Türkiye Almanya dostluğu Erdoğan kıskacında [Haber-Analiz: Semih Ardıç]

Hükümet ve Saray, referandum tarihi yaklaştıkça her mecraı istismar edecek. Olmayan paralar üzerinden muvakkat teşvik ve vergi indirimlerine gidildi. Mamafih ekonomi krizden çıkamadı. Dolar MİT bavullarına rağmen 3,70’in üzerinde seyrediyor. İşsizlik yüzde 12,1, enflasyon yüzde 10,1.  Anketlerde kararsızların yüzde 20 gibi yüksek bir oranda seyretmesi ve ‘evet’ diyenlerin ‘hayır’ diyenlerin gerisinde kalmasında iktisadî krizin payı hayli fazla. Ekonomi bu krizden bir ayda çıkamayacağına göre Türk tipi propagandaya sarılmaktan başka çareleri kalmadı.

Ne vakit içeride halk desteği azalsa ‘dış mihraklar bizi kıskanıyor’ hezeyanını piyasaya süren Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan bir haftadır Almanya’ya ağır ithamlarda bulunuyor. 29 Mayıs. 2013’te patlak veren Gezi hâdiselerinde kontrolü kaybedince Almanya’yı, Alman vakıflarını, Alman havayolu şirketi Lufthansa’yı ‘eylemlerin organizatörü olmakla’ itham etmişti. Gezi’nin üzerinden neredeyse dört sene geçti. Bu zaman zarfında Almanların desteği ile TÜSİAD’ın, Cem Boyner’in, Ferit Şahenk’in ve Divan Oteli’nin sahibi Koç Holding’in Gezi’nin arkasında olduğuna dair tek delil bulunamadı. Bu mesnetsiz bilgileri o günlerde meydan meydan kullanan Erdoğan’ın yeniden Almanya’yı hedef alması için bütün taşlar döşendi.

Erdoğan’ın müşavirleri, Die Welt Türkiye Muhabiri Deniz Yücel’in ‘terör örgütü üyesi’ olduğu iddiası ile tutuklanmasına Berlin’in vereceği tepkiyi hesap etmemiş olamaz. Erdoğan’a mahkemenin yaptığı ortayı doksana takmak kaldı. Akabinde Almanya’da AKP’li bakanlar Bekir Bozdağ ve Nihat Zeybekci’nin programları iptal edildi. Federal Alman hükümeti, izinlerin belediyelerin uhdesinde olduğu söylese de yasak, Erdoğan için yeni bir koz oldu. Amma velâkin Erdoğan, ‘ifade hürriyeti’ çerçevesinde kullanılabilecek bu kozu gerilimi tırmandırmak için kullanmaktan imtina etmedi. Gurbetçi reylerini toplamak ümidi ile sarfettiği, “Nazizmin Almanya’da bittiğini zannediyordum, meğer devam ediyormuş” sözleri mesnetsiz. Demokrasi ve hukuk çıtası Türkiye’den çok yukarıda olan Almanya’yı itham etmeden evvel Erdoğan’ın Türkiye’nin demokrasi ve basın hürriyeti endekslerinde nerede olduğuna bakması icap ederdi.

TÜRKİYE İMAJINI YERLE BİR ETTİLER

Almanya’da Türkiye imajı her geçen gün bozuluyor. ‘Casus imamlar’, fişleme yapan konsolos ve ateşe haberleri Almanya’nın gündeminde ilk sıralarda. Die Welt muhabirinin Türkiye’de demir parmaklıkların ardına gönderilmesinden sonra Alman gazetelerinin attığı #FreeDeniz manşetlerinin mürekkebi kurumadı. Erdoğan’ın Nazi teşbihi ile gerilim yeni bir boyut kazandı. Radyodan TV’lere, Twitter’dan gazetelere her mecrada Erdoğan’ın medyayı baskı altında tuttuğu belirtiliyor. Alman siyasetçilerin serinkanlılığı, itidal davetleri de olmasa diplomatik münasebet kesilme noktasına gelebilirdi.

ALMAN ADALET BAKANI: ERDOĞAN BİZİ KIŞKIRTMAK İSTİYOR, OYUNA GELMEYİN

Erdoğan’ın kullandığı ifadeler sert olunca cevap da sert oldu. Federal Adalet Bakanı Heiko Maas (SPD), Nazi benzetmesini, “Rezalet, anlaşılması güç, kabul edilemez.” diye nitelendirdi ve ithamı şiddetle reddettiğini söyledi. Alman devlet kanalı ARD’ye konuşan Maas, Erdoğan’ın Türkiye’yi AB’den uzaklaştırmak istediğine dikkat çekerek, “O şimdi kışkırtmak için uğraşıyor. Provokasyona gelmemek için dikkat etmeliyiz” ifadelerini kullandı. Maas’a göre Türkiye’yi tamamen Avrupa’dan uzaklaştıracak bir politikadan uzak durulmasında fayda var. Aksi halde Türkiye, Rus lider Putin’in yanına itilmiş olacak. Başbakan Angela Merkel ise Nazi benzetmesinin Nazi döneminde işlenen suçları önemsizleştireceğini kaydetti.

Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkan Yardımcısı Julia Klöckner de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Erdoğan’ın sözlerini ‘utanmazca’ ve ‘kibirli’ diye nitelendirdi. Klöckner’in aktardığına bakılırsa konu Başbakan Angela Merkel ve Birlik partileri Meclis Grup Başkanı’nın da katıldığı akşam yemeğinde de gündeme geldi. Alman siyasîler, Erdoğan’ın Nazi benzetmelerine tahammül gösterilemeyecek nitelikte olduğu görüşünde birleşiyor

ARD’de “Bericht aus Berlin” adlı programa konuk olan Hristiyan Demokrat Birlik Partisi Grup Başkanı Volker Kauder, Erdoğan’a önce kendi ülkene bak imasında bulundu: “NATO müttefiki bir ülkenin Cumhurbaşkanının başka bir üye ülke hakkında söyledikleri inanılmaz ve kabul edilemez. Üstelik bunu hukuk devleti konusunda önemli sorunları olan bir ülkenin lideri yapıyorsa.”

‘BOĞAZ’IN DESPOTU RAYDAN ÇIKTI’

CDU Başkan Yardımcısı Julia Klöckner ise Nazi benzetmesini, “Çirkin ve tarih bilmezlik.” olarak nitelendirdi. Passauer Neuen Presse gazetesine konuşan Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Sekreteri Andreas Scheuer ise, “Boğazın despotu raydan çıktı.” sözleriyle tepki gösterdi.

Nazi benzetmesine tepki gösteren Sol Parti Federal Parlamento Grup Başkanı Dietmar Bartsch ise Başbakan Angela Merkel’i Geri Kabul anlaşmasını iptal etmeye çağırdı. “Türkiye ile yapılan anlaşma Avrupa’yı şantaja açık hale getirdi.” diyen Bartsch, Redaktionsnetzwerk Deutschland’a (RND) yaptığı açıklamada, Almanya’nın geri kabul anlaşmasının iptali için çalışması gerektiğini söyledi.

Zeit gazetesinin internet sitesinde yer alan makalede Türk demokrasisi için ‘hasta’ tabiri kullanılması dikkat çekti. Hasta demokrasinin mucizevi biçimde iyileşmesi ya da erken ötanazi yapması arasında tercihi seçmenin yapacağı vurgulanan makalede, Erdoğan’ın Almanya’da ikamet eden 1,4 milyon kayıtlı seçmene en kestirme yoldan ulaşmak için gerilimi tırmandırdığı belirtiliyor. Erdoğan için her oyun çok kritik hale geldiği ve bakanların toplantılarının iptal edilmesinin getirdiği bir reaksiyon olarak Nazi benzetmesi yaptığı kaydediliyor. Zeit, referandumun en sıcak safhasının Almanya’da yaşandığı tespitine de yer verdi.

ALMANYA İLE KAVGA TÜRKİYE’YE NE GETİRECEK?

Almanya ile Osmanlı Devleti’nin son devrinde başlayan dostane münasebetler Cumhuriyet’in ilk senelerinde devam etti. Ankara’nın imar planlamasını Alman mimar Hermann Jansen yapmıştı. Türkiye tıptan mühendisliğe, eğitimden sanayiye hemen her sahada Almanya’dan çok istifade etti.

En fazla gurbetçi nüfusunun (resmî rakamlara göre 4 milyon) bulunduğu Almanya’yı iç siyasetin malzemesi haline getirmenin dün faydası olmadığı gibi bugün de olmayacak. Alman turist sayısındaki düşüş telafi edilemediği için turizmci krizle boğuşuyor. Alman markalarının Türkiye’de bugüne dek yaptığı yatırım tutarı 35 milyar doları geçti. Almanya’da da Türkiye’den gelmiş 110 bin civarında müteşebbisin yatırımı var. Almanya, Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı. Bu pazarı kaybetmek ihracatçılar için felaket olur. Ekonomik büyüklüklerin mukayese edilemeyecek kadar Almanya lehine olduğu aşikâr iken kendimizi dev aynasında görmenin lüzumu yok.

VW’NİN CİROSU, TOPLAM İHRACATIMIZDAN FAZLA

Komplekse girmeden Almanya’nın bizden üstün olan vasıflarını alıp istifade etmek dururken içi boş hamasetle kitlelere hayal satmak doğru değil. Altay Tankı’nda yaşanan fiyasko da ortaya koydu ki Türkiye, Almanya gibi ekonomilerle sağlam ittifaklar kurmadan nitelikli teknoloji icap ettiren sahalarda, endüstride tek başına varlık gösteremez. Dile kolay 80’den fazla Alman, Nobel’in farklı dallarında ödüle layık görüldü. Biz ise Aziz Sancar ve Orhan Pamuk ile o şerefe ancak yakın zamanda nail olabildik.

Sadece otomotiv devi VW’nin senelik cirosu (212 milyar Euro) Türkiye’nin toplam ihracatının çok fevkinde. Türkiye’de en fazla tercih edilen ithal arabalar arasında Mercedes, BMW, VW ve Audi geliyor. Hem kamu hem de özel sektörde aynı eğilimin olması ancak ‘kalite, dayanıklılık ve konfor’ ile izah edilebilir. Fert başına gelirde Alman ile Türk arasında 4,5 kat fark var. Dünyanın en büyük 3 fuarından ikisinin adresi Almanya. Sadece fuar turizmi için 10 milyon kişi Almanya’ya geliyor. Messe Frankfurt, 1585’ten beri ticari fuar olarak devam ediyor.

Bu ve diğer müspet mevzular etrafında kazan-kazan düstura ile işbirliği yapmak dururken üç rey fazla almak için Almanya’yı kaybetmek, rencide etmek kime ne kazandıracak? Ne Almanya kum torbası ne de Türkiye ringdeki boksör… İki müttefik ve dost memleket arasında Erdoğan’ın ihtirasına feda edilmeyecek kadar derin bağlar var.

EKONOMİK BÜYÜKLÜKLERDE ALMANYA AÇIK ARA ÖNDE*

almanya türkiye kıyas

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin