Ukraynalı müzisyen Anna Trincer, İFLC ile başlayan başarı hikâyesini anlattı

HABER | ORHAN AKKURT

Yıllardır dünya çapında organizasyonlara imza atan Uluslararası Dil ve Kültür Festivali (IFLC) birçok öğrencinin sanat hayatına önemli katkılarda bulunmaya devam ediyor. Türkçe Olimpiyatları ve daha sonra IFLC etkinliklerine katılarak sanat ve müzik yönlerini keşfeden öğrenciler şu anda bulundukları ülkelerin en tanınmış sanatçıları arasında yer almayı başarıyor. Ukraynalı Anna Trincer bu öğrenciler arasında öne çıkan önemli isimlerden biri.

Ukrayna’daki Meridian İnternational Lisesi’nden mezun olan Trincer, müzik dünyasının önemli uluslararası etkinlikleri arasında yer alan Voice Kids, Ukrayna’da düzenlenen Voice of Ukrayna yarışmasının finalisti ve Junior Eurovision’da ülkesini temsil etmeyi başardı. Trincer artık Ukrayna’nın en çok izlenen dizilerin vazgeçilmez sanatçıları arasında. IFLC’nin bu yıl online üzerinden gerçekleştirdiği etkinlik için özel bir röportaj veren Trincer, dil ve kültür festivallerine katılmasının hayatında adeta bir dönem noktası olduğunu vurguladı.

Trincer, İFLC ve okuduğu lisedeki öğretmenlerin yakın ilgisini ‘büyük bir ilham verici’ kaynak olarak niteledi.

Genç sanatçı İFLC’nin etkinlikerine katılmasının ise kendisine önemli ‘Hayat deneyimleri’ kazandırdığını ifade etti. Trincer, gençlerin büyük ilgi gösterdiği Instagram gibi bir sosyal medya mecrasında 1.2 milyondan fazla takipçisi var.

IFLC ile ilgili ne söylemek istersin? IFLC senin için nasıl bir deneyimdi?

Ne zaman IFLC’yi duysam festivalle ilgili birçok güzel anımdan dolayı hep gülümserim. ABD’de IFLC’ye katıldım, sonra Fransa’da, birkaç kez Almanya’da ve Romanya’da. Oralardan birçok arkadaşım var. Diğer kültürlerle tanıştım. Birçok gösteriye katıldım. Şimdi IFLC’deki arkadaşlarla hala bağlantıdayım. Birbirimize mesaj atıyoruz ve birbirimizi çok seviyoruz. Dolayısıyla, IFLC benim için gerçekten büyük bir fırsattı. Sahnede olmak, takımda bulunmak, gösterileri düzenleme sürecine katılmak, takımdakilerle iletişim kurmak, hem İngilizce hem de Türkçe gibi uluslararası dillerde, diğer ülkelerde, anne baba olmadan iletişim kurmak.

Hiç zorlandın mı?

Tabii ki benim için biraz stresliydi, çünkü karşıma nelerin çıkacağını bilmiyordum. Ama hatırladığım kadarıyla her şey mükemmeldi. Çok farklı duygular içindeydim ve her defasında gösterimizi bitirdiğimizde IFLC bize bir hediye verirdi. Mesela, farklı ülkelerden küçük hediyelik eşyalar geliyordu. Bu yüzden IFLC’ye çok teşekkür etmek istiyorum. Çünkü, hayat deneyimi kazandırdı aslında.

İFLC ile yaşadığın ilklerin var mı?

İlk İFLC’de ben 12 yaşındaydım ve kız olduğum için erkeklerden çok daha stresli oluyordum. Aslında hatırladığım bir şey daha var. İFLC sayesinde hayatımda ilk kez Eyfel Kulesi’ni gördüm. Benim rüyaydı bu. Bu yüzden, İFLC’nin hayalleri gerçekleştirdiğini düşünüyorum.

Bildiğim kadarıyla Türk Olimpiyatları’na katıldın değil mi?
Evet.

Uluslararası Türk Olimpiyatları. Bu deneyim nasıldı ve hangi kategorilerde yarıştın? Nasıl tarif edersin?

Benim katılımımla Ukrayna ilk kez Türkiye Olimpiyatlarının son turuna girdi. O tur, Romanya’daydı, herkes orkestra eşliğinde söylüyordu ve yarışmanın son turuydu. Kendimle gurur duydum, çünkü Ukrayna benimle son tura girmişti. Biraz korkutucuydu tabi. Çünkü çok insan vardı, orkestrayla ilk performansım olacaktı. Tabi tüm Ukrayna seyrediyor olacaktı ve onları hayal kırıklığına uğratamazdım. Çok stresliydi çünkü tüm ülkenin sorumluluğunu hissediyordum, Junior Eurovision’daki gibi. Kollarımın ve bacaklarımın titrediğini hatırlıyorum. Herkes şarkı söylüyor ve dans ediyordu. İnsanların dostluğunu ve üretkenliğini hissettim ve o atmosfer içinde müthiş bir ilham geldi.

Röportajın orijinalini izlemek için TIKLAYINIZ

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin