Ankara’da taht oyunları!

YORUM | M. NEDİM HAZAR

İktidarın esiri olarak yıllardır hapiste tutulan, sevgili meslektaşım ve dostum Mustafa Ünal anlatırdı. Gazeteciler arasında İstanbul “Bizans” olarak tanımlanır. Ankara ise “Kahpe Bizans!”

Ülkenin rejim değiştirmesinden sonra Ankara tam bir saray yönetimi ve tarzına teslim oldu. Ayak oyunları, kulisler, abartılar, yalanların bini bir para.

En acıklı olan ise yandaş medyanın içler acısı durumu.

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Kıyamet kopsa saraydan onay gelmeden haber veremeyen bir medyası var iktidarın.

CHP kontenjanından RTÜK üyesi İlhan Taşcı ülkedeki 1,780 radyo ve televizyondan sadece beşinin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifa haberini verdiğini yazdı mesela.

Taşçı sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “RTÜK İzleme Merkezi’nde 1780 radyo ve televizyonu takip ediyorum, 5 televizyon kanalı dışında Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifa ettiği haberini veren kanal yok. Bu gazeteciliğin bittiğinin resmidir; yazık!” ifadesini kullandı.

Ülkenin bir bakanı istifa ediyor ve bunu sosyal medya hesabından açıklıyor.

Ne bir basın açıklaması, ne bir toplantı…

Üstelik Instagram’dan yapıyor bu açıklamayı çünkü diğer sosyal medya hesaplarının saray tarafından kapatıldığı ileri sürülüyor.

İstifa metninin içeriğine girmeyeceğim zira bir süre önce bir valimizin yaptığı açıklamalardan ülkedeki yetişmiş adam kalitesini gösteren metin analizi yapmıştık. Arzu ederseniz şuradan okuyabilirsiniz.

İpin ucunu gönüllü veya mecbur birilerine kaptırdığınız zaman haysiyetinizle beraber tüm mesleki ve etik değerleriniz de sıfırlanıyor maalesef.

Kendi başına su ısmarlayamayacak duruma geliyorsunuz ne yazık ki!

Yunus isimli bir arkadaşım vardı.

Her sene İstanbul film Festivali’nde beraber izlerdik filmleri.

Neyse, Yunus ile bir film izledikten sonra çıkışta şöyle derdi: “Abi ‘film nasıldı?’ diye sorarlarsa, ne diyeyim?”

Fena olmayan bir sinemacı gençti Yunus ama maalesef iktidar fanatizmi pek çok yetenek gibi onu da köreltip sıradanlaştırmış olsa gerek.

Mesele Yunus değil zaten, iktidarın bağımlısı hale geldiğiniz an iki şey kaçınılmaz oluyor.

Birincisi muktedirin talepleri. Her geçen gün artan bir istek ve uşaklık talebi olur.

İkincisi bununla paralel olarak körelen kişiliğiniz, onurunuz, ahlakınız.

Havuz medyasında böyle yüzlerce isim var maalesef.

Berat Albayrak’ın istifası sonrasında Saray’ın en ufak bir emare göstermemesi dedikodu kazanının altını da harladı doğal olarak.

Kimi yeni gelen Merkez Bankası başkanına bağlıyor meseleyi, kimi istifa etme noktasına gelen 40 vekilden bahsediyor, kimi damat ile kayınpederinin arasının açıldığını söylüyor.

İhtimal ki hiçbiri doğru değil.

Bu arada piyasaların istifaya tepkisi de enteresan oldu.

Albayrak’ın istifasıyla döviz kurunda anlamlı bir düşüş yaşandı ve bu düşüş finans çevrelerinde “boş koltuk daha çok itibarlı” esprilerine sebebiyet verdi.

Elbette bin bilmem kaç odalı sarayın koridorlarında neler dönüyor bilemeyiz. Bizans’ın en acımasız dönemini yaşıyor Ankara’daki Saray.

Saray’a yakın bazı kaynaklar, Erdoğan’ın Türkiye’nin iflas ettiğinden haberi olmadığını, Albayrak’ın bunu ustalıkla kayın pederinden gizlediğini söylüyorlar.

Doğru olma ihtimali çok düşük, çünkü Erdoğan, Berat gibi kırk tane veledi tek tesbih hattında fır döndürür.

Ancak bu tür kapalı rejimlerde gerçeğin görüntüsü bir süre sonra o kadar çok rahatsızlık verir ki, kimse korkudan hakikati dile getiremez.

Bu sebeple bir yandan danışmanlar, diğer yandan akrabalar, öte yandan yandaş medya, iş adamları herkes kendince bir entrika ile gemisini yürütmeye çabalıyordur.

Bu arada olan ülke gemisine oluyor tabi. Karaya oturduğunun farkında bile değiller.

Hatta tam tersi ülkenin uçtuğuna filan inanıyorlar.

Damat Bey gerçekten istifa etti mi, bilmiyoruz.

İstifasından Reis’in haberi var mıydı, onu da bilmiyoruz.

Yerine kim gelecek, muamma. (Bu yazı yazıldıktan sonra, o makama Lütfi Elvan atandı.)

“Ekonomi benden sorulur” diyen ve açıkçası kendisi dışında kimi kurban verirse versin ülkenin düzelmeyeceğini de çok iyi bilen Erdoğan bundan sonra nasıl bir hamle yapar, herkes merak ediyor.

Bir gerçek var: hiçbir ciddi devlette böyle rezalet şeyler olmaz. Bir bakanın istifa edip etmediğini bile bilmeden piyasalar gitmez.

Gidiyorsa, zaten o ülke tek adam rejimidir. Kim istifa ederse, kim gelirse gelsin, mevcut düzen devam eder.

Tam gaz dibe doğru anlayacağınız…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin