Ahlaksızlığın sıradanlaşması

YORUM | ALPER ENDER FIRAT

67 milyon dolar nasıl bir paradır diye merak ediyorum. İnsan oturup saymaya kalksa kaç dakikada sayabilir ya da kaç çanta dolusu para eder? Mesela filmlerde gördüğümüz para dolu çantanın içinde kaç dolar vardır? Hatırlayacaksınız, La Casa De Papel dizisinde bir milyar euroyu basmak için İspanya Merkez bankası matbaalarında günlerce çalışmışlardı. Ağızda kolayca söylenen, konuşurken çok da hesaplamadığımız paraların gerçek dünyadaki hacmini hep merak etmişimdir.

Ankara bürosunda ekonomi haberleri yapan çok sevdiğim bir muhabir arkadaşımız vardı. Haberleri yaparken rakamları çok kolay yazardı. Mesela falan düzenlemeden hazineye 200 milyon dolar gelir sağlanacak, ya da falan anlaşmadan 3 milyar dolar gelir elde edilecek türü haberler kaleme alırdı. Bir gün arayıp ona bunları sormuştum. 100 milyon doların ne kadar tuttuğunu, ne kadar bir sürede sayılabildiğini vesaire. Sonra da dedim ki eğer bir gün oturup 10 milyon doları sayarsan bir çırpıda kazanç diye yazdığın milyar dolar haberlerini hiç sorgulamadan yayınlayacağım.

BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 67 milyon dolar paranın ülkeden kaçırıldığını ve Erdoğan’ın çocuklarının vakfı aracılığıyla ABD’ye gönderildiğini açıklayınca ben dahil herkes dudak büktü. Ya bu para da nedir? 67 milyon dolar bu adamın dişinin kovuğunun kovuğuna bile yetmez. Bir siyasi parti lideri olan Muharrem İnce el yükseltti ve açıklanan rakamı çok az bularak “60 milyon dolar… Kaçacak adamın çaycısında olur o kadar para” dedi. Bu nasıl bir yüz aşınması, bu nasıl bir çürümüşlüktür. 24 Haziran seçimlerinin cumhurbaşkanı adayının bile gayet normal bulduğu, çaycıya havale edip, insanların aklında normalleştirdiği paralara bakar mısınız? “Olur olur o para çaycısında bile olur…”

Hepimizin dudak büktüğü bu parayı bir kişinin eliyle sayabilmesi için – 100’er dolarlık banknotlar olduğunu varsayarsak – 190 saat hiç durmadan çalışması gerekirdi.

Herkes bu parayla kaçılır mı kaçılmaz mı diye tartıştı ve 67 milyon doların kaçmak için yeterli bir para olmadığına kanaati oluşunca ABD’ye gönderilen bu paralar normal bulundu ve bununla ilgili Saray’ın çocukları tertemiz aklandı. AKP sözcüsü Ömer Çelik de bu iddiaların toplumda siyasi bir karşılığı olmadığını söyleyerek yaptıklarının suç olmadığı çıkarımını yaptı. 

Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı rakamların konuşulduğu zamanda Binali Yıldırım’ın oğlunun 78 villasını satıp ABD’ye yerleştiği, Veysel Eroğlu’nun kızının da Acarlar’daki 12 villasını satışa çıkardığı haberleri yazıldı. Demek ki kaçıyorlar diye yeniden şayia çıktı ama kimse vaktiyle bakanlık yapmış bir adamın kızında 12 tane villa nasıl olur diye sormadı. Acarlarda vasat villalar 45, biraz daha iyi konumda villalar 65 milyona satılıyor. Üstelik Veysel Eroğlu daha önce yolsuzlukla hiç anılmamış bir isim. İsmi yolsuzlukla anılmamış bir siyasetçinin bile kızında 12 tane villa olması ihtimalini kimse garipsemiyor. Yolsuzluk yapanları siz düşünün artık.

Bir bakan aldığı maaşı hayatı boyunca harcamasa orada bir villa almaya yetmez. Eroğlu’nun ve yakınlarının başka ne mal varlığı var ve bunları nasıl elde ettiğiyle ilgili de bir bilgimiz yok. 

Sadece Eroğlu değil ülkedeki siyasetçilerin ve yakınlarının mal varlığıyla ilgili de bir haber yapılsa ve hepsi tek tek ortaya çıksa kimse “vay be!” ünlemi bile çıkmaz, bunun toplumda, siyasette ya da yargıda hiçbir karşılığı olmaz.

Beşiktaş’ın başkanı 200 milyonluk vergiyi siyasilere yalvar yakar 16 milyon liraya düşürdüğünü açık açık ve bir başarı olarak anlatıyor. Delegelerde olumlu karşılık bulduğundan dolayı da yeniden başkanlığa seçiliyor.

300 milyonu aşan borçla küme düşen Malatyaspor’un başkanı hakkındaki yolsuzluk iddialarına taraftar derneği başkanı açıklama yapıyor ve geçmişte olan olmuş biz bunlarla uğraşmadan önümüze bakalım diye açıklama yapıyor.

Yani ülkenin neresine baksan toptan bir ilkesizlik, yüzsüzlük, çürümüşlük görünüyor.

AKP iktidarının bu ülkedeki en büyük tahribatı da budur. Ahlaksızlık olağanlaştı, sıradanlaştı, normalleşti.

Hiçbir vahşet, hiçbir kepazelik, hiçbir günah insanları hayrete düşürmüyor, harekete geçirmiyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

3 YORUMLAR

  1. Ama kâfir! Batıda birkaç yüz dolarlık harcama istifa, soruşturma konusu olabiliyor. Toplum, medya hesap soruyor. Ama Müslüman toplumumuz da hırsız alkışlaniyor, yakalayan polis-savci-hakim gözünü zindanda açıyor ve toplum bunu görmezden geliyor. Büyüğümüzun tabiriyle “Nasıl olacak ki”

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin