Yunanlı askerin telefonunda ByLock çıktı!

YORUM | LEVENT KENEZ

Tam ‘kör istedi bir göz, Allah verdi iki göz’ misali.

Nasıl olur hala bir tek Yunanlı pazarlık için tutuklanmadı derken bizim komşu kendi ayakları ile geldi, girdi kafese.

“Yunan askerleri gözaltına alındı” haberlerinden sonra tutuklanacaklarını tahmin etmek zor değildi. Ve nitekim tutuklandılar.

Her iki ülkenin, sınırın her iki yakasını avucunun içi gibi bildiğini düşünürsek ve her iki tarafın da mebzul miktarda sivil devşirmesinin olduğunu da hesaba katarsak, iki Yunan askerinin hem üniformalı hem elinde tüfeklerle casusluk için gelme ihtimalleri son derece düşük. Hele bu çağdaki teknolojik imkanları hesaba katarsak. Ama prosedür gereği ülkeye yasa dışı giriş, casusluk ve askeri bölgeye izinsiz giriş yapma ile suçlanmaları normal. Yunanistan’daki TSK mensupları olmasa kısa sürede çözülebilecek bir sorun bir krize doğru gidebilir.

TECRÜBELERİME DAYANARAK SÖYLÜYORUM

Acizane bir Meriç nehri macerası ve çok daha önemlisi 54. Mekanize Piyade Bölüğü çavuşluğu gibi engin askeri tecrübeler ışığında bir bölge uzmanı olarak konuşursam cep telefonları olduğu halde yolunu kaybedip bizim tarafa geçmeyi nasıl becerdiler büyük başarı! Bir diğer başarı da bizimkilerin yakalayabilmiş olması. Ama Kuzey Kore tarafına geçen Güney Kore askerinden şu an için çok daha talihsiz bir durumdalar. Hani sanki bir kurgu var da bunlar ya bilerek ya da parayla bizim tarafa geçmiş olabilir bile diyor insan.

Ha dünyadaki rehine avcısı imajını düzeltmek için teslim edebilir mi? Her şey olabilir. Ama Yunanlıların ‘prosedürlerin tamamlanmasını bekliyoruz’ tarzı naif açıklamalarını ve ‘Pazartesi günü tutukluluğa itiraz edeceğiz’ laflarını tebessümle okumak bile hüzün veriyor.

Şu an görünen, “Ver bizim askerleri, al kendi askerlerini” şeklinde bir pazarlık olacak gibi. Mealen: Sen bu ülkede darbe(!) yapmış askerleri iade etmezsen burada casusluk yapan askerlerini da biraz zor alırsın! Belki meydanlarda ya da muhtarlara bu şekilde böğürebilir. Yunanlılar takasa mecbur edilebilir. Yunanistan küçük bir ülke ve medyası en az bizim kadar sansasyonu seviyor. Türk askerleri için bizim çocuklar neden rehin kalsın noktasına gelirse şaşırmamak lazım.

TÜRKİYE TARAFI İSTEDİĞİ KOZU BULDU

Mütekabiliyet ilkesi gereği Erdoğan rejiminin haklı olduğunu düşünenler çıkabilir. Neticede nasıl Yunan hükümeti Türkiye’nin talebini mahkemeler bağımsız karar veriyor şeklinde değerlendirdiyse, buradaki rejim de bağımsız(!) mahkemeler bu şekilde karar verdi cevabını verecek. Türkiye, “İki ülke oturalım, eldeki askerlerin değiş tokuşunu yapalım” tarzı bir diplomasi yürüteceğinin sinyallerini veriyor.

Yunanistan’a giden askerler gönüllü gitti ve sığınma talebinde bulundular, Türkiye’ye dönmek istemiyorlar. Yunan askerleri ise yanlışlıkla geldiklerini söylüyor ve bir an önce geri dönmek istiyorlar.

TSK personeli mahkemede eğer Türkiye’ye dönerlerse kendilerine kötü muamele ve işkence yapılacağını ifade etmişlerdi. Ve iddialarına delil olarak da devletin ajansının servis ettiği, darbeden hemen sonra başta Akın Öztürk olmak üzere generallerin ağızlarının burunlarının dağıldığı, feci bir şekilde dayak yedikleri görüntüleri sunmuşlardı. Hiçbir tereddüde yer bırakmayan işkence görüntülerini hatırlarsınız. O görüntüleri gören kenarından medeniyet geçmiş, biraz hukuk fakültesine uğramış yeryüzündeki herhangi bir mahkeme iadelerine karar veremezdi. Şimdi rejim eline bir koz geçirdi bakalım neler yaşanacak?

YANDAŞ MEDYADA EFSANELERİ OKURUZ

Yunanlı askerlerin casusluk hikayeleri ve cep telefonlarından çıkan materyallerle ilgili epey rejim propagandası duyabiliriz. Elindeki Amerikalı papazı önce misyoner sonra “Fetö’cü” sonra ajan sonra PKK’lı ve en nihayetinde YPG’li yapan rejimin elindeki Yunan askerlerini birer Bond yapmakta hatta “Fetö’cüleri” kaçırmak için gelmişler şeklinde sunmakta zorlanacağını düşünmek aptallık olur.

Kıbrıs Harekatı sonrası Yunanistan ile yaşanan krizlerin şimdiye kadar ABD’nin istediği sınırlar içerisinde kaldığını biliyoruz. 90’ların favori gerginliği 12 mil atışması tozlu raflarda. Kardak krizini hatırlayın tırmanan gerginlik ABD’nin baskısıyla kademeli olarak aşağıya çekilmişti. Normal zamanda devletler hukukunda Apo’nun Yunan Büyükelçiliği’nde saklanması ve oradan alınması bir nevi casus belli yani savaş nedeni olabilecekken Apo’nun ülkeye getirilmesinden sonra Yunan tarafı ile gerginlik devam etmemişti. Ancak bu krizde ABD’den ziyade AB’nin daha etkili olacağını varsaymak sürpriz olmaz. Bizimkilerin rehine ticaretinde AB daha fazla sonuç alıyor. Fransa, İtalya ve Almanya bu konuda epey tecrübe kazandı.

ÇİPRAS’A BURADAN TAVSİYEM

Benim Çipras’a acizane tavsiyem herkesin söylediği gibi Merkel’e gitmesi değil İran devlet başkanı Ruhani’ye gitmesidir. 15 Eylül 2015 tarihinde Türkiye sınırını yanlışlıkla geçen 3 İran askeri Türk askerler tarafından yakalanmıştı. İranlı askerler hemen bir gün sonra, bakın tekrar ediyorum, hemen ertesi gün herhangi bir adli süreç ve kriz yaşanmadan İran’a iade edilmişti.

Bizimkilerin âşık olduğu ikinci vatanları İran 1999 yılında sınırı yanlışlıkla geçen 2 Türk askerini gözaltına almış ve bizimkiler gibi acele etmeyip 3 hafta sonra teslim etmişti.

2004 yılında sınırda gözetleme kulesi yapımı için çalışan 25 asker sürpriz bir şekilde İran tarafından gözaltına alınmış ve nedense bu kez hemen serbest bırakılmıştı.

Herkes Türkiye’den kaçmaya çalışırken Türkiye’ye gelen bahtsız Yunan bedevilerinin bakalım başına ne gelecek?

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin