İblis

YORUM | HAKAN ZAFER

Hz. Âdem’in varlığının görünür olması meselesi, Şeytan’ın kendi rayına makas attığı bizim bildiğimiz ilk esnadır. Âdem (as) için görünür olma, aynı zamanda ulaşılabilir olmadır. Ulaşılır noktada bulunma, onu secdenin hedefi değil sebebi yapar. Zaten diğer varlıklardan istenen secde de, Âdem’in (as) bunun sonrasındadır. Onun sebebi olduğu secde, Şeytan’ı uzaklaştırırken biz evlatları için de aşkın (müteal) olan Allah’a yaklaşmanın en özel halidir.

Kur’an, bu esnayı anlatırken kelimenin kullanıldığı on bir ayetten dokuzunda Şeytan’a “iblis” yakıştırmasını yapıyor. Şeytanın, Allah’ın secde emrine itirazından sonraki hali için seçilen bu özel sıfat, düştüğü durumun ümitsizliğiyle, cin tayfasının bu en meşhurunun, kötülük denizine atlamış halini anlatmak içindir. Öncesinde Şeytan’ın iki seçeneği var, ya tevazu -ki o tabloda secde tevazu yerindedir- ya da kendini diğerinden üstün görmesini sağlayan kibir.

İblis ile aynı kökten “mublis” kelimesi ise; kötü sonun gelişini görmüş, ani bir şokla neyin ne olduğunu anlamış ve artık geriye bir daha dönemeyeceğinin farkına beklenmedik süratte varmış, kendisinde ümidin zerresi kalmamış kimseye deniliyor. Bu, gerçekle ani çarpışma sonrasında, pişmanlığa rağmen dönüş yollarına takat yetiremeyeceği kadar uzak düşmüş kimsenin durumudur. Kontak kapatmasını beklerken o, hata yüklenmeye devam ederek gittikçe kötüleşir (Enam 44, Muminun 77, Zuhruf 75).

İşte tam da bu sebeple Allah’tan ümit kesilmez (Zümer 53). Ümidini kesenin hangi kötülük denizine düşeceğinin garantisi olmaz. Kötülük ve kötülerle özdeşleşmemek için alınacak en önemli tedbir ümittir. İngiliz şair Edward Young’dan yardım alarak söylersek, orijinal doğmuşken kötülerin kopyası olarak ölmekten bizi kurtaran şey ümit kesmemektir.

Minyatür Büyüklük Yanılsaması

Psikiyatr Victor E. Frankl, Nazi kamplarında geçirdiği yıllarında oluşturduğu “karşı hafıza” ile insanın düşeceği kötülük çamurunun kıvamına dair önemli ipuçları verir. Bunlardan birinden bahsederken durumu “Minyatür Büyüklük Yanılsaması” şeklinde kavramsallaştırır. Bu ilk okunuşta anlaşılması zor kavramı Frankl’ın karşı hafızasından bir hatıra çekerek açalım.

Aslında kendileri de diğerleri gibi tutsak olmasına rağmen kamptaki ayak işlerini görenler, çoğunluk gibi kendilerini aşağılanmış hissetmiyor, aksine yücelmişlik duygusu taşıyorlardı. Hatta bazılarında minyatür büyüklük yanılsaması gelişmişti. Bir tutuklunun, (kampta Nazi subaylarının işkencelerini kolaylaştırmak için sopa gibi kullandığı) kapo denen tutsaklardan birisi için şöyle dediğini duymuştum: “Bir düşünsene! Bu adamı, bir bankanın genel müdüründen başka bir şey olmadığı zamanlardan tanıyorum. Bu dünyada şu anki kadar yükselmesi bir talih değil mi?”

Bu yanılsama, erdemlere sahip, iyilikten yana tavır alan insan olmayı büyük görmeyip, içine düştüğü kötü durumdan çok daha kötü olabilmek için gözünde kendi kendini büyütmektir.

Başkalarını zavallı görmeyi hayatının gayesi edinenlerin civarında onlara özenen, hatta yeri ve fırsatı gelse henüz yapamadığı kötülükleri gördüğünün aynıyla bir başkasının sırtına kırbaç gibi indirecek kimselerin aşağılık kompleksleri sebebiyle kötülük, imrenilecek zenginliğe dönüşür. Aşağılamayı veya aşağılanmayı ön planda tutan, karmaşık duygularının esiri olmuş kimselerin çatışmalardan beslenen bir yaşamları vardır. Bu curcunadan, ancak kurgularda olabilecek şekilde kötü karakterlerin bir anda meleğe dönüşmesi gibi bir sonucu beklemek beyhudedir.

Ne yapmalı o halde?

Almanyalı romancı Jakob Wassermann’ın çözümü şu:

Atını, hayvanın damarları dışarı fırlayacak ve sinirleri boşanıp titreyecek kadar kırbaçlayan bir arabacı gördüğümde, acımalarına rağmen orada durup sessizce seyredenlerden biri bana ne olacağını sorarsa ona şöyle söylerim:

– Önce bu gaddar adamın elindeki kırbacı alın.  

Eğer şöyle bir yanıt verirse:

– Beygir kötü ve inatçı. Hem dikkatleri üzerine çekmeye çalışıyor. Bu iyi beslenmiş bir hayvan ve araba samanla dolu.

O zaman ona şunu söylerim:

– Bunu daha sonra tartışabiliriz. Önce bu gaddar adamın elindeki kırbacı alın.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin