HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Beşiktaş’ın gruptaki ikinci maçı bir anlamda umuda yolculuktu. Maç öncesi tüm şartlar temsilcimizin aleyhineydi. Rakip sadece Ajax değildi. Tam 11 oyuncusu sakatlık veya hastalıktan dolayı kadroda yoktu. Sergen Yalçın’ın sahaya sürdüğü zorunlu 11’den daha etkili olacak isimler sakattı. Tüm hesaplamalarda ibre Ajax’tan yanaydı. Nitekim daha ilk düdükle birlikte bu gerçekle yüzleştik.
ÇOK SAKAT VAR
Siyah Beyazlılar’da Atiba, Teixeira, Pjanic, Ghezzal, Welinton, Vida, Larin, N’Koudou, Mehmet Topal ve Necip sakatlıkları nedeniyle Hollanda’ya götürülmedi. Bu isimlere Covid-19 testi pozitif çıkan Montero da eklendi. Sakatların vurduğu Beşiktaş’ta UEFA listesinde yer almayan Güven Yalçın da maçta forma giyemedi. Takımın iskeletini oluşturanların yokluğu, Beşiktaş’ın gücüne derin darbe vuruyordu. Maçı Ajax’ın kazanmasından ziyade, skorun büyüklüğü konuşuluyordu. Bu yorumu yapanlar haksız da değildi. Beşiktaş’ı küçümsemekten ziyade, eldeki verilerden hareketle varılan sonuçtu. Asların sakat olduğu Beşiktaş’ta yedek kulübesinde 6 oyuncunun olması durumun vahametini anlatmaya yetiyordu.
10 MAÇTA 43 GOL ATTI
Rakip Ajax ise her takım kelimenin tek anlamıyla istim üstündedir. Son 25 maçında kaybetmeyen bir Ajax var. Son yenilgisini Avrupa Ligi’nde nisan ayında Roma karşısında almıştı. Şampiyonlar Ligi’nde ilk maçta deplasmanda Sporting’i 5-1 yenerek gücünü test etmişti. Oynadığı son 10 maçta 4,3 gol ortalamasını tutturdu. 43 gol atıp kalesinde sadece 2 gol gördü. Hollanda Ligi’nde ise 7 maçta 30 gol atıp, bir gol yedi. Bu rakamlar net Ajax fotoğrafını önümüze koyuyordu.
POZİSYONLAR HARCANDI
Fransız hakemin ilk düdüğüyle birlikte Ajax oyunu temsilcimizin sahasına yıktı. Daha ilk dakika dolmadan Gravenberch kalemize ilk şutu gönderdi. Ajax sazı eline alıp, oyunu istediği gibi yönlendirdiği dakikalarda ilk ciddi pozisyonu Beşiktaş buldu. Dakikalar 10’u gösterdiğinde Ajax teknik patronu Eric Ten Hag’ın “Beşiktaş’ta en çekindiğim isim” dediği Batshuayi’nin şutunda top direkten oyun alanına geldi. Beşiktaş nadir yakaladığı fırsatları ya pas hatasıyla ya da topu zamanında ayağından çıkarmadığı için kolayca harcadı. Josef De Souza kritik pas hataları, Kenan Karaman ise topu gereksiz ayağında tutarak pozisyonları harcadı.
Oyunun mutlak hakimi Ajax ilk golünü 17. dakikada Berghuis’in ayağından, ikinci golünü ise devrenin sonlarına doğru Haller’le buldu. Dusan Tadic’in boş kaleye kaçırdığı pozisyonun dışında kalecimiz Ersin’in mutlak gollük pozisyonlardaki başarısıyla ilk devrede fark ikide kaldı.
STOPERDE 17-18 YAŞINDA GENÇLER
İkinci devrede de değişen bir şey yoktu. Top ve oyun hakimiyeti Ajax’taydı. Batshuayi yakaladığımız gollük pozisyonu cömertçe harcayınca saçlarımızı yolduk. Bu kadar çok sakatın olduğu bir maçta sorumluluk alması gereken Salih Uçan, Batshuayi ve Kenan Karaman bekleneni veremedi. Stoper mevkiinde biri 17 diğeri 18 yaşında Berkay ve Serdar’ın oynaması aslında maçın özetiydi. Serdar ikinci kez Beşiktaş formasını giyerken, sakatlanan Umut Meraş’ın yerine oyuna giren Berkay ilk kez A takım formasını sırtına geçiriyordu.
Bu kadar eksik ve güç dengesinin aleyhte olduğu bir maçta fazla yorum yapmak da anlamsız. Sahada tek taraflı bir oyun 90 dakika boyunca devam etti. Yenildik ama ezilmedik muhabbetine hiç girmeyeceğim. Mevcut şartlarda bu kadar oldu. Beşiktaş’ın hedefini revize edip, artık üçüncülüğü gözüne kestirmesi lazım.
