Turkuvaz yelek

YORUM | TARIK TOROS

 

Şu fikre katılmıyorum:

“Erdoğan kışkırtıcı üslupla halkı sokağa çağırıyor. Gezi benzeri bir hareket çıksın istiyor ki püskürtsün ve tabanını tekrar konsolide etsin.”

Katılmıyorum buna.

 

**

Erdoğan’ın en büyük korkusu, halkın sokağa dökülmesi ve buna kendi tabanının da eklenerek baskılara, ekonomik krize isyan etmesi.

Bunun için, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevi eylemini bastırdı, onları içeri tıkıp Ankara Yüksel’deki insan hakları anıtını bariyerle kapattı.

Üç-beş kişi biraraya gelip son derece masum bir basın bildirisi okumak istese dahi dibinde yüzlerce polis bitiyor.

Cumartesi Anneleri’nin hali ortada.

 

**

Erdoğan, Gezi benzeri bir olay istese Gezi soruşturmasını alevlendirmezdi.

Kimi eylemler yola çıktığında polisin az müsamaha göstermesi gerekirdi.

Vatandaşı eyleme davet eden birinin, bazı bariyerleri gevşetmesi gerekir.

Bu hiç olmadığı gibi bilakis yeni bariyerler eklendi.

**

Fransa’daki “sarı yelekliler” eylemlerinin Saray basınında ele alınış biçimine bakın, korkuyu görürsünüz.

Saray’ın paranoyasını anlamak için;

İçişleri Bakanı’na ülkedeki sarı yelek stoklarını sorması, satışların artıp artmadığına bakması dahi yeterlidir.

Türkiye’nin Fransa’dan farkı da budur.

Fransa Başkanı’nın sarı yelekle değil sarı yeleklilerle ilgilendiğinden eminim.

Benzeri Türkiye’de olsa…

Araçlarda bulunması zorunlu sarı yelekle ilgili mevzuat değişir, giyen değil bulunduran hakkında işlem yapılırdı.

Farklı hizmet kollarında kullanılan benzer yeleklerin rengi değişir, turkuvaz olurdu mesela.

Hatta…

Havadan nem kapan Saray, fosforlu yelek konseptini komple kaldırırdı.

**

O kadar korkuyor ki…

Günlerdir bir ana haber bülteni sunucusunu diline dolamış, yüklendikçe yükleniyor.

En son şunu dedi:

“Birileri çıkmış portakal mıdır, mandalina mıdır, narenciye midir sokağa çağırıyor. Haddini bil haddini. Bilmezsen haddini, bu millet patlatır enseni.” (Tayyip Erdoğan, 17 Aralık 2018, Konya konuşması)

**

Üslup, seviye, kalibre bu.

Kürsüler böyle derse…

Aşağıdaki vatandaş gider patlatır.

Hedef olan kişinin artık o diyarda can güvenliği yoktur.

Korumalı dahi sokağa çıkamaz!

 

**

Korkuyor.

Korktuğu için kükrüyor.

İktidarının sonunu getirecek diye sokağa çıkmayı düşünenleri “patlatırlar” diye tehdit ediyor.

Açın, Fatih Portakal’ın o lafı söylediği yayını seyredin.

Sokağa çağırmayan birine dahi böyle söylüyorsa varın korkunun büyüklüğünü hesap edin.

 

**

Ülkede ana muhalefet değil muhalefet partisi olsa…

Böyle yüksek volümlü tehditlere pabuç bırakmaz…

“Meydanları dar ederiz” diyene inat, örgütünü meydanlarda toplar, bir duruş ortaya koyardı.

Koyamaz.

Koyamayacak.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin