Yeteneğini heba eden oyuncu: Ricardo Quaresma

Ricardo-Quaresma

HABER-PORTRE | HASAN CÜCÜK 

Takvim yaprakları 2003 yılının transfer dönemini gösterirken Sporting Lizbon peş peşe iki genç yıldızını satıyordu. Temmuz 2003’de geleceğin bir numarası olarak gösterilen 20 yaşındaki oyuncusu Barcelona yolunu tutuyordu. Ağustosta ise bu kez 18 yaşındaki diğer genç isim Manchester United’i gidiyordu. İlk oyuncusunu 6,3 milyon Euro’ya, ikincisini ise 19 milyon Euro’ya satıyordu. Ortak kanaat, 20 yaşındaki yıldızın ucuza gittiğiydi. Gözlerin üzerinde olduğu bu gençlerden 20 yaşında olanın adı Ricardo Quaresma, 18’lik gencin adı ise Cristiano Ronaldo idi. Büyük beklentilerle Barcelona yolunu tutan Quaresma fiyasko olurken, beklenti çıtasının daha düşük olduğu Ronaldo bir dünya starı oldu.

Temmuz 2015’te ikinci kez Beşiktaş’a imza atan Ricardo Quaresma’nın ilk dönemden kalan kötü imajı vardı. Futbol yeteneğine kimsenin bir şey diyeceği yoktu. Profesyonellik noktasında ise oldukça sorunluydu. Sahaya çıkıp, topu ayağına aldığında takım oyuncusu olduğunu unutuyordu. Bu imajla ikinci kez Beşiktaş’a gelen Quaresma’nın en büyük şansı takımın dümeminin Şenol Güneş’e emanet edilmiş olmasıydı. Trabzonspor döneminde Türk futbolunun sönen isimleri, Burak Yılmaz, Selçuk İnan, Egemen Korkmaz, Engin Baytar ve Umut Bulut’u yeniden yıldızlaştıran Güneş’in rahle-i tedrisinden geçme sırası Ricardo Quaresma’ydı. Güneş’in sabrına Quaresma’nın ‘adam olma’ arzusu eklenince Beşiktaş’ın sorunlu çocuğu, sorumlu bir kişiliğe büründü.

2015-16 sezonunda ikinci kez Beşiktaş kadrosuna katılan Quaresma’nın çıktığı 108 maçın 66’sında siyah-beyazlı ekip sahadan 3 puanla ayrıldı. Quaresmasız 30 maçta ise alınan galibiyet sayısı 23 oldu. Siyah beyazlı ekip Quaresmasız çıktığı maçlarda yüzde 76,7’lik galibiyet oranına sahip. bu oran 35 yaşındaki oyuncunun forma giydiği maçlardaki yüzde 61,1’lik orana göre çok daha fazla. Ancak Quaresmasız oynanan maç sayısının azlığını dikkate aldığımızda bu istatistikler yanıltıcı olur. Beşiktaş formasını ilk kez 15 Temmuz 2010’da UEFA Avrupa Ligi elemelerinde Vikingur maçıyla giyen Quaresma, siyah-beyazlı formayı son kez ise ligin ilk haftasında Sivasspor deplasmanında giydi. İki dönemde toplam 8 sezon Beşiktaş için ter döken 36 yaşındaki yıldız çıktığı tüm kulvarlardaki 226 maçta 38 gol atıp, 78 asist yaptı. Beşiktaş’ın tarihine en fazla asist yapan oyuncu olarak geçti.

Ricardo Quaresma
Ricardo Quaresma

Yazının giriş paragrafına dönersek, Cristiano Ronaldo istikrarın, Quaresma istikrarsızlığın adı oldu. Ronaldo futbolda sadece yetenekli olmanın başarıya götürmediğini çok ama çok çalışmak gerektiğini herkese gösterirken, Quaresma dünya çapında bir yeteneğin vurdumduymaz tavırlarla nasıl sıradan oyuncuya dönüşüldüğünün örneği oldu. Cristiano Ronaldo, Sporting Lizbon’dan sonra United ve Real Madrid formalarındaki istikrarını 33 yaşında geldiği Juventus’ta da sürdürüyor. Quaresma ise Sporting’inden ayrıldıktan sonra Barcelona, FC Porto, İnter, Chelsea, Beşiktaş, Al-Ahli, FC Porto duraklarına uğradıktan sonra en uzun süreli molasını 2015’te geldiği ikinci Beşiktaş döneminde verdi. Uzun kariyerinde sadece FC Porto ve ikinci Beşiktaş döneminde parladı. Ronaldo, Sporting’de Quaresma’nın gölgesinde kalırken ilerleyen yıllarda tam tersi oldu.

Şenol Güneş, Quaresma’ya Barcelona, İnter ve Chelsea’da bulamadığı özgürlüğü verdi. Sahada topla fazla oynamasını tolere etti. Quaresma, Beşiktaş seyircisini mest eden hareketleri sergileme imkanı bulurken, diğer taraftanda kendisine bu özgürlüğü veren hocasını mahçup etmedi. Quaresma gösterişli çalımları, dünyadaki başka hiçbir oyuncunun onun kadar iyi yapamadığı trivela vuruşları ve rabona ortalarıyla her maçta izleyenleri büyüledi. İlk iki yılda kazanılan iki şampiyonlukta önemli etkisi oldu. 3. yıldan itibaren hem Beşiktaş’ın hem de Quaresma’nın performansında düşüş yaşandı. Şenol Güneş’in ayrılmasıyla aslında Quaresma için sonun başlangıcı gelip çatmış oldu. Zira yeni patron Abdullah Avcı’nın felsefesi takım oyunu üzerine kurguluydu. Abdullah Avcı’nın takımında ise ne kadar sıradışı yeteneklere sahip olursa olsun âsilere yer yoktu. Böylelikle Quaresma’nın Beşiktaş’taki ikinci dönemi de sözleşmesini tamamlayamadan sona erdi. Doprusu Güneş sonrası Quaresma’yı zor günlerin beklediği aşikardı ama ayrılığın bu kadar hızlı süre olacağını kimse beklemiyordu.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin