Tanıkları anlatıyor: ABD, 17 Aralık öncesi Türkiye’yi üç kez uyardı; ancak dinlemediler

KHK’lı bürokrat InstituDE Direktörü Hüseyin Konuş, 17 Aralık soruşturmasının 8. yıl dönümünde o gün ve öncesinde tanık olduğu olaylara ilişkin çok önemli açıklamalarda bulundu. 17 Aralık günü Konya’da Erdoğan’la birlikte olan Konuş, ABD’nin kara paranın aklanmaması konusunda 2011-2012 ve 2013’de üç kez Türkiye’yi uyardığını ancak hükümet temsilcilerinin bu uyarıları kulak ardı ettiğini söyledi. Konuş, “Çok üst düzey yetkililerle görüştü. Ali Babacan’la görüştü. ‘Bunlara son verin, aksi taktirde bunların hukuki sonuçları olacak’ diyerek uyardı. Ama dinlemediler. Çünkü para tatlı geldi.” ifadelerini kullandı.

YouTube’da yayınlanan ‘Dıştan Bakış’ programında InstituDE Direktörü Hüseyin Konuş, 17 Aralık 2013 günü yaşananlara ilişkin şahit olduklarını ve yolsuzlukların arka planındaki bürokratik süreçleri instituDE üyesi Ömer Güler’e anlattı. Hüseyin Konuş, söz konusu dönemde Dışişleri Bakanlığı özel müşavirliğinde görev yapıyordu.

Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’la birlikte Konya’da Şeb-i Arus törenlerindeydi. 17 Aralık günü nasıl bir Erdoğan vardı sorusu üzerine şunları söyledi: “O gün gün boyu Erdoğan’la birlikteydik. Sabah haberleri görünce şaşırdık. Erdoğan o gün sabah 9’da gelmedi. 11 civarında geldi. Sonradan ortaya çıktı. O sürede ‘sıfırlama’ talimatlarını vermiş. Çok tedirgindi, endişeliydi.”

17 ARALIK SÜRPRİZ DEĞİLDİ

Kara para trafiğinin ABD’nin radarına girip girmediğinin, operasyonun Erdoğan için sürpriz olup olmadığının sorulması üzerine Konuş, şöyle konuştu: “17/25 operasyonları birden bire olmadı. Göz göre göre geldi. Yolsuzluklar, kara para aklama, ambargoların delinmesi bunların hepsini biliyorlardı. Bunların bilindiğini de biliyorlardı.”

DAVİD COHEN, 3 YIL ÜST ÜSTE TÜRKİYE’Yİ ZİYARET EDİYOR

“ABD Hazine Bakanlığı’nda Terörizm ve Finansal İstihbarat’tan sorumlu Bakan  Yardımcısı David Cohen, 3 yıl üst üste Türkiye’yi ziyaret etti. 2011, 2012 ve 2013 yıllarında. Ben oradaki görevim çerçevesinde 2012-2013 döneminde Türkiye’de olduğum için o ziyaretlerin son ikisine vakıfım. Ve bu ziyaretin tek bir amacı vardı. Öncelikle şunu söyleyeyim; David Cohen’in görev alanı şuydu; kara para aklanmasıyla mücadele, terörizmin finansmanının önlenmesi ve ABD yaptırımları.”

COHEN, BABACAN’LA DA GÖRÜŞTÜ: YAPTIKLARINIZA SON VERİN!

“Dolayısıyla tam da bu konularla ilgili bakan yardımcısı. Ziyaretlerinin amacı şuydu; net bir şekilde hükümeti uyardı ve şunu dedi: Bakın biz yaptıklarınızı biliyoruz. Yaptırımlarımızı deliyorsunuz. Kara para aklama faaliyetleriniz var. Bunda Türk bankalarının rolünü biliyoruz’ Bu konuda net, somut deliller koydu önlerine. Çok üst düzey yetkililerle görüştü. Ali Babacan’la görüştü. Diğer yetkililerle görüştü. ‘Bunlara son verin, aksi taktirde bunların hukuki sonuçları olacak.” diyerek uyardı.”

ABD’NİN UYARILARI NEDEN DİNLENMEDİ?

“Ancak hükümet bu uyarıları dikkate almadı. Neden peki? Çünkü para çok tatlıydı. Bir çark kurmuşlardı ve çok güzel işliyordu. Hepsinin cebi milyonlarca dolarla doluydu. Bunu bırakmak istemediler. O yüzden hükümet kanadının yaptığı propagandaların, ‘17 Aralık ABD’nin komplosudur, tuzağıdır’ vs. gerçekle hiçbir ilgisi yok. ABD yapması gereken uyarılarını hepsini yaptı. Ama dinlemediler. 17 Aralık operasyonları, ABD’de Halk Bank’ın yargılanması vs. bunların hepsi göz göre göre gelmiş şeyler.”

HÜKÜMET FATF’IN İSTEKLERİNE NEDEN AYAK DİREDİ?

“Terörizmin finansmanının önlenmesiyle ilgili çalışmalar yapan Mali Eylem Görev Gücü (FATF) o dönem 2012-2013’te Türkiye’ye baskı yaptı. ‘Sizin mevzuatınız, kanunlarınız olması gerektiği gibi değil. Kanunlarınızda, mevzuatınızda gerekli değişiklikleri yapın’ diye bastırıyordu. Ancak hükümet ayak diriyordu. Biz anlam veremiyorduk. Sonuçta kara paranın aklanması, terörün finansmanının önlenmesi Türkiye’nin çıkarınaydı. Bu ayak diremenin sebebini 17 Aralık’ta anladık! Kara para aklanıyormuş, BM’nin terör listesinde bulunan insanlarla Erdoğan ve ailesi çok yakın ilişkide bulunmuş.”

ÖZGENÇ, TERÖRİZMİN FİNANSMANI KANUNUNA ENGEL Mİ OLDU?

Hüseyin Konuş’un terörizmin finansmanının engellenmesi konusunda gerekli düzenlemelerin yapılması yönünde Mali Eylem Gücü’nün ısrarlı taleplerine hükümetin ayak dirediğini söylemesi üzerine Ömer Güler şöyle konuştu: “Ben o dairede çalışmıştım FATH (Mali Eylem Görev Gücü) bizim genel müdür yardımcılığının görev alanı içerisindeydi. O dönemdeki genel müdür yardımcısının şöyle bir şey dediğini hatırlıyorum. Kara paranın aklanması kanunundaki değişikliklerin yapılması gündemde, sürekli Meclis’e gidip geliniyor. O zamanki genel müdür yardımcımız, kanunun geçmesine o zaman Prof. Dr. İzzet Özgenç’in engel olduğunu söylediğini hatırlıyorum.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin