YORUM | TARIK TOROS
Şu 3 şeyi aklınızdan çıkarmayın:
-Erdoğan bırakın parlamenter sistemi, yarı başkanlık sistemine bile dönmez, dönemez.
-Hayattayken kimseyi cumhurbaşkanı veya başbakan yapmaz, yapamaz.
-Erdoğan’dan sonra AKP olmaz, olamaz. Nazi partisi gibi tarihin kirli sayfalarında yerini alır.
BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Hadi Saray gerçeklikten koptu.
Sözümona muhaliflere ne oluyor?
***
“Erdoğan parlamenter sisteme dönecek.”
-Eeee…
“Abdullah Gül veya başka birini Saray’a yollayacak.”
-Başka?
“Meclis’te hükümet kuracak.”
“Gerekirse koalisyon müzakeresi yapacak.”
-Sonra?
“Kurduğu hükümet için güvenoylamasına gidilecek.”
“Muhalefetin eleştirilerine karşı kürsüden hükümet programını savunacak.”
-Ne güzeeel…
“Gensorularla boğuşacak.”
“Meclis’te eskisi gibi denge-denetim olacak.”
-Bak sen!
***
Aklınız alıyor mu sizin?
Böyle açık açık yazmayınca da kimse anlamıyor.
***
Erdoğan, Moskova’dan dönüş yolunda konuşmuş:
“Başkanlık sistemini getirdik ve bu yeni sistemden de memnunuz. Dönüş yok. Eski vesayetçi sistemi tekrar denemenin anlamı yok.”
***
Ne böyle söylemesinin ne de yarın tam tersini savunmasının bir anlamı yok.
Erdoğan’ın ne dediğinin bir önemi yok çünkü.
Milyarlarca bütçeyi tek başına yöneten, kararnamelerle istediğini yapan, dilediği kurumu aile “varlık” fonuna katan ve en önemlisi…
Hesap sorulamayan Erdoğan gidecek, hesap verebilir şeffaf bir Erdoğan gelecek öyle mi?
***
Yahu hatırlayın.
2015 yılı başları.
Dönemin başbakanı Davutoğlu, “siyasette şeffaflık paketini” açıklayınca…
İlk karşı çıkan Erdoğan olmamış mıydı:
“Böyle giderse görev alacak il ve ilçe başkanı bulamazsınız.”
***
Türkiye için bir şey yapılacaksa…
Bu Erdoğan’a ve partisine rağmen yapılacak.
Ve unutmayın: Erdoğan ve partisi, “oyun bozmak” için elinden geleni ardına koymayacak. Kimi zaman şirinlik yapacak, kimi zaman toplantı masasına oturuyormuş gibi yapacak.
***
Karşınızda bir ihanet şebekesi, bir suç örgütü, mafyadan beter bir oluşum var.
Her biri yargılanacak ve şartlı tahliyesiz müebbet yiyecekler, göreceksiniz!
Hesabınızı ona göre yapın.
Vakit varken, suçlarına daha fazla ortak olmayın.
Yolları ayırın, kendi işinize bakın.
Hesap vermemesi herkesi yordu. Çaresizlik duygusu yaşanıyor. Sanki birşey elimizden alındı, birden bire çaresiz kaldık. O elimizden alınan şey ne? Öfke değil, nefret değil, korku değil. Birşey böyle elimizden çekip alındı. Neyi atlıyoruz? Bütün adamlar, ulusal ve uluslararası bir oyun oynuyor. Toplumsal varlığımız tek sermayemiz kalmış. Önümüzü aydınlatamıyoruz, tanıdık aktörler sihir yapmaya devam ediyor. Toplumun bir kesimini “oh olsun” noktasında hapsettiler, bir çeşit ikna ettiler. Onlar şaşkınlıklarını “oh olsun” kelimelerinde giderdiler. Vara vara intikam limanında demirlediler. Ateş düştüğü yeri yakıyordu, bu, dozu giderek toplumun her kesimine yayılmaktadır. Evet korku da var ama asıl çaresizlik duygusu temel motivasyon. Bir insan neden çaresiz kalır, neden kendini çaresiz hisseder? Birisi elindeki şekeri alırsa çaresiz hissetmezsin. Ondan geri almaya çalışırsın. Keşke elimizden alınanın ne olduğunu, şekeri elinden alınan çocuk gibi bilseydik. Elimizden neyin alındığının adını koyamadık. Kötüler var, onların tehditlerine karşı mücadele eden iyiler var, düşüncesi en temel ve herkesin kavrayabileceği düşüncedir. Bu kadar bir düşünce bu toplum elbet kurabilir. Asıl filmin senaryosu tamamen değiştirildi. Önceden iyiler vardı, laikliği kötülere karşı savunuyorlardı. Şimdiki senaryoda müslümanlar var, irticaya karşı savaşıyor. Yani fetöye karşı savaşıyor. Sahneden laikleri çıkarttılar, müslümanlar ve irticayı koydular. El çabukluğuyla laikleri çektiler ve yerine irticayı koydular ama adını irtica değil fetö koydular. Çünkü irtica derlerse eski laik antilaik kavgayı hatırlatacaktı. Artık iki grubu karşı karşıya getirdiler. Bu süre zarfında hiç laiklikten, irticadan, irandan bahsetmediler. Artık kafalar iyice karışmıştı.
Önceki rejimde yani sahnede cumhuriyet rejimi vardı. Yeni sahnede cumhuriyet rejimi yani güçler ayrılığı, meclis, demokrasi, avrupa birliği projesi kaldırıldı. Ama herkes diğer hikayeye odaklandığı için yani iyiler ve kötülere odaklandığı için bu gözden kaçırıldı. Gözden kaçırılırken muhalefet de bu sihirin başarısı için yan rol almıştır. Dikkatleri bir yöne çekerken, sihirbazlık yapıldı ve cumhuriyet rejimi ortadan kaldırıldı. İşte insanların çaresizlik içinde kalmasının nedeni bu. Cumhuriyetin sihirle kaybedilmesinin hikayesi ise 15 temmuz ile anlatılmaktadır. Bakın bunlar eli kanlı örgüt diyebilmek için ordu içinden millete karşı bir terör saldırısı yapıldı. Ordunun teröristlerce ele geçirildiğine türkleri inandırdılar ve türk ordusu operasyona açık hale getirildi. Cumhuriyet kurumlarına darbecilerin sızdığı gösterilerek cumhuriyet kurumlarına yani hukuk yani yargı kurumuna operasyon yapıldı, meclis yani yasama kurumu feshedildi. Yani cumhuriyet rejimi fetö tarafından işgal edilmiş gibi gösterilerek sonlandırıldı. İnsanlar hala neyi kaybettiklerini bilmiyorlar. Biri “oh olsun” diyor, diğeri “yerli ve milli uçak” diyor.