HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
MHP lideri Devlet Bahçeli, girdiği ittifaklarda ortaklarını aşağı çekmesiyle hatırlanıyor. MHP Bahçeli, bu kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yaptığı çıkışlarla hem Cumhur İttifakı’nı gerdi, hem de AK Parti içinde çatlak seslerin çıkmasına neden oldu.
Her şeyin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Meclis’te, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında yüzlerce terörist bulunduğu yolundaki açıklamalarıyla başladığını sananlar derin bir yanılgı içindeler.
Soylu’nun bu konuşması, 31 Mart 2019’da sandıktan ortaya çıkan sonuçtan sonra başlatılan girişimlerin bir devamıydı. O gün nasıl ortamı hazırlayıp seçimi iptal etme yoluna gittilerse, şimdi de uydurma gerekçelerle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu yeniden görevden alma peşindeler.
Belirlenmiş tek kararları var o da İmamoğlu’nu Saraçhane’deki başkanlık makamından uzaklaştırmak. Bunun nasıl ve hangi yöntemle hayata geçirileceğini ise zaman gösterecek. “Görevden almaya güçleri yetmez” ya da Faik Öztrak’ın dediği gibi “Gök kubbeyi başlarına yıkarız” tarzındaki çıkışların hiçbir ağırlığı yok.
“Yakın” denecek bir zaman dilimi içerisinde İmamoğlu’nu başkanlıktan alacaklar. Meşhur kurt-kuzu hikayesindeki gibi. Beştepe bir kez İmamoğlu’nun görevden uzaklaştırılmasına karar vermiş durumda. Bulunacak gerekçenin hukuki bir temeli bulunmasa bile bunu yapacak.
BAHÇELİ NE YAPMAK İSTEMEKTEDİR?
Süleyman Soylu’nun İmamoğlu ile ilgili Meclis’te yaptığı çıkış, esas itibariyle unutulmayan acının intikamını yeniden alma girişiminden başka bir şey değil. Bu girişim, Erdoğan’ın kaybetme acısına bulduğu bir çözüm yolu.
Dolayısıyla atılan adımın tesadüfen olduğunu sanmak doğru olmaz. Soylu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan 577 kişinin terör kaydı olduğu yolundaki iddialara savcılardan ses çıkmazken tepki MHP lideri Devlet Bahçeli’den geldi.
Bahçeli, MHP’ye yakınlığıyla bilinen Türkgün gazetesine verdiği röportajda, hedef tahtasına doğrudan Başkan Ekrem İmamoğlu’nu oturttu. Bahçeli, “Terör örgütüyle iltisakı olanları belediyeye alanların bu fiilleri sabit görülürse başta Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalı” çıkışını yaptı.
Bahçeli, iddialarla ilgili daha Bakan Soylu’nun dediğinin dışında ortaya hiçbir belge ve mahkeme kararı konulmadan İmamoğlu’nun gözünün yaşına bakılmamasından söz ediyor. “Biz yapalım, gelecekse mahkeme kararı arkadan gelsin” tavrı içinde.
Güneydoğu’da HDP’li belediye başkanlarına yapıldığı gibi. O gün HDP’li başkanlar görevden alınırken sesini çıkarmayan CHP, şimdi ateş bacayı sarınca feryat ediyor. HDP’li başkanları halk seçmemiş miydi? AK Parti iktidarı, HDP’li başkanları görevden alırken hukuksuzluk yapmıyor muydu?
Bahçeli’ye göre, İmamoğlu görevden alınmalı ve büyükşehir belediye meclisi yeni bir başkan seçmeli.
BAHÇELİ’NİN SÖZLERİ AK PARTİ’DE TEPKİ TOPLADI
Soylu’ya ilk desteği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 23 Aralık’ta partili belediye başkanlarıyla katıldığı Kızılcahamam kampında verdi. İBB’den 15 bin kişinin işten çıkarıldığını öne süren Erdoğan, “Bunun yerine de çoğu kim olduğu, ne olduğu belli olmayan bir kısmı terör örgütleri ile iltisaklı çıkan 45 bin kişi belediyeye doldurdular” diye konuştu. Erdoğan, bu çıkışından sonra İmamoğlu hakkında sessizliğe büründü.
AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, hafta içinde yaptığı açıklamada İçişleri Bakanlığı’nın başlattığı özel müfettiş incelemesinin Başkan İmamoğlu’na yönelik olmadığını söyleme gereği duydu.
Kurtulmuş, “TSK’da FETÖ’cülere karşı yapılan bir operasyon, hükümetin TSK’ya karşı bir tavrını mı ortaya koyar” diye sormuştu. Ne var ki Bahçeli, Kurtulmuş’un, “Buradan siyaset çıkmaz” sözlerine tepki gösterdi.
Bahçeli, isim vermeden Kurtulmuş’u hedef aldı:
“Vahim süreci bir yanda TSK’dan ihraç edilen FETÖ’cülerle ilişkilendirip dönemin Genelkurmay Başkanı hakkında spekülasyona heveslenmek, diğer yandan da İçişleri Bakanını hedef almak namuslu bir davranış sayılamayacaktır.”
Bahçeli’nin Kurtulmuş’a yönelik sözleri bununla da sınırlı kalmadı:
“Adaletin işleyiş, işlerlik ve ilerleyişini sulandırmak en başta terörizme uzatılmış bir zeytin dalıdır ki buna yeltenenlerin midelerinde öğütemedikleri erik kurusu olduğu meydandadır.”
TAYYAR’DAN BAHÇELİ’YE, BAHÇELİ’DEN TAYYAR’A GÖNDERME
İçişleri Bakanlığı’nın girişimi, AK Parti MKYK üyesi Şamil Tayyar tarafından da farklı bir gerekçeyle eleştirilmişti. Tayyar, “İmamoğlu’nun görevden alınması, hiç hak etmediği bir paye olur. 20 yıllık emeklerimize, bu güzel ülkenin geleceğine yazık olur. Lafım ortaya. İsteyen istediği payı alır” demişti.
Tayyar, bu çıkışıyla hem kendi partisindeki bazı kişilere hem de isim vermeden MHP lideri Bahçeli’ye göndermelerde bulunmuştu.
Bahçeli de, Tayyar’a da isim vermeden salvo ateş etti:
“Konuyu millet iradesine dayandırmak, kime yarayıp yaramadığını tartışmaya açmak, lafı ortaya atıp isteyenin istediği payı almasını küstahça ifade etmek sakat bir mantık, savruk bir manevradır.”
AK Parti içinde İmamoğlu hakkında soruşturma yürütülüp yürütülmemesi konusu tartışılırken, konuya Bahçeli’nin müdahil olup Soylu’ya destek çıkması tartışmayı daha da alevlendireceğe benziyor.
İktidar partisinin içindeki görüş ayrılığı konuşulurken, Bahçeli’nin Tayyar’a “küstahça tavır takınmakla” suçlaması tartışmanın burada bitmeyeceğini gösteriyor.
Bahçeli, İçişleri Bakanı Soylu ile Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a dokunulmazlık kılıfı giydirdi. MHP liderinin çıkışı çok net:
“Hükümetimize ve bu iki saygıdeğer bakanımıza yapılan her türlü saldırı bir yönüyle teröre hizmet, teröristlere destektir.”
Bahçeli’nin hükümet içinden iki bakanı kanatları altına alması, AK Parti içinde nasıl karşılanacak? Dahası bu tavır ittifakın iki ortağının ilişkilerinde nasıl bir etki yapacak bunu da önümüzdeki günlerde göreceğiz.
