kredi cekip ev almanın hükmü nedir? Ortaya yuvarlak videolar falan değil, bu kadar okumuş adamdan net bir cevap çıkmalı.. vesselam..
Sizin hakkınızda olumsuz bir şeyi sizden duysam bile inanmam. Gözüm kulağım yalan söylüyorsunuz derim geçerim.
Rabbim sizi ve ailenizi muhafaza buyursun
“Almanya’da banka kredisiyle pek çok kişi ev aldı” Demekki orada da devam ediyor. 15 temmuzfan öncede bir çok arkadaş Türkiye’de de kredi çekerek ev almıştı. Toplu paramzı yok ki evi nasıl alalım ki mecburen kredi çektik diıyorlardı.
Tam anlasilmiyor mesele. Bu Tip Sifreli Yazilar bazi Insanlarda daha fazla Su-i Zanna sebebiyet veriyor! Su-i zann yapmak kadar su-i zanna sebeb olmak ta Caiz degildir!
Mal varligi veya Mal alim sekli ile ilgili bir konuysa, bence apacik ortaya koyun! Nasilki Siyasilerin Mal beyani mecburiyet ise, Hizmette buda mecur olmalidir belli araliklarla. Her aldiginiz Taragin beyani demek degildir! Bu hatta HH inde Siyasetten daha önemlidir, cünki HH inde Mal edinmeyle ilgili önemli düsturlar var. Sizde HH inde Adi duyulmus birisiniz!
Hatta Gelir Beynindada bulun!
Kendimden örnek:
Ben Almanyada Devlet Okulunda Ögretmen olarak Calisiyorum, Hanimim Yari Zamanli Anaokulunda Calisiyor.
Aylik Gelirimiz: Ben Ayda 4.500.- € Net Maas
Hanim Ayda 1.200.-€ Net Maas
Cocuk Parasi 765.-€ (3 Cocuk)
Yillik birde 3.500.-€ 13. Maas/ Chrismus Parasi diyede geciyor
Yillik yaklasik 2.500.-€ da Vergi Iadesinden Geri aliyorum.
Mal Varligimiz: Hicbiryerde Evim, Arsam … yok, Kira dahil Aylik sabit giderlerimiz 1.600.-€
Arabamiz Audi A4 2013 Model/110.000 km de, Dizel, Yaklasik degeri 7.500.-€
Evde bulunan bilimum Esyalar, Elektronik Esyalar. Bisikletler, bir Tanesi e-Bike.
Aha bu kadar!
Vesselam
Namık bey bir hata yaptınız sanırım.
Almanya da bir öğretmenin 4.500 euro net maaş alması çok istisnai bir durum.
-Beamter (memur) statüsünde bir öğretmen olmanız,
-A13/A14 seviyesinde olmanız, örneğin Gymnasiumda uzun yıllar deneyimli bir öğretme,
-Üst kademelerde olmanız, örneğin Erfahrungsstufe 6,
-Evli Steuerklasse III ve çocuklu ise Kinderfreibetrag,
-Bavyera veya Baden-Württemberg gibi yerlerde olmanız,
Özel ek görevler varsa örneğin müdür yardımcılığı, koordinasyon görevleri…
gibi ancak bu net 4500 Euroyu alırsınız.
Bence bir an önce Gelir Beyanınızı yeniden yapın.
Eğer vergi beyannamesi henüz kesinleşmediyse, basitçe düzeltme yapılabilir.
Hemen bir Einspruch yapın ve Antrag auf Änderung wegen offenbarer Unrichtigkeit talep edin.
Yok eğer gerçekten 4500 Euro Net alıyorsanız, hemen hakkaniyet gereği durumu Finanzamt a bildirin. Ben gereğinden fazla alıyorum sanırım deyin kontrol etsinler, alanın uzmanları bu NET maaşı alamayacağımı söyleyen uzmanlar var deyin. Geriye yönelik, ikmalen tarh yapsınlar ve uhdenize gelen o fazladan ödemeleri faiziyle iade edin.
Hemen bu ikisinden birini yapın, duruma göre.
Dam baṣında saksağan vur beline kazmayı
Namık Bey, size kalbimin derinliklerinden selamlarımı sunuyorum. Yüreğimi serinlettiniz.
https://youtu.be/rJ9S-DPVpjE?si=WU7c_-qNGmMOKQkz
Aynen Hocama katiliyorum. Cok isabetli olmus!
Kardeşim meselenin bir takva, bir de fetva boyutu var. Ortaya link atmak soruları cevaplamıyor. Neden doğrudan Banka kredisi haramdır denilemiyor anlamıyorum. Hep böyle sağdan soldan cekistiriliyor.. editörü de dürüst olup yorumları yayınlamaya davet ediyorum, hoşuna gidenleri değil..