Amerikalı ünlü tarihçi ve New York Üniversitesi’nde Tarih ve İtalyan Araştırmaları profesörü Ruth Ben-Ghiat, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçimlerde kaybetse bile iktidarı çok kolay bırakmayacağını belirtti. Ben-Gnihat, “Burada ülkenin geleceği halkın tepkisine bağlı” ifadesini kullandı.
Erdoğan ile İBB seçimlerini kazanan Ekrem İmamoğlu’nu da değerlendiren Amerikalı tarihçi, “Erdoğan sürekli ağlıyor ama yine de insanları tehdit edebiliyor. Ekrem (İmamoğlu) ise tamamen farklı bir şey yaptı. Yani bu tekrar edilebilir. Şimdi birçok şeyle karşı karşıya kaldı çünkü sistemi düzeltmeye çalışıyordu ve Erdoğan bunu istemiyordu. Bu nedenle ümitliyim” yorumunda bulundu.
Gazeteci Aydoğan Vatandaş, YouTube kanalı POLITURCO’da, Amerikalı ünlü tarihçi ve New York Üniversitesi’nde Tarih ve İtalyan Araştırmaları profesörü Ruth Ben-Ghiat ile son yayınlanan ‘Mussolini’den Günümüze Diktatörler’ kitabını konuştu.
‘Diktatörler sessiz sedasız gitmez’
Programda diktatörlerin en büyük prensiplerinin sessiz sedasız gitmemeleri olduğunu söyleyen Ben-Ghiat, “Psikolojik nedenlerden dolayı ve ek olarak dokunulmazlık alarak dava açılmasını engellemek için iktidarda kalmaları gerekli. Bu durum günümüzde daha da büyük bir sorun haline geldi çünkü seçimler devam ediyor, değil mi? Bu nedenle Putin gibi işleri ayarlıyorlar. Putin kendi çözümünü tam 20 yılda üretebildi. Bunu yapmak için uzun bir zamana ihtiyaç var fakat şu anda kendisinin pozisyonu 2036’ya kadar sağlamda ve halkı kararname ile yönetiyor” dedi.
Bu bağlamda Türkiye’yi de örnek veren Ben-Ghiat şöyle konuştu: “Türkiye’de, bildiğiniz üzere Erdoğan hem başbakan hem cumhurbaşkanı. Bu da rakipleri uzak tutmanın bir başka yolu. Herkes kendi yolunu buluyor. Günümüzde eski tip diktatörlük artık yok, değil mi? Bu nedenle sistemi ayarlamak için herkes başka bir yol bulmak zorunda. Fakat er ya da geç kendilerine karşı direnç hareketleri başlıyor, özellikle de genç nüfus tarafından. Çünkü yolsuzluklar da bir yere kadar. Putin’e değinecek olursak, kendisi kleptokrasi uyguluyor. Ülkenin tüm üretim kaynaklarını emiyor. Erdoğan da ticareti kovalıyor. Bunun da haberlerde çok daha fazla yayınlanması gerekiyor. Çünkü iş odakları “Buraya gidin, çok randımanlı. Modernleşiyorlar, havaalanı yapacaklar. Tüm bu iyi işleri yapıyorlar.” diye öğüt verirken, asıl durum bu otokratların ticaret peşinde koşmasından ibaret. Ve zaman geçtikçe yavaş yavaş birçok insan bu durumdan hoşnutsuz oluyor. Bu da onların tehlikeli işler yapmasına yol açıyor. Kitabın en ilginç bölümü, onların nasıl iktidarı kaybettiğini yazdığım bölümdü. Ve tabii ki Trump kendi kendine öylece çekip gitmeyecekti. Her şeyi denedi, ordudan destek almayı, seçimlere hile karıştırmayı… En sonunda da şiddete başvurdu” ifadelerini kullandı.
Programda Aydoğan Vatandaş, Ben-Ghiat’a, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’u kazanmasını hatırlatarak, “Sizce bu gelecekte ezber bozan bir örnek teşkil edebilir mi? Ekrem İmamoğlu gelecekte başkanlık için potansiyel bir aday olabilir mi? Bunu öngörüyor musunuz?” diye sordu.
‘Ekrem İmamoğlu’ndan ve genç nüfustan Türkiye için umutluyum’
Professor Ruth Ben-Ghiat cevabı ise şöyle oldu: “Erdoğan sürekli ağlıyor ama yine de insanları tehdit edebiliyor. Ekrem (İmamoğlu) ise tamamen farklı bir şey yaptı. Yani bu tekrar edilebilir. Şimdi birçok şeyle karşı karşıya kaldı çünkü sistemi düzeltmeye çalışıyordu ve Erdoğan bunu istemiyordu. Bu nedenle ümitliyim.”
“Ayrıca ümitli olduğum başka bir konu da genç nüfus. Gerçekten, dünyanın her yerinde otokratların karşısında duranların genelde genç nüfus olduğunu görebilirsiniz. Genç nüfus bilgiye karşı en savunmasız gruptur çünkü sürekli internette geziyorlar. Ama ayrıca otokratlara karşı başlayan direnişi de her zaman kendileri başlatır. Bu nedenle otokratlar genellikle üniversite ve okulların peşine düşer çünkü insanların direnişi ilk olarak buradan başlar. Çünkü bu jenerasyon şöyle düşünür: “Kaybedecek çok şeyin var, özgürlük istiyorum!” Bu nedenle orta vadede farklı bir siyaset için daha fazla destek geleceğine dair ümidim var.”
‘Erdoğan iktidarını gönüllü bırakmayacak; ülkenin geleceği halkın duruşuna bağlı
Professor Ruth Ben-Ghiat, “İmamoğlu aday olursa Erdoğan’ın bunu kabul edebilir mi?’ yönündeki soruya, “Öyle yapacağını pek sanmıyorum, hayır. Şu anda ortaya koyduğu davranışlarından yola çıkarsak, gözlemlediğim kişiliği ve ona benzeyen tüm liderlerin eylemlerine bakarsak, tabii ki bireysel farklılıklar olacaktır ama özellikle perişan olacaklarını anladıklarında gösterecekleri tepkiler bakımından benzerlik gösteriyorlar. Benzer davranışlar gösteriyorlar. Ve hiçbir zaman gönüllü gitmiyorlar. Bu nedenle ne yapabileceğini tahmin edemiyorum. Fakat bu onun için zor olacaktır. Biliyorsunuz Türkiye’de sürekli olağanüstü hal ilan edildi ve uzatıldı. Ek olarak halkın da duruşuna bağlı, taban örgütlenmesine.”
