Tansiyonunuz neden yükselir?

Her 3 yetişkinden 1’i yüksek tansiyon hastası ancak bu kişilerin neredeyse yarısı rahatsızlığından haberdar değil. Genellikle enseden başlayan baş ağrısı, kulakta çınlama ve uğultu, baş dönmesi gibi belirtilerle kendini gösteren hipertansiyon sinsice ilerleyerek kalp yetersizliğine de zemin hazırlayabiliyor.

Yüksek tansiyonun, dünyada en yaygın rahatsızlıklardan biri olduğuna işaret eden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nihat Özer, hastalık riskini artıran faktörleri şöyle sıralıyor:

Yaş: İleri yaş hastalığı olarak bilinen hipertansiyonun görülme yaşı, dünyada ve Türkiye’de giderek düşüyor. Özellikle hareketsiz ve stresli yaşam, alkol ve sigara tüketimi, aşırı kilo özellikle santral obezite denilen göbek yağlanması ve tuz kullanımının çok olması kan basıncı yüksek genç bir grubun oluşmasını sağlamış, hatta 13-14 yaşlarından itibaren hipertansiyon görülme sıklığını artırıyor.

Cinsiyet: 50 yaşın altındaki grup ele alındığında erkeklerde daha sık görülür. 55 yaşından sonra ise kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır.

Kalıtım: Yüksek tansiyonlu kişilerin yaklaşık yüzde 60’ında ailede de tansiyon yüksekliği söz konusudur.

Aşırı kilo: Aşırı kiloluların yüzde 40’ında yüksek tansiyon görülmektedir.

Diyabet yani şeker hastalığı: Şeker hastalarında yüksek tansiyona çok sık rastlanır.

Aşırı tuz tüketimi: Yüksek tansiyona yol açan nedenlerden biridir.

Hareketsiz yaşam: Hareketsizlik yüksek tansiyon görülme olasılığını artırır.

Stres: Yüksek tansiyonun ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.

Tansiyonu kontrol edebilmek için neler yapmalı?

Öncelikle hastalar yaşam tarzlarını değiştirmeli.

Yiyecekler: Daha çok meyve, sebze ve tam tahıl tüketilmeli; tuz, doymuş ve trans yağ tüketimi azaltılmalıdır. Özellikle ülkemizde çok tuz tüketilmektedir. Kişi başı ortalama 14,8 gr tuz alımı olmaktadır. Bu tuzun yüzde 30 gibi büyük bir bölümü sofradan değil ekmekten gelmektedir. Kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olan soğan, sarımsak, posalı, potasyum ve magnezyum içerikli besinler bol tüketmelidir. Yağda kızartılmış besinler, hamur işleri, işlenmiş et ürünleri ve sakatatlardan uzak durulması gerekir. Sebze ve meyve olarak, kavun ve karpuzun yanında; kurutulmuş kayısı, avokado, incir, portakal, kuru üzüm, fasulye, patates, domates ve hatta üzüm gibi potasyum bakımından zengin kalsiyum düşürücü etkisi olanlar daha çok tercih edilmelidir.

Alkol ve sigara tüketimi:Alkol kullanımı sınırlandırılmalı, sigara kesinlikle bırakılmalıdır.

Düzenli egzersiz: Kişinin hareketli olması ve kilosunu kontrol altında tutması önemlidir. Her gün olmasa bile haftada 3-4 gün 30-40 dk tempolu yürüyüş yapılmalıdır.

İlaç: Yüksek tansiyon kronik bir hastalık olduğu için ömür boyu tedavi ve doktor gözetimi gerektirir. Bu nedenle doktorun yönlendirmesi ve hastanın uyumu daha başarılı bir tedavi için şarttır.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin