Tazarruname’mdir [Hilmi Yavuz]

Şair ve yazar 84 yaşındaki Hilmi Yavuz, kişisel Facebook sayfasında ‘Tazarruname’mdir’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. “Yaşlı biriyim ben. Çok güzel günler gördüm ülkemde, yapraklar ağaçlarda yeşile durmuşken de, sararıp düştükleri günlerde de… Acılı günler de yaşadım karlar yolları örtmüşken de, güneşin Dünya’yla kuytularda bile buluştuğu günlerde de…” diye başlayan yazıda Yavuz, güzel günlere yönelik özlemini dile getirdi.

Yavuz yazısını şu cümlelerle bitirdi:

“Yaşlı biriyim ben. Kavgasız, gürültüsüz, toma’sız, biber gazsız, kinsiz ve garazsız, gencecik fidanların parklarda kurumadığı, slogansız, Sait Faik’in o güzelim ‘Ayışığı’ hikayesinde söylediği gibi: ’haksızlıkların olmadığı bir dünya’da, ve Türkiye’de yaşamak! Çok şey mi istiyorum? Öyle, çok şey istiyorsun, diyorsanız, bağışlayın beni. Yaşlı biriyim ben…”

İşte o yazı

Tazarruname’mdir

Hilmi Yavuz

Yaşlı biriyim ben. Çok güzel günler gördüm ülkemde, yapraklar ağaçlarda yeşile durmuşken de, sararıp düştükleri günlerde de… Acılı günler de yaşadım karlar yolları örtmüşken de, güneşin Dünya’yla kuytularda bile buluştuğu günlerde de…
Yaşlı biriyim ben. Giderek çoğalan acılarla yaşadığım bu ülkede, hüznün bize yakıştığını söyleyemiyorum artık. Kavganın nefret zırhıyla kuşanmışları dilde ve söylemde sokağa dökülmüşken, zihinleri sıradanlığın demirden miğferiyle örtülmüşler köşebaşlarını tutmuşken?

Yaşlı biriyim ben. Bunca yıl yaşadım ve hiç böylesini görmedim. Gülümseyen insanların saydam, iyimser yüzleriyle var oldukları bu ülkede güvenle, hazla yaşadım. İnsanların, hiç tanışmamış olsalar da gülümsedikleri günlerden, hiç tanışmamış insanların birbirlerine nefretle baktıkları günlere gelinmişken…Necatigil’in deyişiyle, ‘Bu dünyada insanca yaşamak da yoksa, ne kalıyor geriye yüzyıllardan?’

Bakınız, önce Türk insanı sağcı ve solcu diye birbirine düşürüldü, tutmadı. Alevilerle Sünniler birbirine düşürüldü. tutmadı. Türklerle Kürtler birbirine düşürülmek istendi, tutmadı. Gezi Parkı’nda Laiklerle Muhafazakarlar birbirine düşürülmek istendi, Allah’a binlerce şükürler olsun, o da tutmadı! Şimdi Sünnilerle Sünnileri birbirine düşürdüler;- o da tutmayacaktır!

Tutmayacaktır, tutmamalıdır. Ülkesini esenlik içinde görmekten bahtiyarlık duyan ben ve benim gibiler, olup bitenlere itidalle [itidâl-i dem’le], serin kanlılıkla ve sağduyuyla bakmak gerektiğinin farkındalar. Sadece kavganın dışındakiler değil, kavganın içinde olanlar da farkındalar elbet…

Yaşlı biriyim ben. Yaşayacağım günlerin, yaşadıklarımdan daha kötü olmasından kaygı duymayacak bir yaşta değilim. İlkgençliğimizde ‘Elbet ilerdedir yaşanacak günlerin en güzelleri..’ derken , ‘ilerde, ama ne zaman?’ diye tasalanmazdık;- geç de olsa ne gam! Yaşayacağımızı biliyorduk o günleri!

Rilke gibi söyleyeyim: ‘Allah bilir, niçin böyle olmadı?’ Eski günlerimiz, tıpkı Rilke’nin eski mobilyaları gibi, ‘ koymamıza müsaade ettikleri bir samanlıkta çürüyor’ mu? Sadece eski günlerimiz mi, yoksa gelecek günlerimiz de, Rilke’nin eski mobilyalarının akıbetine mi uğrayacak? Ve hâlâ o şarkıdaki gibi, ‘güzel günlere var iştibâhım!’ diyerek daha da kötümserleşmeye devam mı edeceğiz?

Yaşlı biriyim ben. Kavgasız, gürültüsüz, toma’sız, biber gazsız, kinsiz ve garazsız, gencecik fidanların parklarda kurumadığı, slogansız, Sait Faik’in o güzelim ‘Ayışığı’ hikayesinde söylediği gibi:’haksızlıkların olmadığı bir dünya’da, ve Türkiye’de yaşamak!
Çok şey mi istiyorum? Öyle, çok şey istiyorsun, diyorsanız, bağışlayın beni. Yaşlı biriyim ben…

Not: Hilmi Yavuz’un bu yazısı 25 Kasım 2020 tarihinde kişisel Facebook sayfasında yayımlanmıştır.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Muhterem Efendim, dediğiniz gibi “Hüzün ki En Çok Yakışandır Bize”…
    Madem ki hüzün düştü zamanın bu diliminde hissemize,
    “Sünnilerle Sünnileri birbirine düşürdüler;- o da tutmayacaktır!” dileğinizi
    hüzünlü yol azığımız eyler,
    yolumuza devam ederiz.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin