Almanya Federal Kriminal Dairesi, Türkiye’nin Batı Balkan suç çetelerinin sığınağı haline geldiğine dair rapor yayımladı. Açıklanan son rapora göre Almanya’da 2021’de organize suçlarla bağlantılı 7 bin 53 kişi hakkında işlem yapıldı, bunlardan yüzde 10,9’unu ise Türkler oluşturdu. Bu oran da 818 Türk vatandaşına tekabül ediyor. Alman zanlılardan 54’ü sonradan Alman vatandaşı olan Türkler.
Artı49.com’da yer alan habere göre, Almanya Federal Emniyet Teşkilatı’nın (BKA) 2021 Organize Suçlar Raporunu açıkladı.
“UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞINDA İKİNCİ SIRADA TÜRKLER YER ALDI”
Uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı şüpheliler arasında Almanlar birinci, Türkler ikinci, Arnavutlar ise üçüncü sırada yer aldı.
BKA’nın raporuna göre uyuşturucu kaçakçılığı ile bağlantılı soruşturmalara konu olan maddeler arasında yüzde 40 ile esrar birinci, yüzde 26,6 ile de kokain ikinci sırada. Yüzde 25,7 ile üçüncü sırada haşhaş, marihuana ve eroin gibi farklı türdeki uyuşturucular geliyor. Sentetik uyuşturucularla bağlantılı olanların oranı yüzde 6,5 iken sadece eroin kaçakçılığı soruşturmalarının ise yüzde 2,7 olduğu göze çarptı. Ancak yetkililer, daha az ele geçirilmesinin eroinin ülkeye daha az sokulduğu anlamına gelmediğini söylüyor.
“TÜRKİYE GÜZARGÂHTA DEĞİL AMA TÜRK VATANDAŞLARI ÖNEMLİ YER TUTUYOR”
Almanya Gümrük Direktörlüğü değerlendirmesinde, Almanya’da en çok ele geçirilen uyuşturucu olan kokainin ülkeye ağırlıklı olarak Orta ve Güney Amerika ile Karibik’ten deniz yoluyla Avrupa’ya getirildiğini, havayolu veya karayolu ile de ülkeye sokulmaya çalışıldığını belirtti. Kokain ticaretinde Türkiye güzergâhta yer almıyor, ancak suça karışanlar arasında Türk vatandaşları önemli bir yer tutuyor.
Alman Gümrük Direktörlüğü ayrıca Türkiye’nin Yakın ve Orta Asya’dan sevkiyatı yapılan eroin ve afyonun Avrupa’ya ulaştırılmasında Balkan rotası üzerinde bulunmasından dolayı ağırlıklı olarak “transit ülke” rolü oynadığı açıklamasını yaptı.
BKA da eroinin Batı Avrupa’ya TIR’larla Afganistan, Pakistan ve İran’dan ağırlıklı olarak iki güzergâh kullanılarak getirildiğini, bunların da Balkan ve Karadeniz rotası olarak tanımlandığını belirtti. BKA, Balkan rotasının Türkiye, Yunanistan veya Bulgaristan üzerinden Sırbistan veya Romanya’ya, oradan da Batı Avrupa’ya ulaştığına, Karadeniz rotasının ise Türkiye, Kafkaslar, Karadeniz, Ukrayna, Moldova veya Romanya üzerinden ilerlediğine dikkat çekti.
Alman emniyeti BKA, “Türkiye’nin bir süredir Batı Balkan organize suç örgütlerinin sığınağı haline geldiği” değerlendirmesini yaptı. BKA’nın son raporunda ayrıca son yıllarda organize suç çetelerinin daha çok silahlandığı ve daha da sık şiddete başvurduğuna dikkat çekiliyor.
İSTANBUL’DA ÖLDÜRÜLEN SIRP MAFYA ÖRNEĞİ
Bunun bir örneği de kısa bir süre önce İstanbul’da yaşandı. İstanbul’un Şişli semtinde 8 Eylül’de Karadağ’daki etkili mafya örgütlenmelerinden Skaljari’nin Sırp uyruklu lideri Jovan Vukotiç düzenlenen bir silahlı saldırıda öldürüldü. Vukotiç’in ölümüyle bağlantılı Türkiye’de operasyonlar düzenlenmiş, saldırıyı rakipleri ‘Kavac’ adlı suç örgütü yöneticisi Radoje Zivkoviç’in Türkiye’deki bağlantıları aracılığıyla gerçekleştirdiğinin saptandığı duyurulmuştu. 16 Eylül günü düzenlenen operasyonla da Türk güvenlik birimlerinin cinayet zanlıları Radoje Zivkoviç ve Zdravko Perunoviç ile kendilerine yardım ettikleri belirlenen 10 kişiyi gözaltına aldığı açıklandı.
