HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Arsenal’in irtifa kaybı bir türlü durmuyor. Arsene Wenger’in son iki yılında başlayan düşüş, Fransız menajerin ayrılmasıyla adeta erozyona dönüştü. Premier Lig’de üç hafta geride kalırken, takım son sıraya demir attı. Görevde 20 ayı geride bırakan Mikel Arteta’nın günlerinin sayılı olduğu yüksek sesle dillendiriliyor. Taraftar ise, acı gerçeği yavaş da olsa kabullenmiş durumda: Artık Top 6 ekibi değiliz.
WENGER’İ MUMLA ARIYOR
Arsenal tarihinin dönüm noktası 1996’da göreve Fransız hoca Arsene Wenger’in gelmesi oldu. Fransız teknik adam yönetimindeki Arsenal, 1998-2005 arasına 3 şampiyonluk ve 5 ikincilik sığdırdı. 2003-04 sezonunda tarihi bir başarıya imza atıp namağlup şampiyon oldu. Manchester United’la verdiği şampiyonluk yarışında bir adım geride kalan Arsenal, 2004’te yarışa Chelsea’nin de dahil olmasıyla zirve hasreti yaşamaya başladı.
2016-17 sezonunu Arsenal tabelada 5. sırada tamamladı. 19 yıl üst üste Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden Londra ekibi, ilk kez Devler Ligi dışında kalıyordu. Sonraki sezon bir basamak daha alta indi. Taraftarlar “Wenger out” kampanyası başlatmıştı. Kulüp tarihine adını altın harflerle yazdıran Fransız Wenger, 22 yıllık Arsenal günlerini böylece noktalıyordu. Sorunun Wenger’de olmadığı kısa sürede ortaya çıkacaktı.
KİM GELDİYSE OLMADI
Koltuğa önce Sevilla ile 3 yıl üst üste Avrupa Ligi kupasını kaldıran Unai Emery oturdu. İspanyol teknik adam 1,5 yıl görevde kaldı. Emery yönetiminde 2018-19 sezonunu 70 puanla 5. sırada tamamladı. Emery, 2019-20 sezonunun sonunu getiremeden Aralık 2019’da görevden alındı. Yerine 5 yıl Arsenal formasını terletmiş, genç bir isim Mikel Arteta geldi. 3,5 yıl boyunca Manchester City’de Pep Guardiola’nın yardımcılığını yapan Arteta’nın taraftar nezdinde kredisi oldukça yüksekti. Sezon 8. sırada tamamlanıyordu. Ancak kazanılan FA Cup sayesinde Arsenal, Avrupa kupalarına adını yazdırıyordu.
Mikel Arteta’nın ikinci yılında Arsenal’in hanesine yine 8.’lik düşüyordu. Uzun yıllar sonra Arsenal, Avrupa kupalarında yer alamıyordu. Sıradanlaşma artık durdurulmaz noktaya gelmişti. Bir zamanların efsane takımı son 5 sezonu, ilk 4 dışında tamamladı. Oysa bu yıl beklentiler yüksekti. Belki kimse şampiyonluk beklemiyordu ama en azından sezonu Top 6 içinde bitirme umutları vardı. 3 yılda 400 milyon Euro’ya yakın transfer yapılmıştı. Bu sezon Premier Lig’in transfer şampiyonuydu. Ben White, Martin Odegaard ve Aaron Ramsdale gibi isimlerin de bulunduğu kadrosuna kattığı oyunculara 147 milyon Euro ödedi.
EN KÖTÜ SEZON BAŞLANGICI
Sezona 2-0’lık Brentford mağlubiyetiyle başlayan Arsenal, ikinci hafta sahasında bu kez Chelsea’ye aynı skorla yenildi. Sezonun üçüncü haftasında ise City karşısında resmen dağılıyordu. Sahadan 5-0 mağlup ayrılan Arsenal, son sıraya demir attı. Kalesinde 9 gol görüp, 270 dakikada bir gol dahi atamadı. 1954-55 sezonundan sonra ilk kez sezonun ilk 3 maçından puansız ayrılıyordu. Arsenal, 2003-04 sezonundaki Wolverhampton Wanderers’tan bu yana lige üç maçta sıfır puanla başlayan ilk takım oldu.
RUANDA DEVLET BAŞKANININ İSYANI!
Sezon bir anlamda daha üçüncü haftada Arsenal için bitmişti. Sıradanlaşma artık kabullenilmesi gereken bir gerçekti. Taraftar zaten isyandaydı ama kulübün sponsorları arasından ilginç bir isim de bu yaşananlara tepkisini koyacaktı. Arsenal formasına “Visit Rwanda” reklamını veren Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame de tartışmalara katıldı. Brentford yenilgisi sonrası peş peşe attığı 3 tweet’le oynanan oyuna kızgınlığını belirtti. Brentford’un hak ederek kazandığını söyleyip, “Oyunun kendisi bir yana Arsenal ve taraftarlar buna alışmayı hak etmiyor….HAYIR!!! Bunu Arsenal’in büyük hayranlarından biri olarak söylüyorum,” demişti. Devamında ise şu sözleri kullandı: “Sıradanlığı mazur görmemeli veya kabul etmemeliyiz. Kazanmak için bir takım kurulmalıdır. Eminim hepimiz en ağır yükün kimin omuzlarında olduğunu biliyoruz. Umarım onlar da bilirler, hatta kabul ederler!!!”
Bir devlet başkanı ilk kez bir başka ülkenin takımı hakkında doğrudan yorum yapmış oldu böylece. Arsenal’in insan haklarını ihlal eden bir ülkenin reklamını alması uzun süre tartışılmıştı. Şimdi sponsor, kulübü eleştiriyordu.
‘RAKİBİMİZ BRİGHTON!’
Cristiano Ronaldo’nun 12 yıl aradan sonra Ada’ya geri dönmesinin rüzgarı devam ediyor. Bir Manchester United taraftarına Ronaldo’yu sormak isteyen bir spor muhabiri, yanlışlıkla bir Arsenal taraftarına denk gelir. Ama gündem Ronaldo olunca ona şu soruyu yöneltir: “Ronaldo’nun rakibiniz olması hakkında ne düşünüyorsun?” Taraftarın cevabı, sıradanlığa alışmanın özetiydi: “Ronaldo bizim rakibimiz olmayacak çünkü bizim rakibimiz artık Brighton.”
Premier Lig’de Top 6 takımları yeniden tanımlanmak zorunda. Zira, o listede artık Arsenal bulunmuyor. Gidişatı değiştirecek bir şey yapılmazsa, harcanan milyonlara rağmen o eski günler geri gelmeyecek.
