Ümit Özat’ın savrulduğu yer

HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK 

Ahlaksızlığın ahlak olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Her gün yeni bir dibe vurmaya şahitlik ediyoruz. Bu son noktadır diye düşünürken, kısa sürede yanıldığımız ortaya çıkıyor. Gündemi kaplayan ‘pudra şekeri’ konusuna değinmeyeceğim. Bir başka dibe vurmanın örneği Ümit Özat’a mercek tutacağım. Katıldığı bir YouTube programında sarf ettiği sözler üzerinden karakterine dair iki çift laf edeceğim.

TEKNİK DİREKTÖRLÜĞÜ VASAT ALTI

Ümit Özat, Gençlerbirliği ve Bursaspor formalarını giydikten sonra geldiği Fenerbahçe’de takım kaptanlığına kadar yükseldi. Buraya ön libero olarak gelmişti ama kısa zaman sonra sol beke geçti. 6 yıl sonra Kadıköy’den ayrılıp Köln’e transfer oldu. Geçirdiği kalp rahatsızlığından dolayı 2009’da yeşil sahalara veda etti.

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Her futbolcunun hayalindeki futbolculuktan emekliye ayrılıp antrenör olma sevdasına Özat da katıldı. Kramponlarını çıkarıp eşofmanlarını giyen Özat’ın ilk teknik adamlık serüveni Ankaragücü ile başladığında takvim yaprakları Ağustos 2010’u gösteriyordu. 34 yaşında başladığı teknik adamlıkta 10 yılı geride bıraktı. 10 yılda 11 değişik takımda 13 kez görev yaptı. Gençlerbirliği ve Adana Demirspor’la yolu iki kez buluştu. 10 yılda 11 takım değiştirmenin net izahı, istikrarsızlık ve istikrarsızlıkta başarısızlıktır.

Hiçbir takımın başında bir sezon kalmayı beceremedi. Boluspor’la haziran sonunda anlaşıp temmuz ortasında kovuldu. Hiçbir resmi maça çıkmadan yani. Giresunspor ve Bosna Hersek takımı Çelik Zenica’nın başında sadece 3 maç, Manisaspor ve Ankaraspor’da ise 6 maçta saha kenarında bulundu. En uzun süre 34 maçla Gençlerbirliği’nde görev yaptı. Şubatta imza attığı Ankaraspor’dan martın ortasında gönderilmesiyle işsiz kaldı.

KENDİNİ FENER’İN BAŞINDA GÖRÜYOR

Türk insanının genel hastalıklarından biri; herkes kendini her makama uygun görür. Modern dünyada görmeniz mümkün olmayan kahvahane sohbetleri bizim olmazsa olmazımızdır. Kahvede okeye dönerken, ülkeyi nasıl mükemmel yöneteceğini anlatır. Antrenörlüğe geçiş yapan futbolcular da benzer hastalığı yaşar. Kendini mükemmel görüp eski takımının başına hoca olmayı kendisine layık görür. “Neden ben değil de o” hasedi yine milli duygularımızdandır.

Erol Bulut’un gönderilmesiyle Ümit Özat yeniden sahne aldı. Beklentisi, Bulut sonrası koltuğa oturmak olmalı. Hedefe koyduğu isim Emre Belözoğlu oldu. Emre’nin kramponlarını çıkarıp, sportif direktörlüğe geçmesinin geniş bir kitlede hazımsızlık oluşturduğu aşikar. Hazımsızlığın merkezinde eski Fenerbahçeli futbolcular var. Ali Koç’un sahip çıktığı Emre’ye vurmanın en kolay yolu elbette ‘FETÖ’ safsatası.

ASPOR’DA EMRE BELÖZOĞLU’NU HEDEF ALDI

Fenerbahçe’nin yüz vermediği Ümit Özat, YouTube’da yayınlanan ASpor menşeili Spor Gecesi programında ahlak düzeyini bir kez daha gösterdi. Emre’nin 15 Temmuz sonrası ‘FETÖ’ söylemini dile getirmemesinden yola çıkıp, hedefe koyuyor. “Hepimiz konuştuk, o neden konuşmuyor, yoksa bir şeyler mi saklıyor? Yoksa birileri mi koruyor?” minvalinde sözler sarf ettikten sonra “FETÖ bir terör örgütü değil mi?” diyerek pası sunucular Haluk Yürekli ve Gökhan Dinç’e atıyor. Hüküm belli, “Yüzde yüz terör örgütü” cevabını alıyor. Haluk Yürekli hızını alamayıp, “Hatta elimi büyüteyim ben, onla iltisaklı olan, teması olan herkes de vatan hainidir” diyor. Kanalın Aspor olması zaten her şeyi anlatmaya yetiyor.

Fenerbahçe kulübü Özat’ın sözlerine yazılı bir açıklamayla cevap verdi. İlginçtir ilk defa ‘FETÖ’ söylemini dile getirmeden açıklama yaptılar. Satır aralarında mesajlar yok değildi. “Kime ve kimlere hizmet ettiği herkes tarafından bilinen bir yayında” cümleleri kanalı adres gösteriyordu. Turkuvaz medya grubundan Aspor’un “Damat” Berat’ın abisi Serhat Albayrak yönetiminde olduğunu hatırlatalım. Yanlış anlaşılmasın Serhat, Aspor’un değil tüm grubun en üst yöneticisi.

FENER’İN AÇIKLAMASI GÜZEL AMA EKSİK

“Ümit Özat’ın, camiamıza düşmanlığı adeta bir misyon gibi üstlenen şahısların yayınında bu söylemleri ifade etmesi, içerisinde bulunduğu ruh halinin en net göstergesidir,” cümlelerinin de adresi aynı yer. Emre’ye de sahip çıkma elbette var açıklamada: “Bu noktada, Fenerbahçe ile var olmuş bu kişiye yanıt vereceğimiz yegane konu; Fenerbahçe çatısı altında Fenerbahçe’nin başarısı için geçmişte de bugün de elini taşın altına koymuş, bu formanın ağırlığını hiçbir zaman unutmamış Emre Belözoğlu hakkındaki çirkin, üslupsuz, haksız, iftira dolu açıklamaları olacaktır.”

Umarım Fenerbahçe, bugün Emre’ye yapıldığına inandıkları haksız ve iftira dolu açıklamaları, yarın kendileri başkasına hassaten herkesin vurduğu kitleye karşı yapmaz. Zira onlar da dün aynı safsataya sarılmıştı.

AKP Türkiye’sinde ahlaksızlık kadar hafıza sorunu da yaşanıyor. Zaman, STV ve İpek Medya grubu zorla gasp edilip, kapatıldığı için dün söylediklerini bugün önlerine getirecek kimse kalmadı. Dünü unutanlar, bugün ahlaksızlığın kitabını yazıyor.

ŞİKE DÖNEMİNDEKİ RÖPORTAJINA BAKSIN

3 Temmuz 2010’da patlak veren şike skandalı sonrasının sıcak gündemi “Cemaat, Fenerbahçe’yi ele geçiriyor” olmuştu. Aklı başında olan herkes bunun bir saçmalık olduğunu dile getirdi. O yıllarda alıcısı pek çıkmadı bu söylemin. Yok artık daha neler diyenlerden biri de Ümit Özat’tı. 2012’de verdiği bir röportajda şöyle diyordu: “Ben böyle bir olaya ne şahit oldum ne de duydum. Birileri kuyuya taş atıyor, 50 kişi inanıyor. Fenerbahçe büyük bir camia. Cemaat bugüne kadar ele geçirmemiş de 2012 yılında mı ele geçirecek?”

Bu sözleri sarf eden Ümit Özat nerede bugünkü Özat nerede? İnsan 180 derece savrulmaz ki? Gerçi kimler savrulmadı ki, Ümit Özat sabit yerinde kalsın. Bugünler geride kaldığında bu sözleri peşlerini bir ömür boyu takip edecek. Sadece Özat değil hepimiz yarının yükünü bugünden istifliyoruz.

Herkes karakterinin gereğini sergiliyor. Bu hayatta Ümit Özat olmak da Cemre Birand olmak da bir tercih. Rahmetli Mehmet Ali Birand’ın eşi Cemre Birand’ın şu tweet’i ne kadar anlamlı, “Bakıyorum da milyonluk takipçileri olan şarkıcılar, sanatkarların hiçbiri hapisteki bebeklerden, hastalardan, kaybolanlardan, özellikle Hakan’dan söz etmiyor. Acaba ‘politically correct’ olmadığını mı düşünüyorlar?”

Cemre Hanım, bir safsatanın peşine takılıp, vicdanını kaybetmeyenlerden. Dahası sessiz kalmayı da kendine yakıştıramıyor. Twitter’dan mazlumun hakkını savunmaya devam ediyor. Dedim ya hayat bir tercih, Ümit Özat olmak da Cemre Birand olmak da var!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin