Barbaros Şansal’ı Kıbrıs’ta tehdit eden kişiler hakkında dava açıldı

Modacı Barbaros Şansal’a Kuzey Kıbrıs’ta gittiği bir restoranda tehditte bulunan Milliyetçi Demokrasi Partisi Genel Başkanı Buray Büsküvütçü ile Genel Sekreteri Aktaç Atai hakkında, ‘rahatsızlık’ ve ‘uygunsuz tavır ile hakaret’ suçlarından dava açıldı.

Sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek, geçen yıl Kuzey Kıbrıs’tan sınır dışı edilerek Türkiye’ye gönderilen ve hakkında yargı süreci başlatılan Barbaros Şansal hakkındaki “sınır dışı” kararı yeni hükümet tarafından kaldırıldı.

Lefkoşa’ya giden Şansal, yemek yediği bir restoranda Buray Büsküvütçü ve parti üyelerinin sözlü tacizine, tehdide ve hakarete maruz kaldı.

Büsküvütçü, Şansal’a “Güneye gidip, bize ‘işgalci’ diyorsun, bize sövüyorsun, utanmadan buraya geliyorsun. Sosyal medyadan küfrettiğin KKTC’de ne işin var?” dedi. Şansal’ın Büsküvütçü’ye herhangi bir tepki vermediği anlar, restorandaki bir müşteri tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

Şansal’ı tehdit eden kişi gece kulüplerinden haraç kesiyormuş!

Şansal’ı tehdit eden Buray Büsküvütçü 2014 yılında haraç almaktan gözaltına alındığı ve sonra serbest bırakıldığı ortaya çıktı. Bisküvütçü’nün bir işyerinin güvenliğini yapmak için ilk seferde 100 bin Euro ardından fiyatı düşürerek 200 bin TL haraç istediği ifade edildi. O dönem ‘Şiddet tehdidi’ suçlmasıyla gözaltına alınan Büsküvütçü’nün TC uyruklu olduğunu ancak KKTC uyruklu bir kadınla evli olup, bir çocuk babası olduğu belirtilmişti.

KTOS’TAN TEPKİ

Şansal’a yönelik tehditlere ilişkin bir açıklama yapan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, yaşananlara tepki gösterdi.

Açıklamada şöyle denildi:

Barbaros Şansal’a, parti başkanı ve genel sekreter olduğunu söyleyen birileri tarafından yapılan faşist saldırı tamamen polisin ve polisin bağlı olduğu askeri makamların sorumluluğudur. Barbaros Şansal’ın geçtiğimiz yıllarda yasadışı bir şekilde Kıbrıs’tan bir gecede sürgün edilerek, Türkiye’de indiği havaalanında saldırıya uğraması bu gerçeği açıkça ortaya koymaktadır.

22 Ocak tarihinde Afrika Gazetesi’ne yapılan saldırıya da polis göz yummuş ve aranan 9 kişinin eşgali bilinmesine rağmen tutuklama yapılmamış, tutuklanan 6 kişi de TC Elçiliği marifeti ile serbest bırakılmıştır. Görüleceği üzere adamızın kuzeyinde garantör ülke Türkiye’nin güvenlikten sorumlu makamları, suç işleyenleri koruma altına almışlardır. Bu olayda da parti başkanı ve genel sekreter olduğunu söyleyen kişilere polis soruşturma açtığı iddiaları inandırıcı değildir. Yine aynı şahıslar Sendikal Platform’un organize ettiği eylem konusunda da tehdit dolu açıklamalar yapmışlardır. Anlaşılan odur ki, güvenlikten sorumlu makamlarla kol kola hareket eden bu kişiler, düzenlenecek olan eyleme yönelik provokasyon yapma gayreti içine girmişlerdir.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin