Bir hakim ile 54 gazetecinin mal varlığına gasp

İstanbul 11.Sulh Ceza Hâkim, Hizmet Hareketi’ne yönelik cadı avı kapsamında tutuklu ve haklarında yakalama kararı olan 54 gazetecinin tüm mallarına el koydu.

İçlerinde kısa süre önce vefat eden Zeki Önal’ın da (Ahmet Selim) gazetecilerin mallarını gasp eden kararda şunlar yazıldı:  “Feth… silâhlı terör örgütüne üye olmak suçundan yürütülen soruşturma kapsamında, şüphelilerin üzerlerine atılı terör örgütüne üye olma suçunu işledikleri, şüphelilerin terör örgütüne finansman desteği sağladıkları yahut terör örgütü üyesi olmalarının verdiği avantajla malvarlığı elde ettikleri, elde ettikleri mal varlığını terör örgütünün emrine sundukları yönünde yeterli kuvvetli şüphe bulunduğu, bir kısım şüphelilerin mal kaçırmaya çalıştıkları dikkate alınarak talebin kabulü…”

Mal varlıklarına el konulan gazetecilerin isimleri şöyle:
Hamit Bilici, Behçet Akyar, Adil Gülcek, Abdullah Katırcıoğlu, Abdullah Aymaz, Hüseyin Turan, İbrahim Karayeğen, Zafer Özsoy, Yüksel Durgut, Veysel Ayhan, Şeref Yılmaz, Şenol Kahraman, Süleyman Sargın, Şahin Alpay, Sevgi Akarçeşme, Sedat Yetişkin, Ömer Karakaş, Osman Nuri Öztürk, Oktay Vızvız, Nuriye Ural, Nevzat Güner, Mümtazer Türköne, Mustafa Ünal, Murat Avcıoğlu, Mehmet Akif Afşar, Mehmet Kamış, Lalezer Sarıibrahimoğlu, Kemal Soydemir, Hüseyin Döğme, Hilmi Yavuz, Hamit Çiçek, Hakan Taşdelen, Fevzi Yazıcı, Faruk Akkan, Faruk Kardıç, Erkam Tufan Aytav, Melih Kılıç, Ekrem Dumanlı, Cuma Kaya, Cevdet Türkyolu, Bülent Korucu, Bülent Keneş, Ali Bulaç, Ali Ünal, Ali Akbulut, Alaatin Güner, Ahmet Turan Alkan, Ahmet Metin Sekizkardeş, Zeki Önal, Osman Nuri Arslan, Metin Tamer Gökceoğlu, Mehmet Özdemir, İhsan Duran Dağı, Mehmet Özdemir.

     *  *  *

Süleyman Sargın: Bu bilgiyi, giden üç kuruşluk eve üzüldüğüm için paylaşmadım, maksadım….

Gazeteci Yazar Süleyman Sargın, gaspın ardından Twitter hesabından şunları paylaştı:
Rahmetli babamın bizi kiradan kurtarmak için on yıl önce aldığı eve el koymuşlar. Dünyanız sizin olsun!Rabbim ahiretimizi kaybettirmesin… Bu bilgiyi, giden üç kuruşluk eve üzüldüğüm için paylaşmadım. Maksadım, haramiliğin düştüğü çirkefliğe dikkat çekip tarihe not düşmekti. Onbinlerce masumun zindanlara atıldığı, yüzbinlercesinin işsiz kaldığı, binlerce kişinin yurdunu yuvasını terkettiği bir yerde ev için… Ev için üzülecek değiliz. Ancak merhum Ahmet Selim abinin bile evine çökecek kadar gözü dönmüş bir caniliği de vurgulamak gerekiyor. Hocamızdan öğrendiğimiz şey, buradan göçerken, elimize bulaşan dünyanın tozunu toprağını silkeleyip tertemiz gitmektir… Rabbimizden niyazımız, hocamızı ve kardeşlerimizi utandıracak bir yanlışın içine düşmeden tertemiz bir şekilde bizi huzuruna almasıdır…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin