Altın vardı da biz mi borçlanmadık!

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

Doların 4.10 TL’yi Euro’nun 5.07 TL’yi aşması Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasî hesaplarını bozdu. Son kamuoyu yoklamalarında işsizlik ve geçim derdi ilk sırada çıkıyor.

Kamuoyu araştırma şirketi Metropoll’ün Türkiye genelinde 26 bölgeyi esas alan 28 ilde tabakalı örnekleme ve ağırlıklandırma yöntemi ile 9-21 Mart 2018 tarihleri arasında toplam 2 bin 36 kişi ile yapılan anket vatandaşın ekonominin seyrinden endişe ettiğini ortaya koydu.

HALKIN ÖNCELİKLİ MESELESİ EKONOMİ

Ankete göre vatandaşın en fazla ehemmiyet verdiği konu yüzde 22.5 ile ekonomi. İşsizlik yüzde 15.5 ile genel kapsamıyla terör bahsini takip ediyor.

Olağanüstü Hal’in ‘güvenlik ve darbe tehdidi var’ denilerek 7. defa uzatılmasına karar verildiği bir dönemde vatandaşın öncelikli meselesi ağırlıklı olarak ekonomi. İktidar böyle bir temayülü hafife almamalı.

Esasında Erdoğan anketlerin verdiği mesaja herkesten fazla iman eder. Döviz zamlarının halk nezdinde puan kaybettirdiğini bilecek kadar da usta bir siyasetçidir.

Erdoğan’ın dikkatleri dövizden uzak tutmaya, döviz talebini azaltmaya matuf tekliflerle gündemi değiştirme gayreti dikkatten kaçmıyor.

Sebepsiz değil son manevraları.

ERDOĞAN: IMF’YE ALTIN İLE BORÇLANALIM

İsim vermeden bankacıları ‘ekonomi terörist’ diye itham etti. O da kâfi gelmeyince beyanların tonu sertleşti: “Bizi kurla tehdit etmeyin. Yoksa bu ülkede size hayat hakkı tanımayız. Bu kadar açık söylüyorum.”

AKP lideri 16 Nisan Pazartesi günü dövize alternatif bir sistem teklif etti.

Global Girişimcilik Kongresi’nde, “Ben diyorum ki IMF’ye bu borçlanmalar dolarla değil de altınla olsun. Devletleri ve milletleri bizim bu kur baskısından kurtarmamız lazım. Altın hiçbir zaman bir baskı unsuru olmamıştır. Altınla bu adım atılsın.”

Erdoğan’ın 2016 senesinde benzer bir teklifi olmuştu. Altına dayalı para sistemi 1945-1971 seneleri arasında dünyada cari idi.

ABD 1971’DE DOLARA ALTIN KARŞILIĞI AYIRMAKTAN VAZGEÇTİ

Burada ABD gibi ‘banker’ statüsüne sahip bir garantör vardı ki o da sonunda pes etti ve döviz mukabili altın bulundurmaktan vazgeçmişti.

ABD Başkanı Richard Nixon 1971 senesinde Vietnam Savaşı’nın kamu harcamalarını artırmasının ortaya çıkardığı problemlerin üstesinden gelemiyordu. Artan petrol fiyatlarının finanse edilememesi sebebiyle altına bağlı bir para arzının devletin ekonomik problemleri çözmesini engellediğini görerek dolar ile altının irtibatına son vermişti.

Altın imalatı meşakkatli ve külfetlidir. Her memleketin kâfi derecede altın rezervi bulunmadığına göre altın stoğu artan para ihtiyacını nasıl karşılayacak?

Altın kambiyo sistemi, altına bağlı rezerv sistemlerinin sonuncusu olmuştur. ABD gibi dünyanın en büyük ekonomisi bile sistemin altından kalkamamıştır.

PARA PİYASALARINA TATBİKİ İMKÂNSIZ

İkinci Cihan Harbi’nin akabinde içtimai ve iktisadî şartlarda makes bulmuş bir sistemin 2018’de baş döndüren bir sürate ulaşan para piyasalarına tatbik edilmesi neredeyse imkânsızdır.

Para arzının sabit seyretmesi belki kısa vadede göze hoş görünecek ama uzun vadede iktisadi meseleleri çoğaltacak. Çünkü devlet, problem ortaya çıktığında maliye politikasını istediği gibi kullanamayacak.

Para basmak altına bağlılık sebebiyle kolayca mümkün olamayacağından hem para politikası hem de maliye politikası adeta işlemez hale gelecek.

ESKİ FED BAŞKANI BEN BERNANKE NE DEMİŞTİ?

ABD Merkez Bankası’nın (FED) eski başkanlarından Ben Bernanke, “Para arzını değerli metallerle sınırladığınızda devletin ekonomik problemleri çözmesini engellersiniz” demişti.

Altın standardı sisteminde yerel para birimleri sabit kur rejimine geri dönecek. Bir ülkedeki sıkıntı anında diğer ekonomilere sıçrayacak. Piyasaların kendi sigortaları devre dışı kalacak.

Bir nevi devletlerin bulaşıcı hastalıklara karşı bağışıklık sistemi felç olacak. Oysa serbest kur rejiminde her ülke kendi dinamikleri içinde para siyasetini tayin edebiliyor.

Altına dayalı para sistemi talep ve arz şoklarına cevap veremeyen işsizliği çok yüksek seviyeli bir ekonomiye götürür.

ALTININ BİRİM FİYATI NE OLACAK?

Kaldı ki altının birim fiyatı olmak mecburiyetinde. O fiyat da en yaygın para birimi olan dolar nevinden tespit ediliyor.

Altın ve petrolün birim fiyatının dolar haricinde bir para ile belirlenmesini Saddam Hüseyin ve Muammer Kaddafi teklif etmişti. İkisi de koltuğu kaybetti. Saddam idam edildi Kaddafi ise kanalizasyondan çıkarıldı ve linç edilerek öldürüldü.

Erdoğan, IMF borçlanması ile altına dayalı para sisteminin ilk adımını atmak istiyor olabilir. Önümüzdeki günlerde böyle bir borçlanma ihtiyacı mı hasıl olacak?

Dolarla fiyatlandıran bir kıymetli madeni borçlanmanın ya da para sisteminin merkezi haline getirmek Türkiye ekonomisine zerre kadar fayda sağlamaz.

Her şeyden evvel Türkiye’nin altın rezervleri ve imalatı iktisadi faaliyete cevap verebilecek kapasiteden mahrumdur.

34 TON İMALAT, 302 TON İTHALAT

En fazla külçe altın imalatı 2013’te yapılmıştı. O da 34 tona yakındı. Oysa Türkiye aynı sene 302 ton altın ithal etti.

Merkez Bankası’nın (TCMB) kasasında 564,7 ton altın bulunuyor. Bu miktarın 202 tonunun mülkiyeti TCMB’ye ait. Diğerleri bankalara ait emanet altınlar.

Bir başka ifadeyle Türkiye’nin bir senelik altın açığını kapatabilecek kadar külçe altını var. Bankalardaki altın hesapları ve yastık altındaki altınlar ilave edildiğinde birkaç sene altın sıkıntısı yaşamayacağımızı farzedelim.

Daha sonra ne olacak? Dolar ile ithal ettiğimiz altınla sabit kur rejimini ayakta mı tutacağız?

Birileri altın madeni buldu da bizim mi haberimiz yok?

Sabit kur sisteminin Türkiye’yi ‘5 Nisan kararları’ diye bilinen 1994 krizine sürüklediği unutulmamalı.

Aynı hatalar devam ettiği için 2001’de daha büyük bir kriz yaşadık.

DUBAİ’DEN GELEN ALTINLARA KILIF ARAYIŞI

Türk Lirası’nın mum gibi eridiği günlerde yatırımcıların bakışını daha da bulandıracak, para sistemini derinden sarsacak beyanları yerli yersiz sarfetmek faydadan ziyade zarar getirir.

Böyle bir sistemi Dubai’den gelen altınlara (http://www.tr724.com/dubaiden-gelen-altinlar/)

kılıf bulmak için tasavvur edenler varsa hata üstüne hata yapıyorlar.

Türkiye ekonomisinin büyüklüğü ile mukayese edildiğinde o altınlar da taşıma sudan öte bi kıymet ifade etmeyecektir.

Sadece sahiplerini ihya edecektir o kadar.

‘Seçime kadar işe yarasın da ötesi mühim değil’ deniliyorsa kendileri bilir.

Nasıl olsa denemesi bedava!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

3 YORUMLAR

  1. Çok güzel bir analiz. Ağzınıza sağlık. 2019 seçimlerine kadar işe yapamayacağını bildikleri için de seçimleri öne almaya çalışıyorlar…

  2. Halk döviz sorunu konuşurken, “erken seçim yapalım mı, yapmayalım mı?” şeklindeki soru bile gündem değiştirme operasyonudur.

  3. Bayazlarla oynuyorlar. Reaksiyoner değil aksiyoner olabilmenin avantajını yaşıyorlar. Dövizler almış başını gidiyor. Adamdan çözüm teklifi: “altınla borçlanalım”. Taşı attı bir kere; hadi bakalım akıllılar tartışsın artık. Yok bu sistem işe yarar; yok yaramaz. Sonrasında der: “Yahu bu kaçıncı? Atı alan Üsküdar’ı geçti yine”…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin