Bükemediğin bileği öptürürlermiş…

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

ABD vatandaşı pastör Andrew Brunson evine dönünce döviz kurları nasıl da düşüyor değil mi? Dolar 5,57 TL’ye, euro 6,44 TL’ye kadar geriledi.

Kurların düşüşe geçmesi reel sektörün maruz kaldığı şoklardan sadece birinde geçici bir rahatlama imkânı sağlıyor. Bu da bir gelişmedir.

AĞUSTOSTAN EVVELİ GEÇTİ GİTTİ

Kriz böyle bir anda gelir ve yerini kademe kademe normalleşmeye bırakır. “Normalleşme” eski halin bittiğinin ilanıdır. O arada ayakta kalan yoluna devam eder.

Batanlar batar, ticaret sahnesinden hazin bir şekilde çekilirler.

Son bir umutla “konkordato” ilan edenler asliye ticaret mahkemelerinde hâkimlerin gözünün içine melul melul bakar.

Ağustos krizin başladığı tarihtir. Evveli ile ahiri arasında dağlar kadar fark olacaktır.

KALICI DÜZELME İÇİN ŞARTLAR TEŞEKKÜL ETMEDİ

Kurdaki düşüş kalıcı bir tedavi tatbik edilmedikçe muvakkat bir iyileşmedir. Yoksa Türkiye ekonomisi çok ağır yaralı.

Türkiye’yi 10-0 mağlup olacağı bir maça çıkaran teknik direktör “mahkemeler öyle münasip gördü” minvalinde sözlerle sebep olduğu krizi unutturma derdinde.

Ağustos başında ABD ile Brunson krizi patlak verdiğinde Türkiye’nin böyle bir muharebeden muzaffer çıkma ihtimalinin sıfıra yakın olduğunu belirtmiştim.

Manasız bir gerilimde zelil bir vaziyette sahneden çekilenlerin ekonomi gemisine ne kadar su aldırdığını görmek isteyenler için bir tablo bir de grafik iktibas ettim.

HAZİNE YÜZDE 44 DAHA FAZLA FAİZ ÖDEYECEK

Evvela tablo: Hazine’nin 17 Ekim 2018 tarihli tahvil ihracını hülâsa eden tablo da gösterdi ki ABD ile inatlaşmanın hızlandırdığı kur artışına mani olabilmek için artırılan faizler Hazine’ye çok pahalıya mâl oluyor.

10 Ocak’ta 10 sene vadeli tahvil ihracında dolar faizi için yüzde 5,20 ödeyen Hazine son ihalede yüzde 7,50 faiz ödemeye razı oldu.

Üstelik bu sefer vade 10 seneden 5 seneye indirilmişti. Bir başka ifade ile vade kısaldı, faiz uzadı.

Hazine 9 ay evvelki ihaleye kıyasla 2 milyar dolar borç temini için yüzde 44 daha fazla dolar faizi ödemeye razı olduğu için ihale ikmal edildi.

VADE KISALMASA FAİZ YÜKSELDİ

Hazine ve Maliye Bakanlığı ihale neticesini ilan ederken yabancıdan 6-7 kat talep gelmesi ile iftihar ediyor.

Bu kadar faiz artışına yabancının gelmesi başarı değildir. Bilakis ekonominin faiz girdabına düştüğünü ispat eder. Arjantin’in akabinde en yüksek faizi ödeyen bir piyasaya para baronlarının borç vermesi şaşırtıcı değil.

Vade 5 seneye indirilmese ve 10 sene olarak çıkılsaydı ihalede hem faiz daha yüksek seviyede tahakkuk edecekti hem de yatırımcı talebi basın bülteninde köpürtülecek kadar fazla olmayacaktı.

TÜRKİYE’NİN CDS’LERİ MUADİLLERİNİN 2-3 KATI

Halkla ilişkiler faaliyetine devam eden Hazine Bakanlığı dünyada Türkiye’nin algısının menfi manada tamamen değiştiğini kabul etmek istemeyebilir.

Amma velakin döviz borçlanması için istenen Kredi Temerrüt Takası/Sigortası (CDS) rakamları gelişmekte olan piyasalar içinde en risklisinin Türkiye olduğunu gösteriyor.

Tablo, Hazine ihalesindeki faiz artışı idi. Grafik ise Türkiye’nin CDS’lerinin düşmüş hali. Bu halde bile Brezilya, Rusya, Güney Afrika ve Meksika’nın CDS için ödediği primlerin kat be kat üstünde.

Ağustosta 600’ün eşiğinden dönülmüştü. Niye bu kadar yüksek CDS primi? Cevap malum…

“ABD’NİN BİLEĞİNİ BÜKECEĞİM” DİYENLER NEREDE?

Piyasaların gözünün içine baktığı ABD’nin bileğini iPhone kırarak bükeceklerini zannettiler. Ellerindeki propaganda makinesi ile milyonlarca insanı buna inandırdılar.

Gelinen nokta tek kelime rezalet! Brunson ABD televizyonlarında “Geceyarısı Ekspresi (Midnigt Express)” filmini gölgede bırakacak kötü muamelelere maruz kaldığını anlatıyor.

8 kişilik koğuşlarda 20 kişi kaldıklarını, “çok kuvvetli müslümanlar” diye nitelediği Hizmet Hareketi mensuplarının “terörist” olarak itham edilmesine anlam veremediğini anlatıyor. Brunson, Erdoğan rejimi için sadece bir rehineydi.

Arkasındaki güç Erdoğan’a bazı acı hakikatleri hatırlattı, masaya yumruğunu vurdu ve onu kurtardı. Nerede o balyozla iPhone kıran gençler?

FITRAT HALİNE GELEN U DÖNÜŞLERİ

U dönüşlerini artık fıtrat haline getirmiş siyasetçiler için fazla söze hacet yok. Onlar halka son fiyaskoyu unutturmak için yine cemaate, masum insanlara, kadınlara ve ihtiyarlara zulmü reva görüyor.

Hazine uzmanı Hakan Özyıldız, “Aylardır dünyada şartlar değişiyor, borçlanma zorlaşacak derken bunu kastediyordum.” diye feryat ediyor.

Güney Afrika’nın borçlanma için ödediği CDS’in neredeyse iki katını ödeyen bir ekonomide istikrar yahut iyileşme emaresinden bahsedilemez.

Hazine ihalesinde yabancı yatırımcının verdiği mesaj iyi okunmalı: Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu sıcak paranın maliyeti sene başına nazaran yarı yarıya artmıştır.

MERKEZ BANKASI FAİZİ ARTIRMAZSA…

Türkiye için uzun vade tanımı bile değişiyor. 30 sene vadeli ihale düzenleyebilen Türkiye artık 2023 vadeli dolar tahviline yüzde 7,50 faiz ödemek mecburiyetinde kalıyor.

İstedikleri faizi verdiği müddetçe gıdım gıdım da olsa Türkiye’ye borç vermeye devam edeceklerdir.

Merkez Bankası bu ay faizi yüzde 24’te sabit tutsun görün bakın döviz cephesinde neler oluyor?

Faiz arttığı halde dövizin alıp başını gitmesi zaten iktisadi siyasetten mütevellit bir anormallik değildi. Bizzat Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın yangına benzin döken beyanlarının eseriydi.

Demek ne imiş! Bükemediğin bileği öptürürlermiş…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin