Erdoğan sonrasına hazırlık (3)

Fotoğraf: AFP

Yorum | Levent Kenez

Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba, diktatör sonrasına hazırlık derken neredeyse ay sonunu dahi göremeyecek kadar hastalandım. Allah hepimize uzun ömür versin, o günleri görelim. Bir arkadaşım “Güzel günler de bizi görecek mi?” diye bence de yılın duvar yazısı olacak bir fotoğraf göndermişti. Allah’ın izniyle o günler de bizi görecek. Ama beklentileri rasyonel tutmakta fayda var. Güzel günler göreceli bir kavram. Hayat her zaman dertleri, sevinçleri, üzüntüleri, mutlulukları, doğumları ve ölümleri ile devam edecek. Bu dünyada cennet peşinde koşmaya o tür hayallere girmeye gerek yok. Bu dünyadaki esas başarı Allah rızasını kazanarak buradan ayrılmaktır. Gerisi de hikayedir.

Mini hutbe faslından sonra Erdoğan sonrasına hazırlık için kavramları konuşmaya devam edelim. Kara propagandaya prim vermeme ve özgüven bahsinden sonra şimdi de bir diğer imtihanımız olacak olan “Türkiye” meselesi.

TÜRKİYE BİZİM VATANIMIZ

Bir çoğumuzun kalbinde artık Türkiye denince büyük bir hayal kırıklığı, aidiyet hissinden fersah fersah uzak düşünceler… Necip milletin büyük çoğunluğunun necis millet çıkmış olmasından kaynaklanan öfke. Bize bunları yapanlarla bir daha asla beraber olmama güdüsü. Değmezmiş  mırıltıları. Hatta daha ileriye gidip yerin dibine batsın Türkiye sözleri.

Bunların hepsinin bir anlamı var ve hiçbiri temelsiz değil. Kimse neden bu hislere kapıldığımızı asla sorgulayamaz. Baskı ortamı kalkınca büyük bir çoğunluk gerçekte neler yaşanmış o zaman öğrenecek birçok şeyi.

Genelde yurt dışına çıkabilmiş olanlarda olan bu güçlü damarın bizi esir almasına izin vermemek lazım. Her şeyden evvel Hizmet Hareketi mensuplarının ezici çoğunluğu ve sevdiklerimiz Türkiye’de. Büyük bir baskı, şiddet ve hukuksuz ikliminde kimisi hapiste, kimisi gaybubette kimisi de bin bir zorlukla hayata tutunmaya çalışıyor. Türkiye ile ilgili olumsuz hisler onları rahatsız etmekte, “Siz kurtuldunuz kalanları düşünmüyorsunuz!” haklı sitemine yol açmakta. Diğer yandan Türkiye bizim vatanımız, onun ve üzerinde yaşayanların kötülüğünü istemek fıtratımıza ters.

DİKTATÖRLÜK MUHALİFİYİZ

Bir kere biz Türkiye muhalifi değil diktatörlük muhalifiyiz. Erdoğan’ın, hanedanının ve saray beslemelerinin hiçbir kanun, kitap, anayasa vs demeden keyfi yönetimine karşıyız. Bu rejim muhalifliği Hizmet Hareketi’nin en büyük başarısı olarak tarihe geçecektir. Çünkü yapılan bütün kara propagandanın aksine eğer hizmet hareketi bunların anlattığı gibi bir yapı ve örgüt olsa idi bugün tarihinin en paralı, şaşaalı, ve kıyak günleri yaşar; adamın birine, “Tamam tamam, halifesin” der yoluna devam ederdi. Cemaat gibi dini bir topluluğun İslamcı faşist bir rejime eyvallah etmemiş olması her gün değer kazanan altın bilezik gibi kolunda durmaktadır. ‘Bir dönem müttefiktiler’ sözlerine gülüp geçin. Evet ne zaman AB dediler, demokrasi dediler, açılım dediler destek verdik. Ne zaman bunlara sırtlarını döndüler yollar ayrıldı. Ne zaman 367 saçmalığını çıkardılar, ne zaman parti kapatma davası yaşandı, ne zaman bunlara karşı darbe girişimleri oldu yanlarında olduk ne zaman gidip Ergenekoncularla anlaşıp ülkeyi bu hale götürmenin temellerini attılar yollar ayrıldı. Çok da iyi oldu.

Eğer Hizmet bu diktatörlüğe eyvallah etse idi Türkiye’de sadece bir süre daha rahat eder ama bütün dünyada kapıların tek tek yüzüne kapandığı bir hatıra olurdu. Bugün dünyanın bütün medeni ülkelerinde Hizmet Hareketi büyük bir eşiği aşmış, ilgi ve merak görmektedir. 15 Temmuz ihalesi devletin bütün imkanlarının sonuna kadar seferber edilmesine rağmen Cemaatin üzerine bırakılamamıştır. Hizmet Hareketi artık Türkiye merkezli bir hareket değil, Türkiye’den çıkmış global bir hareket özelliğini kazanmıştır.

Cemaat bütün hukuksuzluklara, zalimliklere rağmen hiçbir keyfi despotluğa şiddetle karşılık vermemiştir. Ve ileride tarih yazılırken altı çizilerek vurgulanacak bir şeyi başarmıştır. İnsanların 50-60 yıllık şirketlerine, hayatları boyunca edindikleri mallarına çökmüşler, bir tanesi bile şiddetle mukabele etmemiştir. Yüz binden fazla insanın evine baskın yapmışlar bir tanesi bile bir polisi iteklememiştir. Siz böyle terör örgütüne kurban olun şeref yoksunları.

DUYGU YOĞUN HİSLER YAŞANMAMALI

Türkiye’yi çok daha karanlık ve Allah korusun kanlı günlerin beklediğini söylemek bir temenni ya da bu rejimden kurtulmanın çareleri değil maalesef olayların bizi götürdüğü durağın tespitinden ibarettir. Bunu sağlı-sollu rejimden nemalanmayan bütün aklı başında insanlar söylemektedir. Sadece ve sadece kendisini ve hanedanlığını düşünen bir narsistin ülkeyi götüreceği yeri tahmin etmek için çok daha büyük analist olmaya da gerek yok.

Türkiye ile ilgili hislerin geçmişte olduğu gibi duygu yoğun yaşanmasının hayal kırıklığı ağır oldu. Vatan-millet-sakarya edebiyatı bir daha geri dönmemek üzere yok olmalıdır. Ülkemiz, milletimiz, devletimiz… Böyle şeyler yok. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, evrensel insan hakları, herkesin özgürce yaşadığı bir ülke olmak mesele. Türkiye bunu başarabilme fırsatını çapsız ve hırsız siyasiler sayesinde kaybetti. Ama bir daha bu eşiklere gelmeyecek diye bir şey yok. Kendi kendimize genel geçer kurallar koymaya da. En dibi görmeden düzelme mümkün değilse en dibi de görürüz.

Bugün bir çok Hizmet mensubunun sığındığı ve insani değerlerinden etkilendiği ülkelerin geçmişi bizden çok farklı değil. Daha yakın denebilecek dönemlerde iç savaşlar, faşist idareler, kanlı darbeler ve soykırımlar yaşanmış. Onlar büyük bedelleri ödemiş olma ve geçmişten ders almaları sayesinde birbirlerine hayatı zindan etmeden yaşamayı öğrenmişler. Türkiye de çok acı bir tecrübe ile bunu 50-60 yıl geriden test ediyor.

Türkiye bizim vatanımız ve ebediyete kadar da böyle kalacak. Bir daha bu sokaklarda dolaşamayacaklar denen şerefsizlere inat her yerinde dolaşacağız ve yine her yerinde olacağız. Ülkeyi felakete götürenlerin yancı muhalif görünümlü şakşakçıları moralinizi bozmasın. Birbirlerini yiyecekler cenazeyi kaldırmak yine bize düşecek.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

4 YORUMLAR

  1. Memleketimizi sevmek güzel temsil etmek gerekiyor ise sadece dedelerimize atalarımıza ve dinimize olan bağlığımızdan ötürü olacak diye düşünüyorum. Akrabalarımdan nurcular da dahil olmak üzere ilişkilerimde benim için hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Elin yabancısının önceleri ne kadar yapmacık da olsa güvenini kazandıktan sonra elini bırakmadığını görmek bile müslümanlar için sadece utanç kaynağı. yarın bu insanlar kusura bakmayın siz haklıymışsınız deyince ikinci şansı versek de eski hallerinden hiç bir şey değişmediğini unutmamak lazım. Zaten önemli olan Allah’tan başka kimseden beklentiye girmemek. Ben maalesef affedemiyorum ve affedemeyeceğim. Babamın hiç bir bağlantısı olmamasına rağmen insanların yanında olup yardım toplayıp gece taahhütte göz yaşı döküp dua ediyor. Şu ana kadar tanıdıklarımın hepsi pırlanta gibiydi deyip ruhunu bu zalimlere bırakmaması müslümanın sadece tv de gördüğü birini, yakinen tanıdığı eşi dostu evladına tercih etmesi bile bence bu insanların güler yüzü bile haketmediğini gösteriyor ama bizim yolumuz Efendimiz asm. yolu. Bu insanlar yarın 180derece terse dönmeyecekler, eğitilip takva olmayacaklar ki zaten çok küçük bir topluluk bu işte muvaffak olacak. Yarın yine çıkar için yanımıza sokulanlara da dikkat etmemiz gerekecek onların içi boş gönülsüz verdikleri paralar da binanın temellerini zayıflatıyor. Erdogan gidecek yerine başkası gelecek bu millet yine aynı kafayla devam edecek. din vatan tamam da, millet değişmeyeceğine göre çok takılmamak lazım.

  2. Öncelikle büyük geçmiş olsun sayın Levent Bey.

    Analizinizde ümidi belirtmişsiniz ve artık Hizmetin Türkiye’de yapacağı birşey kalmadığı için dünyaya açıldığını anlatmışsınız. Yani bundan sonra ortalık durulsa da Hizmet eskisi gibi faal olmayacak mı?

    Yıllardır baltalamak için hizmete diş bilmeyenlerin gasp ettikleri kurum ve kuruluşlar geri alınıp yeni nesillere daha güzel bir Türkiye anlatılmalı bence. Ha eğer Türkiye bu saatten sonra iktidar değişse de diktatörlüğü devam eder diyorsanız bu konuda benim gibi safları ikna edecek analiz gerekiyor,saygılar…

  3. Moralinizi bozmak istemem ama turkiye sonrasiniz 35 yas ustu insanlarin goremeyeceğinden endiseliyim.yapilicak cook is var.bu pisligi temizlemek ve turkiyeyi yeniden kalkindirmak 50 seneyi bulabilir

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin