Yetenekler değil tercihler belirleyici

YORUM | TARIK TOROS

 

Dün 23 Nisan’dı.

Sosyal ağlarda, “Çocuklarımızın geleceğine sahip çıkalım” etiketi paylaşılıyor.

Yakın zamana kadar bu yoktu.

Çocuklarının geleceği için Türkiye yaşamını sonlandıran birinin, bakıp geçemeyeceği bir olaydır bu.

 

***

Sözüm meclisten içeri:

“Çocuklar ölmesin” dediği için kucağında Deran bebekle hapse giren gencecik Ayşe öğretmene bile sahip çıkamadıktan sonra…

Kaç çocuğun hangi geleceğine nasıl sahip çıkacaksınız?

Tweet atamıyor, paylaşılan mesajları “beğenemiyorsunuz” bile.

Sahip çıkacaklarmış.

Anca bayramlarda Instagram’a Atatürk fotoğrafı koyar, bununla avunur, iç geçirirsiniz.

 

***

Kanser hastası Yaşar Okuyan bas bas bağırıyor:

“İçim yanıyor, ülke gidiyor” diye…

Levent Gültekin demiş ki, “Ülke elden gidiyor.”

Bunları görünce ilk tepkim otomatikman kocaman harflerle “GÜNAYDIN” oluyor.

Ardından sırasıyla şunlar dökülüyor dilimden:

-Neyse ne.

-Bu bile bir seviye.

-Ben demiştim, demenin sırası değil.

-Tutmasını hiç arzu etmediğimiz tahminlerimiz olmuş olabilir.

-Umarım yanılırım, diye biten çok laf etmiş de olabiliriz.

-Artık yeni şeyler söylemek lazım.

-Herkes aynı anda aynı şeylere uyansaydı hayatın bir manası da olmazdı, yani.

-Sonuçta imtihan dünyası, yetenekler değil tercihler belirleyici.

***

Şu son bir haftada yaşananlar “siyaset” değil esasen…

Ülkeye yaklaşık 5 senedir kan kusturan iktidarın aslında “kağıttan bir kaplan” olduğunun tezahürü.

-Tek başına iktidarı kaybettiler.

-Telaşla ittifak yaptılar.

-Panikle seçim kararı aldılar.

-Karşıtlarının parçalı olmasının sefasını sürerken büyünün bozulduğunu görüp afalladılar.

-Gündemi belirleme inisiyatifini yitirdiler.

-Kendi tabanlarının dahi erozyona uğradığını görüp korktular.

 

***

Son kelime önemli.

En çok korkan onlar.

En korkak da onlar.

En çok korktukları da:

“Korkmuyoruz” diyenler.

Korkutmadan sürdürememeleri bundan.

 

***

Saray ve aveneleri biliyorlar ki, ülke hafif normalleşir gibi olursa bitecekler.

Bitmek ne kelime, mühim bölümü suçlarından dolayı hesap verecek.

Onun için artık, demokrasi/hukuk gibi kelimeleri kullanmıyorlar.

Hem… Artık bunlar ağızlarında fena halde sırıtıyor.

Hem de, doğru strateji değil.

Doğru strateji, “Biz olmazsak memleket çöker” propagandası.

Bu aslında, ülkenin uçurumun kıyısına getirildiğinin de kabulü.

Asıl bekâ sorunu, ülkenin değil kendilerinin bekâsı.

 

***

Muhalefet, son 5 senedir ilk defa aklı başında bir hareket yaptı.

Muazzam bir hamleydi.

Son yazıda:

-Muhalefetin 185 vekili var

-Yirmişer vekil bir aday göstersin

-Çok sayıda aday birinci tura katılsın

önerilerini yapmıştım.

CHP, hiç düşünmediğim bir şey yaptı, Meral Akşener’in partisine grup kurdurup seçime girmesini garantiledi.

Akşener’in 100 bin imza toplamaya ihtiyacı kalmadı.

İYİ Parti’nin resmi Twitter hesabının paylaştığı tweet gördüğüm en harika mesajdı:

– Ne oldu? Çalışmadığınız yerden mi geldi?

 

***

Bu şahane hamlenin ardından muhalefetin şimdi işi daha zor:

-Sinmeden,

-Bir daha kabuğuna çekilmeden,

-İktidardan gelebilecek en çılgın cevaba hazırlıklı olarak devam etmek…

Enseyi karartmamak.

Hadi hayırlısı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin