YORUM | ERHAN BAŞYURT
Sözcü Gazetesi ile Türkiye Gazetesi arasında Bab-ı Ali’nin en çirkin kapışmalarından birisi sürüyor.
Türkiye Gazetesi, 3 gün arka arkaya benim adımı da karıştırarak kendi ürettikleri düzmece mesajlar üzerinden Sözcü’nün sahibinin babası Ertuğrul Akbay’a yükleniyor.
Düzmece yazışmalar üzerinden Akbay ile benim, Sözcü ile FETÖ’nün 15 Temmuz öncesi ve sonrası irtibatlı olduğumu ileri sürüyorlar ve savcılara ‘kayyım’ atamaları için yalvarıyorlar…
***
23 Ocak 2019 tarihli Türkiye Gazetesi’nin manşetinde, benim 15 Temmuz 22:44’ten 18 Aralık 2018 21:01’e kadar facebook üzerinden Ertuğrul Akbay ile yazıştığımı iddia ettiler.
Tamamı uydurma yazışma içerikleri ve fotoshopla montajlanmış sayfaların görüntüsünü de haberde kullandılar.
***
24 Ocak 2014’te yine manşetten, Sözcü’ye saldırdılar ama beni de unutmadılar… Bu kez 23 Ocak 2019’da gazeteci Ergun Babahan’a ‘panikleyerek’ mesaj attığımı iddia ettiler.
Birinci günkü haberde, ‘’Savcılığa da ulaşan belgelerde…’’ diyorlardı.
İkinci gün gazetenin Yayın Koordinatörü Yalçın Koç köşesinden gerçeği ifşa etti;
‘’Bu sırada FETÖ ve Sözcü gibi yapılarla uğraşan ülkenin millî unsurları bize bazı dosyalar göndermeye başladı.
Geçenki yazımda da belirttim, bunları ince eleyip sıkı dokumamız gerekiyordu.
Gelen yazışmalar bir şekilde kamu ile irtibatlı, FETÖ ile mücadelede uzman bilişimcilere ulaştırıldı.
Onlar, doğru olduğuna kanaat getirinceye kadar hiçbiri yayınlanmadı.
Doğruluğu onaylanınca hem gazetemizde yayınlandı, hem de savcılıkla paylaşıldı…’’
Yani, düzmece yazışmalar Koç’a ‘milli unsurlar’ tarafından ulaştırılmış, savcılıkla da Türkiye Gazetesi paylaşmış…
Koç, düzmece belgeleri kendilerinin ürettiğini açıkça itiraf ediyor.
***
Zaten ikinci gün Ergun Babahan ile olduğu iddia edilen düzmece yazışmalarımın ‘videosu’nu da koymuşlar aklı evveller…
Yani ‘milli unsurlar’ 23 Ocak 2019’da gerçekleştiğini iddia ettikleri sahte yazışmayı aynı anda kameraya da alıp, Koç ile paylaşmışlar… Onlar da marifet gibi gazetelerinde barkodla ‘video’ olarak da yayınladılar…
Doğru olsaydı, sadece özel hayatın ve özel iletişimin gizliliğini ihlal suçu işlemiş olurlardı. Ancak yalan ve düzmece olduğu için, organize suç şebekesi olma, sahte delil üretme, hakaret ve iftira, yargıyı aldatma suçlarını hep birlikte işliyorlar.
***
Daha da ilgi çekici olanı şu, düzmece belgeyi ürettiklerini itiraf eden Koç, Star Gazetesi 20 Şubat 2015’te ‘’Sümeyye’ye suikast emri’’ adı altında Emre Uslu ve CHP’li Umut Oran arasında gerçekleştiği iddia edilen düzmece yazışmalar manşet olduğunda da, Star Gazetesi’nin Yayın Koordinatörü’ymüş… Yalan ve iftira bir hastalıktır… ‘Milli unsurlar’ aptal kara kalemleri işte böyle kullanıp çöpe dönüştürüyorlar!
Star Gazetesi, o yalan ve iftira manşeti sonrasında tekzip yayınlamak ve Umut Oran’a 10 bin lira tazminat ödemeye mahkum edilmişti.
Şimdi de Koç ve ekibi Türkiye Gazetesi’nde aynı yalan ve iftira kampanyasını organize suç örgütü olarak üretiyorlar. Gazetenin itibarı da, Arvasiler’in onuru da umurlarında değil…
Diyebilirsiniz ki, Cumhurbaşkanımızın kızı (Sümeyye Erdoğan) üzerinden düzmece belge üreten ve yayınlamaya cesaret edenler, sana mı saygı göstereceklerdi? Haklısınız… Ancak tarihe gerçekleri not düşmek zorunluluğumuz var… Adaletin bir gün mutlaka geleceği umudumuz var…
***
Türkiye Gazetesi hızına alamayıp dün (25 Ocak 2019)’da yine manşetten Sözcü’yle kavgasını sürdürürken beni de alet etmeyi yine unutmadı.
Bu kez, benim Tr724’te yayınlanan yazımda yer alan şu satırları alma nezaketi (!) göstermişler;
“Ertuğrul Akbay ile de Burak Akbay ile de hayatım boyunca tanışmadım. Tanışıklığım ve temasım olan tek medya patronu 9 yıl birlikte çalıştığım Akın İpek’tir. Değil Ertuğrul Akbay ile hayatım boyunca kimse ile Facebook üzerinden yazışmadım. Akbay Ailesi ile ne Facebook ne Twitter ne de başka bir sosyal medya haberleşme programı üzerinden tek satır yazışmam olmamıştır. Tek saniye telefon görüşmem mevcut değildir…”
Bu kadar net bir açıklama onları tatmin etmemiş…
Bu kez benim, Ertuğrul Akbay ile sadece Facebook değil Instagram’da 22 Ağustos 2018’de Kurban Bayramı sebebiyle görüştüğümü iddia edip, başka bir düzmece yazışma ve foto-montaj mesajlama yayınladılar…
‘Milli unsur’, sahte yazışmaların yayın koordinatörü Koç eliyle Türkiye ve Arvasiler’in onurunu kurban etmeye devam etti…
Bizleri de ‘İhlaszedeler’ arasına dahil etti…
***
Savcılara açık çağrımdır;
Bu onursuz düzmece yazışmaları kimin ürettiğini, ‘FETÖ’ istismarını kimin yaptığını, sadece bize değil Cumhurbaşkanı’nın kızı üzerinden de kumpas kurma cüreti gösteren bu ‘milli unusrlar’ın kimler olduğunu ve yargıyı kimlerin aldatmaya çalıştığını, bu örgütlü suç yapılanmasını lütfen ortaya çıkarın…
Facebook ve Instagram’a yazılacak bir tek resmi yazı, benim Ertuğrul Akbay ile tek bir yazışmam olmadığını gösterecektir.
Gazetecilere bile böyle düzmece yalan ve iftira haberle saldıran ‘’aptal ahmakların’’, yalan haberlerle halkı nasıl aldattıklarını varın siz düşünün!!!