AİHM, MİT’e verilen ‘sınırsız dinleme’ kararını hukuksuz buldu: Özel yaşam ihlal edildi

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) MİT’in başvurusuyla 2005 yılında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi verdiği, “Bütün Türkiye vatandaşlarının iletişimin 1,5 aylığına dinlenmesi ve elektronik iletişimin takibi kararının” özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğine hükmetti. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun başvurusunu karara bağlayan AİHM, hükmü veren Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar ile özel yaşamın gizliliği ile etkin soruşturma hakkının ihlal edildiğini açıkladı.

Tanrıkulu, Diyarbakır MİT Bölge Başkanlığının isteği üzerine, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 6 Mayıs 2005’te “yoğun suç şüphesi bulunan kişilerle sınırlı olması gerektiği halde bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını kapsayacak şekilde, 1,5 aylığına iletişimin dinlenmesi ve elektronik iletişimin takibi kararı vermesini” yargıya taşımıştı. Sezgin Tanrıkulu’nun başvuruları iç hukuk mekanizmalarınca reddedilince, AİHM’e başvurmuştu. Mahkeme verdiği kararla Tanrıkulu’nu haklı buldu.

AİHM’e başvuruyu yapan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu

Türkiye’de mahkemeler soruşturmaya izin vermedi

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar, MİT’e, 8 Nisan ile 30 Mayıs 2005 arasında tüm ulusla ve uluslararası iletişimi izleme yetkisi veriyordu. Tanrıkulu iç hukukta yaptığı başvurusunda, mahkemenin kararını, Haziran 2005’te gazeteden öğrendiklerini belirtti. Ancak Tanrıkulu’nun şikayeti sonucunda mahkemeden izleme talebinde bulunmuş olan MİT görevlileri hakkında takipsizlik kararı verilirken, Adalet Bakanlığı da kararı veren hakimler ve talep eden savcı hakkında “ulusal güvenlik” gerekçesiyle soruşturma izni vermedi.

Tanrıkulu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesinde düzenlenen “özel yaşamın, aile hayatının ve haberleşmenin gizliliğinin” ihlal edildiğini, ayrıca 13. maddedeki etkin soruşturma hakkının tanınmadığını ifade ederek AİHM’e başvurdu.AİHM bugünkü başvurusunda, her iki maddenin de ihlal edildiğine hükmetti. Tanrıkulu’na manevi tazminata karar verilmezken, Türkiye 1200 Euro’luk mahkeme masrafını ödemeye mahkum oldu.

“Kararda bir sanık, şüpheli veya zanlı ismi yok”

Tanrıkulu, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına itiraz edeceklerini açıkladığı basın toplantısında, “Karar verilmesini isteyen MİT yetkilisi, karar verilmesini talep eden savcı, dinleme kararını veren yargıç ve bu kararı uygulayan MİT görevlileri, bu suçun ağırlaşmış şeklini, her vatandaşa karşı ayrı ayrı işlemişlerdir” demişti.

Tanrıkulu ayrıca,“Her yurttaş, işlediği suçun karşılığı olan cezayı çekmek durumundadır. Hiçbir kişi ve hiçbir organın suç işleme bağışıklığı yoktur. Yurttaş olarak, her birimize karşı suç işlendiği için, yasalardan doğan başvuru hakkımızı kullanıyoruz. Suçun işlendiği yer itibariyle, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunuyoruz.” demişti.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin