Bir nükleer krizimiz eksikti

HABER-ANALİZ | SEMİH ARDIÇ

ABD Başkanı Donald Trump’ın İran ile imzalanan nükleer anlaşmadan çekileceklerini açıklaması bölgede siyasi dengeleri yeniden şekillendirecek. İran ve Rusya’nın Suriye eksenli Doğu Akdeniz ve Ortadoğu siyaseti, ABD’nin bölgedeki menfaatleri ile örtüşmüyordu.

Trump karşı hamle için uzun soluklu bir yola çıkmak yerine en kestirme olanını tercih etti.

Selefi Barack Obama döneminde imzalanan anlaşmadan çekilecek ve ‘iki yüzlü davrandığı’ gerekçesi ile Tahran’a yeni müeyyideler tatbik edecek.

BU KRİZ DE TÜRK LİRASI’NI VURACAK

Böyle bir gerilimden Türkiye de nasibini alabilir. Bloomberg’de iki gün evvel, “ABD ile İran arasında nükleer anlaşmasının iptal edilmesinden en fazla zarar görecek para birimlerini başında TL geliyor” tespiti yer almıştı.

Niçin TL? İran ile ABD birbirine misilleme de bulunurken Türkiye bundan niye zarar görsün?

Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan piyasalarda giderek artan siyasî ve iktisadî riskler her gün fiyatlara aksediyor. Büyük yatırımcılar düne kadar yüksek büyüme ve hukuk reformları ile yıldızı parlayan ekonomilerin kalıcı yatırım ve istikrarlı kalkınma fırsatını kaçırdığını fark etti.

SÖZDE DEMOKRAT LİDERLER TRAMVAYDAN İNDİ   

Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerde yolsuzluk, hukuksuzluk ve baskı artık teamüle dönüştü. Malezya’dan Güney Afrika’ya, Türkiye’den Brezilya’ya gelişmekte olan piyasalar için gün batımına az kaldı.

Sözde demokrat liderler demokrasi tramvayından indi, kendi ikballeri uğruna sistemi anti demokratik hale getirme yolunu girdi. Bir nevi özüne döndüler.

Gelen sermayeyi inşaat, emlak ve tüketim kanallarında heder eden Türkiye ve Arjantin gibi ekonomiler, cari açık ve bütçe açığı gibi kronik hastalıkların pençesinde kıvranıp dururken paranın baronlarının bu pazarlarda kalmaları şaşırtıcı olurdu.

ARJANTİN 30 MİLYAR DOLAR KREDİ İÇİN IMF’NİN KAPISINI ÇALDI

Türkiye gibi cari açıktan muzdarip Arjantin bugün IMF’nin kapısını çaldı. Şaka değil. Eylül 2002’de IMF kredisi kullanan Arjantin 16 sene sonra yeniden IMF’ye el açtı.

30 milyar dolar kredi talep eden Arjantin’de Merkez Bankası geçen hafta yerel para birimi pezodaki düşüşü durdurmak amacıyla bir hafta içinde üçüncü defa faiz artırmıştı.

Politika faizi yüzde 33,25’ten yüzde 40’a çıkarıldı. Buna rağmen pezodaki düşüş durmadı. 2018 başından beri ABD Doları’na mukabil pezo yüzde 20’den fazla eridi.

Arjantin Devlet Başkanı Mauricio Macri önceki gün televizyonda şunu beyan etti: “IMF kredisi yeni küresel senaryoyla yüzleşme ve tarihimizde daha önce yüzleştiğimiz krizlerden kaçınmamızı sağlayacak.”

ARJANTİN’İN CARİ AÇIĞI TÜRKİYE’DEN AZ

Arjantin’in cari açığı 27 milyar dolar ve açığın milli gelirine (GSYH) oranı yüzde 4,4. Türkiye’nin 2018 yılı Mart ayı itibarıyla cari açığı 53 milyar dolar. Milli gelire oranı yüzde 6’ya yaklaşıyor.

Türkiye’de özel sektörün net döviz borcu 222 milyar dolar. Doların 3.75’ten 4.30 TL’ye gelmesi sebebiyle sadece 4 ayda döviz borçlarının TL tutarı 120 milyar TL arttı.

İşsizlik, bütçe açığı ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde Türkiye, Arjantin’den daha kötü vaziyette.

Arjantin faizleri yüzde 40’a çıkardı, yine sıcak parayı tutamadı, IMF’den yardım istedi. Zira sermaye çıkışına mukavemet edecek takati kalmadı.

ARJANTİN’İ HANGİ ÜLKE TAKİP EDECEK?

Arjantin lideri Macri, ‘yeni küresel senaryoyla yüzleşmekten’ bahsederken 1990’ların sonunda gelişmekte olan ekonomilerin IMF’nin önüne yatak yorgan sermesine sebebiyet veren o krizlerin geri geldiğini mi haber verdi?

Şayet ufuktaki seri ülke iflaslarını kastetmişse Macri, ‘erken kalkan yol alır’ düsturu ile hareket etmiş ve IMF’den en fazla krediyi almanın hesaplarını yapmış olabilir.

Türkiye’yi idare edenler içi boş sözlerle ‘kur üzerinden saldırıları bertaraf edecek stratejilerimiz’ var derken Arjantin gemiyi tamamen batırmadan IMF limanına yanaştırdı.

Madem stratejiniz var neyi bekliyorsunuz? Ne strateji ne de bir çıkış yolu var. Türkiye karanlık tünelde sıkışıp kaldı.

TÜRKİYE AĞIR BİR KRİZİN ORTASINDA

İsmini koyalım: Türkiye artık iktisadi bir buhranın, moda tabirle ekonomik krizin ortasındadır.

Teselli bulacaksak gelişmeler sadece Türkiye ile alakalı değil. İyi haber bu. Kötü haber ise rüzgârın tersten estiği şu günlerde en hazırlıksız haldeyiz.

Para tekrar okyanus ötesine, ABD’ye dönüyor. Orada faizler yükselirken hukuktan uzaklaşmış, bir adamın iki dudağı arasında idare edilen Türkiye’de kalmalarını bekleyenler daha çok bekler!

Hal-i hazırdaki kriz, 2001 krizi gibi bir günde patlak vermiyor. Kademeli bir çöküş yaşanıyor piyasalarda.

Bu yönü ile 2018 krizi nevi şahsına münhasır.

2013’TEN İTİBAREN GERİLEME DÖNEMİ

2013’e kadar Kemal Derviş’in tatbik ettiği acı IMF reçetesi Türkiye’ye gelen sermaye için en mühim sigorta idi. İyi kötü işleyen bir hukuk sistemi cari idi. Türkiye AB reformları ile gelecek vaat ediyordu.

Bankalara ilişilmemiş, Mehmet Cengiz gibi 15-20 işadamına Hazine garantili ballı ihaleler verilmemişti.

Ayakkabı kutularından milyon dolarlar çıkmamıştı. Ahbap çavuş kapitalizmi bu denli hortlamamıştı.

Türkiye senede 22 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye çekiyordu. Halka arz edilen şirketlerin hisseleri yabancılara yetmiyordu.

Bank Asya halka arz edildiğinde hisseler 7.5 milyar dolar piyasa değeri üzerinden satılmıştı. Aynı Bank Asya 20 Temmuz 2016’da keyfi bir kararla kapatıldı. Bugün insanların hapse atılması için Bank Asya’da hesabı olması kâfi sayılıyor.

Geçen hafta Beymen ve DeFacto gibi Bank Asya’nın yanında çerez sayılacak iki şirketin hisselerine talep gelmedi ve halka arz iptal edildi.

TÜRKİYE’NİN PARA BULMASI İMKÂNSIZ

2008 krizini müteakip 2009 senesinden yüzde 5 küçülerek çıkan Türkiye mevcut kredi notu, zirveye çıkan sermaye ihtiyacı ile kolay para bulamayacak.

Standard&Poor’s’un son not indirimi yatırımcıya, ‘Türkiye’den uzak durun’ mesajı verdi.

Ekonomi çift haneli küçülmeleri bile görebilir. Bunu bugün ya da yarın müşahede etmeyeceğiz. Dolar ve faizdeki artışın faturası 6-12 aylık dönemde ete kemiğe bürünüyor ki bir haftadır akaryakıt zammının (20-25 kuruş) Ankara’nın talimatı ile tehir ettirildiği konuşuluyor.

Birkaç gün içinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) ‘tavan fiyat’ denilen ve şirketlerin kârından almaya eş değer sisteme geçeceği belirtiliyor. EPDK iktidara destek vermek için her seçimden evvel yaptı bu işlemi.

TÜRKİYE BU SEFER KEMAL DERVİŞ’İ BULAMAYABİLİR

Nükleer krizin tırmanması küresel sermayenin emniyetli liman arayışını hızlandıracak. Hal-i hazırda ABD en çok tercih edilen liman.

Türkiye’nin siyasî ve iktisadî münasebetlerinin hiç de iyi olmadığı ABD’nin bugün Ankara’nın telefonlara hemen çıkmayacağı sır değil.

2001 krizinden sonra IMF kaynaklarını Türkiye için sonuna kadar açan ve Kemal Derviş’i de yoğun bakım mütehassısı olarak gönderen ABD muhtemel bir krizde yine o müşfik ve cömert tavrı göstermeyebilir.

Piyasa kontrolden çıktı. Merkez Bankası artık söz geçiremiyor. Şu saatten sonra döviz satsa da faizi artırsa da kâr etmez. Arjantin vakası ortada.

HÜKÛMET KRİZ ESNASINDA BATIDA KİMİN KAPISINI ÇALACAK?

2013’te ilk işareti verilen yeni iktisadî nizama gözlerimizi kapatıp Rusya ve İran ekseninde hayaller kurmasaydık kriz esnasında batıda kapısını çalabileceğimiz sağlam dostlarımız olurdu.

Kaç vakittir keman çalan Türkiye karıncanın sokağını arşınlamaya başladı başlamasına da yüzüne bakan yok.

Türkiye ‘partili cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği’ seçiminin yapılacağı 24 Haziran 2018 Pazar gününe kadar hiç tahmin edilmemiş mevzuları konuşabilir.

TRUMP KONUŞTU, DOLAR 4.35 TL’Yİ GÖRDÜ…

Makaleyi Yazı İşleri’ne göndereceğim esnada ABD Başkanı Trump, İran ile imzalanan nükleer anlaşmasından çekildiğini resmen ilan etti.

O dakikada Dolar 4,35 TL’ye, Euro 5,14 TL’ye fırladı ki piyasaların kapalı olduğu vakitte verilen bu tepki yarın ve akabinde gelen günlerin hiç de kolay geçmeyeceğinin ilk işaretidir.

Ne desek boş. Türkiye krize girdiğinde dünyada şartlar lehineydi. Bugün hariçte de şartlar aleyhimize.

Türkiye’de hakikatle bağını kaybetmiş bir lider var ve o lider akıntıya karşı kürek çekeceğine inanıyor.

Daha evvel de ifade etmiştim yakınınızda bulunan can yeleği, cam simidi, yoksa şambrel (iç lastik) ne varsa alın.

Akıntı hızlandı, kürekçiye bu sefer kıyıdan destek yok.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin