Barolarla ilgili kanun teklifi yarın Meclis’e geliyor

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Avukatlık Kanunu ve baroların yapısında değişiklik öngören kanun teklifinin yarın sabah Meclis’e sunulacağını açıkladı. Erdoğan, “Meydanı kendi küçük hesapları için toplumun menfaatlerini hiçe sayan muhterislere bırakmayacağız. Meslek örgütleri, genellikle barolarla ilgili yapmayı planladığımız reformlar konusunda bunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

3 saatten fazla süren kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Erdoğan, muhalefet partileri, barolar ve STK’lar tarafından protesto edilerek geri çekilmesi çağrısında bulunulan Avukatlık Kanunu ve baroların yapısında değişiklik öngören yasa teklifinin yarın sabah Meclis’e sunulacağını belirterek, “Çoklu baro yönetiminde kararlıyız” diye konuştu.

Erdoğan korona virüsü salgınına ilişkin olarak ise “Kısa Çalışma Ödeneği’nden faydalanma süresini 1 ay daha uzatıyoruz. Bununla bağlantılı, nakdi ücret desteği de 1 ay daha devam edecek” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

– Bir sonraki toplantımızı kabinemizin ikinci yılını tamamlamış olarak yapacağız. 2 yıllık kapsamlı değerlendirmeyi milletimizle paylaşacağız. Mart ayından bu yana olduğu gibi bugünkü toplantımızın da öncelikli gündemi korona virüsü salgınıydı. Kazanımlarımıza sıkı sıkıya sahip çıkmakta kararlıyız. Baş harflerinden ilhamla TAMAM diye ifade etimiz, temizlik, mesafe ve maske ilkelerinde vazgeçmiyoruz. Amacımız vaka ve vefat sayısını sıfır noktasına çekebilmektir. Ülkemizi risk grubundan uzaklaştırmakta kararlıyız.

– Normalleşme takvimi çerçevesinde birkaç alanda üretimin önünü açtık. Salgın döneminde her kesimi verdiğimiz desteklerle ayakta tuttuk. Nakdi yardımlardan vergi ertelemelerine kadar devletimizin tüm imkanlarını milletin emrine vermiş bulunuyoruz. Salgın tedbirleri kapsamında faaliyetlerine ara veren işletmeler yeniden çalışmaya başladı. Mart ayındaki seviyeye yaklaşmayı görüyoruz.

– Halkımızdan tek isteğimiz kurallara uyarak bize destek olmasıdır. Gelişmiş ülkelerin en çaresiz kaldığı dönemde Türkiye yardıma muhtaç ülkelerin umudu haline geldi.

– Yarın 926 devlet koruması altındaki çocuğumuz ile 274 şehit ve gazi yakını kamu kurumlarına yerleştirilecek. Hanelere 6 milyar lira üzerinde yardım yaptık. Yanında kısa çalışma, işsizlik ödeneği gibi başlıklar altında 18 milyar liraya yakın kaynağı milletimizin hizmetine sunduk. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanma imkanını 1 ay daha uzatıyoruz, nakdi ücret desteği de 1 ay daha devam edecek. Gençlerimize sürekli kişisel gelişim temalı bir çağrıya çıkıyoruz. 35 milyon lira bütçeli çağrılar 8 başlık altında toplandı. 1 Temmuz’dan itibaren projelere başvuru başlayacak.

– Komşumuz Irak’ta yaşayan başta Türkmenler olmak üzere kardeşlerimize yardımı yola çıkarıyoruz. Solunum cihazından, tuluma kadar ihtiyaç duyulan her türlü malzeme var.”

– Küresel tabloya baktığımızda Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa coğrafyasında salgın önemli ölçüde kontrol altına alındı. Salgının sürmesi ülke olarak bizim önümüzü görmemizi zorlaştırıyor. İçeri ve dışarıdaki ortak kanaat Türkiye’nin salgın sonrası yıldız ülkelerden biri olacağıdır. En zorlu şartlarda dahi pek çok zorlu sektörde çarkları döndürmeye devam etmemiz, dünyaya da üretim gücümüzü gösterdi.

– Salgın döneminde hizmete aldığımız hastaneler, barajlar, millet bahçeleri gibi eserler durmak yok yola devam sözümüzü ete kemiğe büründürdü. Yılın başında bu yana 520 fabrikanın faaliyete geçmesi de bunun göstergesidir.”

