Seçim öncesi Avrupa Solu ve Sosyalistleri birleşme yolunda

HABER-YORUM | EBUBEKİR IŞIK

Brüksel’de Avrupa Birliği’nin nabzını tutmakla bilinen EurActiv isimli internet sitesi, geçtiğimiz hafta kamuoyuna kapalı ve Avrupa Solu’na (European United Left–Nordic Green Left) ait olduğu ifade edilen bir belgeye ulaştı ve okuyucuları ile paylaştı.

Belgenin mahiyeti ve Mayıs 2019’da yapılacak seçimlere doğru yol aldığımız bu günlerde yayınlanması sebebiyle, seçim atmosferini takip edenler için son derece önemli içerikler sunmakta.

Sonda söylenmesi bekleneni başta söylemek gerekirse, Avrupa Solu’na ait (lütfen Avrupa Sosyalistleri – Progressive Alliance of Socialists and Democrats,  ile karıştırmayınız) bu belgede bir takım tespitler ve yaklaşmakta olan seçimlere dair bir ittifak çağrısının yer aldığını fade edebiliriz. Avrupa Solu’na ait bu belgede; ‘’Avrupa’yı yöneten Hristiyan demokrat siyasete alternatif olabilecek yegane siyasi ailenin Avrupa Sol ailesi olduğu, her geçen gün güçlenmekte olan Avrupa’da ki aşırı sağ eğilimin Avrupa’yı yöneten Avrupa sağ siyasetinin eseri olduğu, Avrupa’nın hala ekonomik-siyasi-soyal boyutları olan bir krizin içinde olduğu’’ şeklinde son derece önemli tesbitler yer almakta.

Bu kötü gidişata dur demek için ise Avrupa Solu, Avrupa Sosyalistleri ile seçimler öncesi bir ittifak kurma iradesini öne sürmekte. Aslında, Avrupa Solu’nun bu çağrısı bir bakıma bu siyasi ailenin içerisinde bulunduğu hazin durumu da gözler önüne sermekte. Avrupa Solu son bir kaç yıldır önemli Avrupa Birliği ülkelerinde büyük hezimetlere uğradı. Örneğin, Emmanuel Macron Fransa’da Fransız Solu’nu temsil eden bir önceki dönem Fransa başkanı François Hollande’yı tabir yerindeyse sandığa gömdü ve Fransa sol partisi ancak %6 kadar ay alabildi. Diğer taraftan Avrupa Solu İtalya’da da benzer bir sonuç yaşadı. İtalyan solunu temsil eden Matteo Renzi popülist Lega Nord ve Beş Yıldız hareketi gibi siyasi partiler yüzünden siyasal ağırlığını hemen hemen sıfırladığını belirtebiliriz. Avrupa Solu’nun bu gidişatına baktığımızda Avusturya, Hollanda, Belçika ve hatta Almanya’da da benzer hezimetler yaşayabileceğine dair elimizde son derece olası veriler bulunmakta.

Avrupa Solu İçin Olmak yada Olmamak Meselesi

Yukarıda saydığım nedenlerden ötürü, Avrupa Solu henüz kamuoyu ile açıkça paylaşılmayan bir dizi temaslarda bulunarak, Avrupa Sosyalist grubu ile güçlerini birleştirme yolunda epeyce yol aldığına dair Brüksel’de bir çok kulis bilgisi gezinmekte.

Bu kulis bilgilerinden daha da ötede ve daha somut bir gerçekliğe işaret etmek istediğimizde Avrupa Sol ailesinin en önemli yüzlerinden biri olan Yunanistan başbakanı Alexis Tsipras geçtiğimiz haftalarda Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada vekillere seslenerek; ‘’2019 seçimleri sadece oy atacağımız bir seçim değil, Avrupa’nın kaderini belirleyecek ve bugün yaşadığımız sorunların önemli bir kısmının yakın dönemde çözülüp çözülmeyeceğini de belirleyecek son derece önemli bir hadise olacaktır’’ ifadelerini kullandı ve akabinde Avrupa Sosyalist partisinin sıralarına dönerek ‘’ilerici, Avrupa yanlısı, neo-liberal ve populist sağ ideolojiye karşı duran herkesi güç birliğine davet ediyorum’’ sözlerini sarfetti.

Aslında Avrupa Sol ve Sosyalist grupları arasında uzun zamandır ve yaklaşmakta olan seçimlerden ötürü bir yakınlaşma başlamıştı. Avrupa Sosyalist Partisi, Avrupa Sol Partisinin üyesi olmasına rağmen Yunanistan başbakanı Alexis Tsipras’ı gözlemci lider olarak bazı toplantılarına çağırmış, bu davet iki gruptada bir takım tartışmalara sebep olsa da, genel olarak pozitif karşılanmıştı.

Benzer şekilde Portekiz’de de hükümeti yöneten sol blok, 2015 yılında Kominist Parti, Sol Parti ve Sosyalist Parti olarak güçlerini birleştirmek suretiyle Portekiz hükümetini kurmayı başarmışlardı. Benzer bir adımı İspanya’da da gördüğümüzü ifade etmek yanlış olmaz. Bir önceki sağ hükümetin başbakanı olan Mariano Rajoy’u devirmeyi başaran sosyalist Pedro Sánchez bunu İspanya’nın sol partisi olan Unidos Podemos’un yardımıyla gerçekleştirdi.

Tüm bu gerekçelere baktığımızda, gerek Avrupa Solu’nun gerekse de Avrupa Sosyalist partisinin yaklaşmakta olan Avrupa seçimlerine beraber girmek ve Avrupa Hristiyan demokratlar (EPP) yönetimini sonlandırmak ya da alternatif olmak için büyük çabalar harcadığını ifade etmek yanlış olmayacaktır.

Bu noktada, Fransa cumhurbaşkanı Macron ile de bir takım görüşmeler gerçekleştiren Avrupa Solu ve Sosyalistler, Macron’dan başalayarak Alexis Tsipras’a gelinceye kadar geniş bir yelpazede Avrupa’lı liderlerin desteğini almak suretiyle EPP’ye alternatif olduklarını ve yönetimlerine ortak olmak istediklerini ifade etmekteler. Hatta, geçtiğimiz günlerde Avrupa Sol Grubunun Başkanı Alman Siyasetçi Gabi Zimmer verdiği bir mülakatta bu niyetlerini gizlemedi. Fakat bu noktada, olası bir Avrupa Sol ve Sosyalist ittifakın Macron’un desteğini alıp alamayacağı hala bir muamma olarak varlığını koruyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin