YORUM | M. NEDİM HAZAR
Bu “Fedoncu” nedir diyecek olursanız, şu yazıyı okumanız gerekecek.
Başta Amerika olmak üzere tüm dünya Oscar törenlerine damgasını vuran tokadı konuşuyor.
Duymuşsunuzdur… Will Smith, karısı hakkında (rahatsızlıktan dolayı saçları döküldüğü için, zevzekçe kel filan dedi) ileri geri konuşan gecenin sunucusu Chris Rock’a okkalı bir şamar aşketti!
BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Amerikalılar bu işin kurgu mu yoksa gerçek mi olduğunu tartışıyor aslında.
Kimilerine göre bu iş bir “film”…
Aslında olayın son derece fotojenik olmasından böyle bir izlenim edinildiğini de söylemek gerek. Bu kadar.
Kimileri ise Smith’in gayet haklı ancak biraz abartılı tepki gösterdiğini düşünüyor.
Bizdeki medya maydanozları da durumu yorumladılar.
Bir gün önce Ukrayna-Rusya savaşında nükleer silah kullanılmasını, bir önceki gün dünya enerji fiyatlarını tartışan kadro bu kez bu tokadı yorumladı.
Muhtemelen isimlerini ilk kez duydukları (Smith neyse de Rock’u tanıdıklarını hiç zannetmiyorum) sanatçılar için atıp tutmaları bir yana, açıkçası mevzunun belli noktalara gelmesini bekliyorum.
Söz gelimi Ergenekoncuların OdaTV’sinde misal Barış Pehlivan’ın olayda Cemaat izi arayıp bulacağını düşünüyorum. Misal “Tokat emri Pensilvanya’dan” başlıklı yazı yazar pekala da onu ciddiye alanlar çıkar yani.
Keza, görüntüleri milyar kere tekrar izleyen havuz şeysilerinin “Tokatta FETÖ izi” diye manşet yapmalarını da bekliyorum.
Ve elbette Gazete Duvar gibi sitelerin entelektüel kalemlerinin olayın feylosofik boyutunu ele alan derinlemesine analiz yapacakları da aşikar!
İsterseniz onlara biraz yol gösterelim.
Will Smith zaten ismen sabıkalı biri.
Malum Michael Mann’in yönettiği 2001 yapımı filmde ünlü boksör Muhammed Ali’yi canlandırmıştı.
Bu filmden hemen sonra Amerika’da İslamcı çevreler Smith’in hidayete erdiğine dair haberler üretmekte gecikmemişti. Bizim siyasal İslamcılar da bu koroya katılmıştı.
Misal şu haberi okuyabilirsiniz.
Aslında küçük bir ıska söz konusuydu.
İslam’a olan ilgiden bahsedilecekse Will Smith değil, uğruna sunucu tokatladığı eşinin hidayete erdiği anlamı çıkabilecek malzemeler daha çok.
Söz gelimi örtündüğü ve namaz kıldığı Ramazan görselleri.
Üstelik bir iki tane de değil. Onlarca böyle görseli var bayan Smith’in.
Ve bizzat Instagram hesabında duyduğu huzuru anlatıyor.
Bir diğer bilinen örnek ise, Louis Farakhan Fondation’a 150 bin dolar bağışlaması.
Ülke o kadar berbat bir açık hava tımarhanesine dönmüş durumdaki, bu yazdığım şeylere kimse “Deli saçması” diyemez. Yarın bu tür örneklerle karşılaşabileceğimizin ispatı ise yakın geçmişimiz.
Hatırlayın Tarkan’ın Geççek klibini.
Yayınlandığı gün sözlerin Pensilvanya’dan yazdırıldığı haberini yaptı Ergenekon ve Havuz medyası.
Bununla da yetinmeyip kare kare incelediler klibi ve müthiş bir detay yakaladılar.
Şort giymiş oyuncu KHK ile atılmış bir öğretmenmiş meğerse!
Gerçi, öyle olsa ne olacak ki, diyeceksiniz ama bu da yalandı elbette!
Evet şimdi, havuz ve OdaTV’den Oscar gecesinin bilinmeyen ayrıntılarına dair bu tür haberleri bekliyoruz.
Hadi yiğitler yaparsınız siz!
Odatv şizofren haliyle muhakkak yapar. Bir PH sitesi gerçi asla şizofren olmaz, megola idealarına göre olayları ele alırlar, kızıl elmaları vardır. Kamuda bekleyen larvalarını korumak, geleceğe taşımakta bir diğer görevidir. Bu nedenle Will Smithin tokadını, Kapitalizme atılmış bir tokad olarak yazabilirlerde. Nasyonel sosyalist bir tutumla, Kapitalizmin kalbinde ona nir tokatta diyebilirler.
Komünistleri anlamak en kolayı bu arada, onlar biraz ayrı Odacılardan, aynı ten renginde iki kişinin bu gerginliğini asıl tehlike olarak gösterip, kazanani olmayan iki tarafın Kapiralizme süfle verdiğinden bahsedebilirler.
Barış pehlivan gibiler fetöye tapıyor. Onlar fetöyü bildiğimiz mana olarak görmüyorlar. Fetöye tapmalarının nedeni fetönün karanlık anlamlarını sevmeleri değil. Fetöye tapmalarının nedeni fetöde ki çıkarlarıdır. Fetöde öyle çıkarları var ki fetö o yüzden onlar için kutsal. Sürekli fetöyü dillendiren onlar. Sürekli fetöyü anan, zikreden onlar. Ortada bir pislik var, mide bulandırıcı, oradan uzaklaşıyorsun. Ama onlar sürekli pisliğe batmak istiyorlar. Sürekli pislikle meşgul oluyorlar. Sen zihnini temiz şeyleri canlandırmak için kullandıkça onlar her seferinde karşına çıkıp zihnini pisletmek için uğraşıyor. Çünkü zihinlerin pisliği onların çıkarı. Fetö de öyle büyük çıkarları var ki o çıkarlarından vazgeçmek istemiyorlar. O yüzden fetö kelimesini her yerde zikretmekten vazgeçmeyecekler. Çünkü fetöyü seviyorlar. Fetöye aşıklar. Elleriyle yarattıkları bir heykel bu. Bu put onları yani karanlığı aydınlık yapan, aydınlığı karanlık yapan sihirli bir formül. Bir gün bu fetö putu kırıldığında yani mahkemeler özgürleştiğinde, insanların zihnindeki karanlık bulutlar dağıtıldığında o zaman ışık görmüş bir vampir gibi saklanacak delik arayacaklar. Belki tekrar kötülükler krallığını kurmak için tekrar karanlık planlarını gerçekleştirmek için fırsat kollayacaklar. Fetö onların zırhıydı, sığınaydı, herşeyiydi. Fetösüz varlık gösteremiyorlar. Fetöde öyle bir çıkarları var ki fetö onların vampir olduklarını gizleyen bir maske görevi görmektedir. Çünkü fetö bir zihne girdiğinde dünyanın anlamı değişmektedir. Tabi anlamını değiştirebildiği alan türkiye kadardır. Türkiye dışına inandırmak zorunda olmadıklarından, yani asıl amaçları türkiye sınırları olduğundan dışarıda fetö etkili olmamaktadır. Fetö karabulutu sadece türkiye için özel tasarlandığından etki alanı türkiyede yaşayan insanlardır. Fetö beyinlere girdiğinde bir uyanış yaşanmaktadır. Adeta herşeyin sorumlusu fetö olmaktadır. Sanki bütün sorumluluklar fetöye aitmiş gibi. Sanki devlet diye birşey yokmuş fetö varmış gibi. Adeta devlet aklanırken yada hokus pokus ile yok edilirken fetö ön plana çıkarılmaktadır. Devlet yıkılırken yavaş yavaş fetönün heykeli dikilmektedir. İnsanların kızgınlığı devletten alınıp fetöye yönlendirilmektedir. Yavaş yavaş dikkatler kendilerinden uzaklaştırılırken insanların hafızalarına fetö sokulmaktadır. Bu aslında sihirin yavaşlatılmış çekimidir. Hep fetö ön planda tutulduğu için diğer elin yavaşça geriye doğru çektiği devleti canlıların hafızası gözden kaçırmaktadır. Devlet geriye doğru çekilirken aslında boğulmaya doğru çekilmektedir. Fetö önde tutulurken devlet boğulmaktadır. Devlete bağlı insanlar da bu sırada boğulmaktadır. Katliam devam ederken fetö hep ön planda tutulmakta ve insanların devleti ve boğulanları görmesine fırsat verilmemektedir. Ön planda fetö tutulurken arka planda devlet ve devlete bağlı insanlar boğulmaktadır ve ortaya çıkan bağırıp çağırmalar insanlar nezdinde anlam kazanmasınlar diye sanki boğulanın fetö olduğu algısı oluşturulmaktadır. Yani can çekişenlerin sesini duyanlar yada devletin yokluğunu hissedenlere bunun nedeni fetödür, fetö yapıyor denilerek inanılmaz bir aldatmaya sahne olmaktadır. Yani devleti boğanda fetö oluyor, yok olanda fetö oluyor. Ama ilginçtir fetö hiç yok olmuyor. Fetö put gibi hep var. Onu yok ederlerse sihir bozulur ve ilüzyon ile insanlar devlet yıkılırken fetönün yıkıldığını sanarken, yani devletin yerine fetöyü koyup sonra fetöyü yıkıyoruz diye devleti yıkarken, bu anlam kargaşası ortadan kalkacağı için yıkılanın devlet olduğu ortaya çıkacak. İnsanlar şu anda hala devletin yıkıldığından haberleri yok. Bir masa, bir sandalye ve o sandalyede oturan tayyip görüntüsünü insanlar devlet sanıyor. Aslında insanlar baba figürünü de devlet sanıyor. Tıpkı karayılanı bir tane fotoğrafının ara ara yerel ve milli basınımızda servis edilmesi ile onun sürekli dağda hazır beklediğini, pkk nın başında durduğunu varsaydığımız gibi. Tayyip ve masası ile oluşan algı bu adam hazır vaziyette iş başında çalışıyor. Demek devletin başı boş değil diye sanıyorlar. Halbuki devlet yok ki. Sadece bir masa var. O masayı kafamızda biz canlandırıp devletleştiriyoruz. Beyin eksik parçaları tamamlayarak bir adamı devlet yapıyor. Fetö bu dinamiği canlı tutmaktadır. Barış pehlivan gibilerin görevi bu mekanizmanın çarklarının devam etmesini sağlamaktır. Bu gazeteciler aslında gazeteci değiller. Gazeteci kılığına girmişlerdir. Yani işleri kimliklerini gizlemek, değişik rollere bürünmek, değişik kimliklere bürünmek, aldatma, hile, yanıltma, ilüzyon görevler için özel eğitim aldıklarını düşünüyorum. Bu teknikler şeytanın insanı aldatmak için uyguladığı tekniklere çok benziyor.
(Bizdeki medya maydanozları da durumu yorumladılar)
Cumlesindeki( bizdeki) ifadesi bence tuhaf,gereksiz,uygunsuz ve cok sacma,
Abicim siz bu adamlarin zulmunden,iskencesinden,vahsetinden kacip ailecek zor kosullarda baska ulkeye siginmadinizmi?
maliniza ,mulkunuze ,evinize barkiniza haksizca hukuksuzca cokulup,terorist damgasi yemedinizmi?
O halde hala neden(biz)diyorsunuz,
(Biz) ifadesi birliktelik,beraberlik ifade eder
Duygusal fiziksel ortaklik ifade eder
Cok bariz anlatim bozuklugu var
(Biz )yerine( Onlar) yada yandas guruhu demek daha uygun