Roma umut ışığı oldu [HASAN CÜCÜK]

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK

Şampiyonlar Ligi’nde finalin adı belli oldu. Kiev’de Avrupa’nın bir numaralı kupası için, 26 Mayıs’ta oynanacak Real Madrid – Liverpool kapışmasını seyredeceğiz. Real Madrid üst üste 3. kez finale çıkmanın, Liverpool ise 11 yıl aradan sonra adını finale yazdırmanın mutluğunu yaşıyor. Bir de yarı finali geçemeyip evine dönenler var: Roma ve Bayern Münih. Alman ekibinin yarı finale kadar gelmesi sıradan bir başarıydı ama Roma’nın durumu farklı. Sıradışı bir başarıya imza atan Roma, İtalyan kulüplerinin de bir anlamda önünü açmış oluyor.

İTALYAN TAKIMLARI ZOR DÖNEMDE

Avrupa’nın bir numaralı kupasını İtalyan takımlarından Milan 7, İnter 3 ve Juventus 2 kez kazandı. Kupayı finalde en çok kaybeden Juventus oldu. İtalyan ligini domine eden Juventus 7 kez finalde rakiplerine boyun eğerken, Milan 4, İnter 2 ve Fiorentina, Roma ve Sampdoria birer kez finalde kaybettiler. Son dönemde Şampiyonlar Ligi’nin adresi İspanya kulüpleri oldu. İtalyan takımlarından sadece Juventus finale kadar gelmeyi başarabildi. Juve, 2015 ve 2017’de final görürken, ilkinde Barcelona’ya ikincisinde Real Madrid’e boyun eğip kupayı rakiplerine kaptırdı.

İtalyan ekiplerinden kupayı kazanan son takım İnter oldu. Jose Mourinho’nun çalıştırdığı İnter 2010’da Serie A şampiyonluğunun yanına Şampiyonlar Ligi kupasını da eklemişti. Mourinho’nun defansif futbol anlayışı oldukça eleştirilmiş ancak başarıya da kimse ses çıkaramamıştı. Kupa 1’i en çok kazanan İtalyan takımı olan Milan, kupayı son kez 2007’de müzesine götürmüştü. Milan son yıllarda ligi ilk 4’te bitiremediği için Şampiyonlar Ligi’nde mücadele hakkı elde edemiyor. Sadece Şampiyonlar Ligi değil adını UEFA Avrupa Ligi’ne yazdırmakta da zorlandığı sezonlar yaşıyor.

ROMA, TARİHİ BİR BAŞARI YAKALADI

Avrupa’nın bir numaralı kupası format değiştirip 1992-93 sezonuyla Şampiyonlar Ligi adını aldıktan sonra İtalyan takımlarından sadece Juventus, Milan ve İnter yarı final gördü. Diğer takımların hiçbiri adını yarı finale yazdıramadı. Ta ki bu sezona kadar. İlk kez 4. bir İtalyan takımı yarı finale kadar ulaşmayı başardı.

İtalya sıradan bir ülke değil. 1990’lı yıllarda Avrupa’nın bir numaralı ligi denince Serie A akla geliyordu. Bir futbolcunun kalitesini belirtmek için ‘İtalya Serie A’da oynayabilir’ cümlesi kuruluyordu. Köprünün altından çok sular geçti. Önce İspanya La Liga sonra İngiltere Premier Lig Avrupa’nın bir numaralı ligi hâline geldi. Ancak Avrupa’nın ilk 5 ligi sıralanırken bugün hala 3. sırada İtalya Serie A bulunuyor.

DEVLER LİGİ’NDE BEKLENTİLERİN ÜSTÜNDE

Bu sebeple Roma’nın yarı finale kadar gelmesi diğer takımlar için bir umut ışığı. Roma bu sezon gerçekten sıradışı bir performans ortaya koydu. Geçen sezon Juventus’un ardından ligi ikinci sırada bitirip Şampiyonlar Ligi’ne adını yazdıran başkent ekibi güçlü bir gruba düşüyordu. Premier Lig şampiyonu Chelsea ve Diego Simeone ile farklı bir kimliğe bürünüp Şampiyonlar Ligi’nde yarı final ve final gören Atletico Madrid gibi iki dev rakip vardı. Grubun en zayıf halkası Karabağ’dı. Genel kanaat grubu ilk iki sırada Chelsea ve Atletico Madrid’in bitireceği yönündeydi. Bu yorumu yapanların haklı gerekçeleri vardı.

Ancak maçların start almasıyla Roma başarılı sonuçlar elde ederken, hayal kırıklığı yaşatan takım Atletico Madrid oluyordu. Grup liderliği için Chelsea ile yarışan Roma ikili averajla rakibini geride bırakıp 11 puanla gruptan lider olarak çıktı. Son 16 turunda Lucescu sayesinde Avrupa’nın iyileri arasına adını yazdıran Shakthar Donetsk’le eşleşen Roma deplasmanda 2-1 yenildiği rakibini sahasında tek golle geçerek rakip sahada atılan golün averajıyla adını çeyrek finale yazdırdı.

BARCELONA FATİHİ

Bu kez gerçekten sert kayaya çarpmıştı. Rakip Barcelona’ydı. Çoklarına göre Roma için yolun sonu gelmişti. İlk maçta rakibine 4-1 yeniliyor ama ortaya koyduğu futbolla beğeni topluyordu. Rakip Barcelona olunca Roma’nın tur şansı neredeyse sıfıra yakın görülüyordu. Yine de Roma olmaz denilen skoru tabelaya yazdırıp 3-0’lık galibiyetle İspanyol devini kupa dışına itecekti.

Yarı finalde rakip Liverpool’du. Premier Lig açık ara şampiyon bitirmeyi garantileyen City’yi iki maçta da yenen Liverpool, Şampiyonlar Ligi’nin en formda ekibiydi. İlk maçta skor bir ara 5-0’a gelirken maçın son bölümünde Roma’nın bulduğu 2 gol rövanş için umutlandıracaktı. İkinci bir Barcelona skoru beklentisi vardı. 90 dakika sonunda 4-2 Roma üstünlüğü vardı ama bu skor Liverpool’u finale taşıdı. İngiliz ekibi bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde ilk yenilgisini alırken, Roma’nın başarısı ayakta alkışlanıyordu.

34 YIL SONRA, YİNE…

Roma 1983-84 sezonunda da Kupa 1’de finale kadar gelmişti. Olimpiyat Stadı’ndaki finalde rakibin adı Liverpool’du. 1-1 biten maçta kupayı penaltı atışları belirleyecekti. Liverpool, 4-2 üstünlük sağlayıp kazanan taraf olmuştu. Roma 34 yıl aradan sonra final şansı bulurken, buna engel olan yine 34 yıl önce kupayı ellerinden alan Liverpool’du. Roma adını finale yazdıramadı ama hem diğer İtalyan takımları için umut ışığı yaktı, hem de oynadığı pozitif futbolla takdir topladı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin