Yedi düvelin eşkıyası sarma saran kadınla baş edemedi

YORUM | ALPER ENDER FIRAT

Bütün dünyanın gözleri önünde ve onların seyirciliğinde sergilediğiniz tiyatronuzun bütün yaldızları artık bir bir dökülüyor.

Tutunamıyor, dağılıyorsunuz.

Dincinin, solcunun, Kemalistin hep beraber kurduğu 15 Temmuz rejiminin tepeden tırnağa bir yalan üzerine bina edildiğini artık gizleyemiyorsunuz. Bu çadırdan rejim bütün çürümüşlüğüyle hepinizin başına yıkılmak üzere!

Yeni bir tiyatroyla süreyi uzatamazsanız çok yakın bir zamanda tarih sizi Naziler ve suç ortakları diye kayıtlara geçirecek.

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Yeni bir Yenikapı ruhuna ihtiyacınız var. Yeniden birlik olup daha inandırıcı ve daha baskıcı argümanlarla sahaya inmelisiniz. Görmüyor musunuz her ortaya çıkan bilgi yelkeninizdeki rüzgarı birazcık daha azaltıyor. Hırsızlar, yolsuzlar, yetim malı soyguncuları, şikeciler, darbeciler, çeteler, tecavüzcülerle beraber, bir grup insanı linç etmek için bir rejim kurdunuz ama ‘yedi düvel eşkıya sarma saran kadınla baş edemedi.’

Çetenin bütün aktörleri ya yeni bir konum belirlesin, ya da yeni bir tezgah düşünsün. Rejiminiz çatır çatır üzerinize yıkılıyor.

15 Temmuz ve pislikleri artık taşınmaz bir yüke dönüştü ve bakalım kimin üzerine yıkılacak.

Gazeteci Barış Pehlivan “TBMM komisyonunca hazırlanan 15 Temmuz raporu için hukukçular akıl verdi, ‘Fethullahçılara yaramasın’ diye yayınlanmadı diye bir kulis bilgisi var” diyor, eski AKP’li Selçuk Özdağ da “Kulis bilginiz doğrudur” diye onaylıyor. Selçuk Özdağ tam beş yıldır bunu biliyor ama kimseye açıklamıyor. Siyasette AKP yok, Selçuk Özdağ gibi muhalif görünen diğer siyasi partiler de bunu biliyor ama hükümetin işine gelecek şekilde davranmakta bir beis görmüyorlar.

Buradan bile anlaşılabilir ki 15 Temmuz öylesine açık, öylesine belli bir tiyatro ki bütün partiler komisyon kuruyorsunuz ‘tek ortak düşmanınıza karşı’, onu rapor haline getirip yayınlamayı bile façanız yemiyor. Ve tam beş yıldır bu yalan üzerinden bir kitleye sosyal soykırım uyguluyorsunuz.

Bu zulüm rejiminin en az AKP kadar suçlusu CHP ıslık çalarak, zalime peşkircilik yaparak geçirdiği beş yılın ardından müjde(!) veriyor.

İktidara gelirlerse KHK’lıları ve hapistekileri yeniden yargılayacaklarmış. Bu cümle bile CHP’nin, bu rejimin suç ortağı olduğunu tek başına ortaya koymaya yeter. CHP’nin yüzbinlerce insanı hangi suçtan yargılayacağını merak ediyorum doğrusu. Bankaya para yatırdığı için mi? Yoksa Digitürk aboneliğini iptal ettirdikleri için mi?

Türkiye Cumhuriyeti yasalarının suç saydığı tek bir eylem var mı elinizde yargılamayı gerektirecek? Yedi yıl boyunca didik didik aradınız, tek tek fişlediniz, suç uydurmak için yüzlerce kere teşebbüs ettiniz, tek bir şey bulabildiniz mi?

Ülkede kim içinde haktan, adaletten bahsetse, kim yalanları deşifre etse, kim vicdan kırıntıları taşıyan davranışta bulunsa şer ittifakı avazı çıktığı kadar ‘FETÖ’ye yardım ediyorsun diye feryat ediyor. Bu durum bile tek başına doğru olanı işaret etmiyor mu? Haktan bahsetme, hukuk deme, adalet isteme, yüz binlerce silah kayıp deme, insanların mallarına çöküldüğünü anlatma, yolsuzluk deme, hırsızlık deme bunları dersen “Fethullahçılara yardım etmiş olursun.”

Evet demeyin, demediniz de zaten. Demediğiniz için de kimse ormanların yakıldığından, SİT alanlarına oteller dikilmesinden, ülkenin parsel parsel satılmasından, devlet hazinesinin talan edilmesinden şikayet etmesin. Bu imkanları hırsızlara altın tepside siz sundunuz.

Yüz binlerce silahın parti teşkilatlarına gittiğini, devleti altın tepside sunduğunuz adamların iç savaşa hazırlandığını da sakın bilmiyorum demeyin.

Son beş yılda işlenen bütün suçların müsebbibi iktidar ve muhalefet olarak sizsiniz. Ülkeyi hep beraber batırdınız.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

5 YORUMLAR

  1. Her ne kadar SADAT organizesinde gayri meşru eğitimli ve silahlı gizli bir yapılanma olsada, o şakilere eylem fırsatı verilmeyeceği kanaatindeyim. Erdoğan’ın, 15 Temmuz plan ve icradaki konumu “Allah’ın Lütfu” sözü için çok önemliydi. Artık o önemin bir kıymeti harbiyesi kalmadı. Elebaşı etkisiz hale getirilince, fareler kaçacak yer arayacaklardır. Artık “Allah’ın Gazabı” sözünü söyleyecektir. Biiznillah

  2. Su teyzeyi ve benzeri binlerce yuregi insanliga iyilikye carpmis masum teyzeleri, terorist diye tutuklayabilen, vicdanlari curumus kisiler, nasil da az bir dunyalik ugruna secimlerini cehennem den yana yapmislar,
    CENNET UCUZ DEGIL CEHENNEM DAHI LUZUMSUZ DEGIL,

  3. Tespitiniz çok orjinal,”Dincinin, solcunun, Kemalistin hep beraber kurduğu 15 Temmuz rejiminin tepeden tırnağa bir yalan üzerine bina edildiğini artık gizleyemiyorsunuz. Bu çadırdan rejim bütün çürümüşlüğüyle hepinizin başına yıkılmak üzere!”
    Herkes oradaydı ve ses veren olmadı…

  4. ZALİMİN AĞI “KORKU”, “KAYGI” ve YURT DIŞINA ÇIKANLAR

    Son günlerdeki suikast listelerinde, isimlerini bildiğim; Erkam Tufan, Cevheri Güven, Ahmet Nesin, Tarık Toros, Erk Acerer’i görünce içim buruldu.
    DERİN BİR ESEF ÇÖKTÜ ÜZERİME…

    Sonra aklıma şu geldi;
    Asrın Zalimine karşı meydana çıkıp, “Ben burdayım ve doğruları, suçlarınızı söylemeye devam edeceğim” diyen sadece bu 40-50 insan mı var?
    (Tabiki Avrupa dışındakiler de var. Sadece liste için bahse konu.)

    Hep eleştirdiğimiz; insanımızın özgürlükler konusunda, bedel ödemeye, sıkıntıya girmeye pek istekli olmadığı…

    Sonra düşündüm; 5-6 yıldır, Devletine güvenip izin verdiği okula çoçuğunu göndermek gibi yasal konulardan dolayı terörle suçlanıp yurt dışına çıkmak zorunda kalmış, üst düzey görevlerde bulunmuşları da dahil on binlece devlet görevlisi, askeri, polisi, akademisyeni, hakimi, savcısı var…

    Ve bu insanlardan yukarda isimleri saydığım veya sayamadığım insanlar gibi “Ben de burdayım ve ben de suçlarınızı söyleyeceğim” diyen, şahsen görebildiğim 20-30 kişi…

    Eğer, yüzlercesi, binlercesi RİSKİ PAYLAŞIP ortaya çıkıp, zalimlerin suçlarını haykırsaydı, sanırım Zalim İktidar veya ortaklarının yutamayacağı bir lokmaya dönüşürdü ve bu çilekeş 43 kişiyi rahatça hedefe koyamazlardı.

    Evet zalimin çürük ağı, “korku”, “kaygı”. O kadar insandan 3 te 1 i bile çıksa konuşsa, Zalimler kaçacak yer ararlardı. Çünkü suç işlediler ve sayıları az. 3-5 zalim, 50-100 insanı korkuyla sindirmeye çalışıyor.

    Maalesef kaygı, korku hakim olduğunda; Bir Moğol askerinin bir okla 10 piyadeyi esir alması durumu yaşanır.

    Kabul ediyorum, kişilerin değişik kaygıları olabilir Zalim bir iktidardan. Ama bu 43 kişinin de bir çok çekincelerinin olduğu muhakkak…

    Demek istediğim imkanları biraz zorlayınca, makul risk alınca bir sihir gibi çok şey değişiyor.

    Meşhur laf “Faşizme karşı dışarda birleşmeyenler, içerde birleşmek zorunda kalır.”

  5. Muhalefetin görevi muhalifleri pasifize etmek. Bunu göremeyip halen muhalefetten medet umanlar var ya ben de ona tutuluyorum. Bunlar suç ortağı olmasa birbirinin açığını kapatmak için böylesine istekli olurlarmıydı. Hala oy vermek için sandığa gidenlere ve gidecek olanlara şaşırıyorum sadece.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin