Erdoğan ve AKP Hükümeti’ne yakın Türkiye gazetesi, asker kökenli yandaş yazarı Nuri Elibol’la yollarını ayırdı. Elibol, “Yeni darbeyi ulusalcılar yapabilir” başlıklı yazısıyla AKP’lilerin tepkisini toplamıştı.
Elibol’un gazetenin 26 Temmuz tarihli sayısında “Yeni darbeyi ulusalcılar yapabilir” başlığıyla yayınlanan haberine hem ulusalcı kesimlerden hem de iktidara yakın isimlerden eleştiri gelmişti. Haberde, ordudaki ulusalcıların bir buçuk-iki yıl içinde darbe yapabilecekleri öne sürülmüştü.
Türkiye gazetesinde 17 yıldır görev yapan Nuri Elibol, bir veda yazısı yazarak gazeteyle yollarının ayrıldığını duyurdu.
Elibol, gazeteyle yollarını kendisinin ayırdığını öne sürse de, 26 Temmuz’da yayınlanan bir haberi nedeniyle, hem ulusalcıların hem de iktidarın tepkisini çekmişti. “Yeni darbeyi ulusalcılar yapabilir” başlıkla haberde, “F… dışındaki başka tehlikelere de işaret eden kaynaklarım şu uyarıda bulunuyor: F…’cülerin TSK içinde yapılanmalarını engelleyemeyen, darbe hazırlıklarını tespit edemeyen bir sistem zaafı söz konusu. Eğer bu problem giderilmez, sivil asker ilişkileri Batı normlarında düzenlenmezse bir buçuk-iki yıl içinde ordudaki ulusalcılar darbeye kalkışabilir. Küresel aktörler darbe yaptıracak birilerini her zaman bulabilir.”
Hiç merak etmeyin. Vicdanı tamamen tefessüh etmemiş ya da onu artık eskisi kadar susturamayanlar, kalemlerini hak ve hakikat doğrultusunda kullanmaktan çekinmeyeceklerdir. Açın, Milli Gazete’den Abdülkadir Özkan’ın “Dinlediklerimiz ile Gördüklerimiz Çok Farklı” makalesini, Milli Gazete’den ya da Akit’ten okuyun. Böyle bir ya da birkaç yazı daha yazsa kovulacağı kesin. Eskiden kovulanlara sahip çıkabilecek insanlar vardı. Şimdiyse kovulanlardan kim ne yapıyor bilmiyorum. Anayasa Mahkemesi Başkanı Prof. Dr. Zühdü Aslan’ın, doğruları yazdığı için Akit’ten kovulan Üniversite ve ev arkadaşı Faruk Köse’ye sahip çıkabileceğini düşenebiliyor musunuz? Gazetecilik sadece içeri atılanlar için değil belki dışardakiler için daha da zor artık Türkiye’de. Gazetecilerin büyük kısmının kalemiyle insanların yollarını aydınlatan insan olma pozisyonundan, patronlarının (ya da patronlarının sahiplerinin) istediği doğrultuda yazan işçiler pozisyonuna evrildiği bir dönemdeyiz. En iyi müfessir olan zamanla, yeniden hak ve hakikate uyanıp, sorgulayabilen ve doğruları çekinmeden yazan gazetecilerin önündeki ilk engel de gazeteleri ile yollarının ayrılması olacaktır. Allah yardımcıları olsun…