‘DEVLET BAHÇELİ’YE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM’

– Sadece son 7 yılda özellikle yaşadıklarımızı gözümüzün önünden geçirdiğimizde Türkiye’ye yönelik saldırılar görülecektir. 2013 yılından başlayarak demokrasimize yapılan saldırıdaki amaç Türkiye’nin önünü kesmek, milletimizi bölmek ve devletimize saldırmaktı. Ama bunu başaramadılar. Saldırmaktan vazgeçmediler. Sokakları karıştıramayınca devleti içeriden çökertmeyi denediler. Terör örgütlerini kullanarak insanımızın hayatına kast ettiler. Darbeye kalkıştılar. Milletimiz destansı bir direnişle darbe girişimizi sonuçsuz bırakınca sınırımıza geldiler. Sınırımızdaki saldırı da boşa çıkınca ekonomimize yöneldiler. Hamdolsun bu süreci de geride bırakarak ülke düşmanlarına fırsat vermedik.

– Cumhur İttifakı’ndaki ortağımız MHP ve Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum. İttifak Cumhuriyet tarihine altın harflerle yazılacak bir birlik olmuştur. Ülkemizin hangi meselesini çözmek için harekete geçsek karşımızda aynı kesimleri buluyoruz. Yapıcı her türlü eleştiriye açık olduğumuzu söylememize rağmen karşımızda hep aynı duvarla karşı karşıya kalıyoruz. Milletimizin beklentilerine aykırı uygulamasının sürmesini isteyenlerin yaptıkları hak arama değildir…

– Meydanı kendi küçük hesapları için toplumun menfaatini hiçe sayan muhterislere fırsat vermeyeceğiz. Son olarak meslek örgütleri ve barolarla ilgili yapmak istediğimiz reform konusunda bunun örneğiyle karşılaşıyoruz. Barolar ve meslek örgütlerinin demokratik olmayan yapıları faşizan uygulamalara neden oluyor. Bunun niçin çoklu baro üzerinde duruyoruz. Milletvekili arkadaşlarımız bununla ilgili kanun teklifini yarın sabah veriyorlar.

‘HİÇBİR ENGEL BİZİ YOLUMUZDAN ALIKOYAMAZ’

– Attığımız her adamda fayda ve maliyet analizlerini göz önünde bulunduruyoruz. İstişare mekanizmalarını çalıştırıyoruz. Bizim doğru kabul ettiğimiz hususlarda farklı değerlendirmeler yapıldığını gördüğümüzde düzeltiyoruz. Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştırana kadar hiçbir oyun ve engelin bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeyeceğiz. Durmadan reformları hayata geçireceğiz. Çalışmaları milletimizle paylaşıp gereken adımları atacağız.

– Biz ülkemize hizmet ederken birileri milli ve manevi değerlerimize saldırıyor. Sapkınlıkları normalleştirerek gençleri zehirleme peşindeler. Bu tür marjinal akımları destekleyenler aynı konumdadır. Halkın lanetlediği bu sapkınları kök salma imkanı yoktur. Bunlara karşı tavır almaya davet ediyorum. Türkiye milli ve manevi yapısını hedef alan saldırılar karşısında da mücadele edecek güçtedir.

– Salgın döneminde tüm adımları sağlık merkezli attık. Şimdi üretim, ekonomi ve istihdam merkezli atıyoruz. Yılın ilk çeyreğindeki yüzde 4.5’lik büyüme performansı ülkemizin potansiyelinin göstergesidir. Mayıs ayında başlayan normalleşme takvimini haziran ayında tamamladık. Haziran ayı sektörel güven endekslerinde yüzde 9 ila 30 arasında artış görülüyor… Ekonomik performansın en önemli göstergelerinden biri olan OSB’lerdeki elektrik kullanımı yüzde 26 arttı. Türk ürünlerine talepteki artış gözle görünür hal aldı, ihracatımız yüzde 25 artış gösterdi. Turizm sezonunun bir kısmını kurtarmak için çaba gösteriyoruz. Elbette kayıplarımızı tamamen geri alabilmiş değiliz. Sadece bizim salgının üstesinden gelmemiz yetmiyor. İş yaptığımız ülkelerin de normale dönmesi gerekiyor. Gerçekçi değerlendirmeyle kendimize baktığımızda hem hazırlıklı hem de avantajlı olduğumuzu görüyoruz.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin