Üç ülkede üç kritik gelişme

2016’da üç ülkede yaşanan üç kritik gelişmenin sonraki yıllara nasıl damga vuracağını…

Ve bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını kimse bilemezdi.

**

İLK ÜLKE..

ABD’de son derece kritik bir başkanlık seçimi oldu.

Başta adaylığı bile espri konusu olan, kimsenin ihtimal vermediği Trump, 2016 kasım ayında başkan seçildi.

Tümüyle popülist söylemle, muhafazakar seçmenin oylarını gıdıklayarak seçimi aldı.

Cambridge Analytica üzerinden 50 milyonun üzerinde Facebook hesabının nasıl yönlendirildiği ve Rusya etkisi atlanmamalı.

Ekonomi çok iyi durumdayken Trump kriz edebiyatı yaptı.

Ve şu an, tarihinin en düşük işsizlik oranları ile kendini “yüzyılın bir lütfu” olarak pazarlıyor.

Anayasayı zorluyor, basını “halk düşmanları” deyip horluyor, sonraki dönem için şimdiden adaylığını açıklayarak ABD’nin ve elbette dünyanın 8 senesini ipotek altına almayı kafasına koyduğunu saklamıyor.

Bıraksanız, ölene kadar görevde kalır, kendinden sonrasına kızını veya damadını hazırlar.

**

İKİNCİ ÜLKE…

Yine 2016’da, İngilizler yüzde 52 ile, Avrupa Birliği’nden çıkma kararı aldı.

O günkü popülist söylemleri hatırlıyorum:

-Birleşik Krallık bağımsızlığını kazanacak.

-AB’yi fonladığı paralarla ulusal sağlık sistemini iyileştirecek.

-Serbest ticaret anlaşmaları yapılacak, vs vs.

Ne AB üyesi İrlanda ile sınır meselesi konuşuldu, ne İskoçya’nın bağımsızlık talepleri ne de İspanya’nın gözünü diktiği Cebelitarık sorunu.

Cambridge Analytica faktörü burada da etkili oldu, sosyal ağlarla seçmen yönlendirildi.

İki buçuk sene sonra İngiliz hükümeti AB ile çıkış şartlarında anlaştı.

Ama anlaşmayı parlamentosundan geçirmesi kağıt üstünde mümkün değil.

AB, birlikten çıkmanın kolay olmadığını, çıkmayı düşünenin kendini komik duruma düşüreceğini İngiltere örneği ile gösteriyor.  

2019’a girilirken ekonomik ve siyasi açıdan büyük belirsizlikler var.

Kimse artık ne bağımsızlık diyor nede ulusal sağlık sistemine atıfta bulunuyor.

**

ÜÇÜNCÜ ÜLKE…

2016’daki bir diğer kritik gelişme, Türkiye’de oldu: 15 Temmuz darbe girişimi.

Olağanüstü Hal devreye girdi, başkanlık sistemi oylanıp kabul edildi ve OHAL kalıcı hale getirdi.

Burada sosyal ağlara gerek kalmadı, medya dönüştürülüp Saray’a bağlandı.

Muhalifler nefes alamıyor. On binlercesi tutuklu.

**

Üç ülke, üç kritik gelişme…

Yanlış seçim yapıldığı gün gibi ortada olsa dahi geri adım atılamıyor, “hata yaptık tekrar bakalım” denemiyor.

Bırakın ülkelerin dünya dengeleri içindeki yerini…

Her ülke kendi yakın geçmişi ile makasın nasıl açıldığını bir kez daha deneyimleyerek görüyor.

Türkiye gördü, İngiltere ve ABD sırada.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin