Başbakan Cennetten arsa mı almış!

HABER-YORUM | SEFER CAN

50 ülkeden 120’den fazla politikacı ve çok sayıda iş insanının yurt dışındaki off-shore hesaplarıyla ilgili Cennet Belgeleri (Paradise Papers) adı verilen ve toplam 13 milyon 400 bin belge sızdı. Dünya genelinde 90 basın yayın kuruluşu tarafından yayımlanan belgelere Türkiye’de, Cumhuriyet Gazetesi sayfalarında yer verdi. (Dünyadaki 500 büyük medya devinden biri olan Aydın Doğan’ın gazeteleri Başbakan ve oğullarından hiç bahsetmeden haberi yayınladı. Hürriyet Gazetesi, BBC ile birlikte Kraliçe’yi haberin manşetine taşıyarak bağımsız yayıncılık örneği verdi!)

Başbakan Binali Yıldırım’ın iki oğlu, dayısı ve yeğeninin dokuz şirkette adı geçiyor. Çok fazla teknik ayrıntıya boğmadan ne yapıldığını söyleyelim. Verginin çok az hatta sıfır olduğu ülkelerde kurulan paravan şirketlere para aktarıyorsunuz. Böylece hem servetinizi gizlemiş hem de vergiden kaçmış oluyorsunuz. O parayı ülkenize getirdiğinizde yabancı sermaye muamelesi görüp onun avantajlarından da yararlanıyorsunuz. Türkiye’de buna ‘bıyıklı yabancı’ diyoruz. Siz ya da babanız başbakansa imtiyaz tanınacak sektörleri önceden bilme ‘şansına’ sahip oluyorsunuz. Böylece fazla göze batmadan servetinize servet katıyorsunuz. Vergi ödemiyor, hatta üstüne yabancı sermaye avantajlarından yararlanıyorsunuz. Bundan iyisi Şam’da kayısı!

BAŞBAKANA GÖNÜLLÜ DESTEK…

Bu yazı yazılırken Başbakan Binali Yıldırım’dan herhangi bir açıklama gelmemişti. Oğulları da yayından önce cevap hakkını kullandırmak isteyen gazetecilere konuşmamış. Birisi Malta Cumhurbaşkanı Marie Loise Coleiro olmak üzere sadece dört kişiyi takip eden Başbakanlık resmi Twitter hesabına da baktım. Yaprak kımıldamıyor. Ne diyeceklerini bilemiyor olabilirler. Başbakanımıza yardımcı olabilmek adına Türk Gıda Kodeksi’ne uygun,  hazmı kolay dört açıklama yazdım. Hoş AKP tabanının hazım sorunu yok, taştan yumuşak herşeyi öğütüyorlar. Başbakan Yıldırım, beğenir kullanırlarsa bilabedel danışmanlık yapmaya hazırım. İşte önerilerim:

BU CENNET BAŞKAYMIŞ

1- Kandırıldık ey halkım! Bana piri fani kılığında bir adam geldi. “Cennetten uygun fiyata arsa var” dedi. Çok mübarek görünüyordu. Biraz da öbür tarafa yatırım yapalım diye düşündük. Bizim oğlan göbeğine sarıp bir miktar para çıkardı. Ama kandırılmışız. Meğerse vergi cennetiymiş… Cumhurbaşkanı’nın İstanbul’a ihanetini bile alkışladınız. Ben küçük bir tebessüme razıyım.

2- Bizim babalarımız eve meyve getirdiğinde görünmeyecek şekilde kese kağıdına sarardı. Komşunun çoluğu çocuğu görüp canı çekmesin diye yapardı bunu. Biz de onların geleneğini sürdürüyoruz. Milletin çoluk çocuğunun canı çekmesin istedik. Onun için servetimizi gizledik. Fena mı yaptık?

3- ‘Dünyada ne varsa bizde de olacak, herşeyin yerli ve millisini yapacağız’ diye vatandaşımıza söz verdik. İngiltere Kraliçesi’nin, ABD Dışişleri Bakanı’nın vergi cennetlerinde hesabı olacak, benim ülkemin yöneticilerinin olmayacak. Vatandaşım “batmakta olan Batı’dan bizim neyimiz eksik” demez mi? Kendimizi feda ettik!

4- Başbakan, oğlanların fotoğrafını eline alıp, ‘Bu tosuncukları beslemek kolay mı ey halkım! Maaş yetmiyor’ dese millet üste sadaka bile toplar.

Sahi Başbakanlığın, Cumhurbaşkanlığı, AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi hesaplarının yanı sıra Malta Cumhurbaşkanı’nı takip etmesini izah eden çıktı mı? Malta Cumhurbaşkanı Coleiro da Başbakanlık resmi hesabının takipçisiymiş; ‘takip edeni ederim’ türü bir ergen aforizması yapmasınlar. İyice komikleşmesinler.

Öte dünyadaki cennetin peşindeyiz diye millete masal anlatıyorlardı. Vardıkları nokta vergi cenneti! Daha doğrusu vergi kaçakçılığı. Neyse ki yol yapıyorlar, her şey mübah.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin