‘Tampon bölge’ fayda mı zarar mı getirir!

Yorum | Erhan Başyurt

ABD Başkanı Trump, Suriye’den tam olarak çekilmeye başladıklarını twitter’dan duyurdu.

Aynı tweetlerde dikkat çeken iki ayrıntı daha daha vardı.

***

Birincisi, Trump Türkiye’yi Kürtler’e saldırması halinde ‘ekonominiz çöker’ diye tehdit etti.

Bir NATO üyesi devlete ABD tarafından yöneltilmiş en ağır tehdit cümlesi bu…

ABD Dışişleri Bakanı Pompei, Trump’ın tehdidini tevil etmiş; ‘’Yaptırımları kastediyor olabilir…’’

***

İkincisi, Trump Kürtleri Türkiye’yi tahrik etmemeleri konusunda uyardı ve Türkiye-Suriye sınırında 32 kilometrelik bir tampon bölge kurulacağını açıkladı…

Sopa ve havuç bir arada… Hangisini yersen!

***

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye’de saat gece yarısını geçmiş 02.58 olmasına rağmen ‘tehdide’ tweet ile cevap verdi;

‘’Teröristler sizin ortağını olamaz. IŞİD, PKK, PYD ve YPG arasında fark yok. Hepsine karşı savaşmaya devam edeceğiz…’’

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu hava aydınlanınca ortaya çıktı: ‘’Tehditlere pabuç bırakmayız. Bu millet gerekirse ‘aç kalırım’ der…’’

***

İki yetkin ağızdan bu açıklamaları okuyunca ister istemez, herkes Trump’ın tehditlerine boyun eğilmeyeceğini ve Türkiye’nin kendi milli çıkarlarına uygun politikaları izleyeceğini düşünebilirsiniz…

Yok öyle değil… Daha doğrusu halka böyle söyleniyor ama Trump’a başka.

Türk halkına tavsiyem, ‘’Ainesi (aynası) iştir kişinin, lafa bakılmaz’’ sözünü, dış politikamızı okurken kendilerine rehber edinmeleridir.

Lafa değil, icraatlara göre değerlendirme yapılmalı.

Zira hükümet içeride ‘kurt’, dışarıda ‘kuzu’ kesiliyor…

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün grup toplantısında Trump ile o tweetin ardından görüştüklerini belirtti ve şu çarpıcı sözlerle görüşmenin içeriği anlattı:

‘’Trump’ın twitter’daki bir takım mesajları beni ve arkadaşalarımı üzdü. Hemen harekete geçtik ve dün gece bu meseleleri telefonda konuştuk. Kendisi Amerikan askerlerinin Suriye’den çekilme kararını teyit etti. GAYET MÜSPET BİR GÖRÜŞME OLDU…

Türkiye’de Suriye sınırı boyunca oluşturulacak güvenli bölge konusu kendisi tarafından da ifade edildi. Ta Obama döneminden itibaren benim vurguladığım GÜVENLİ BÖLGE KONUSU 20 MİL OLARAK KENDİSİ TARAFINDAN İFADE EDİLDİ. Bu da, 30 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge demek.

Gündemimizdeki tüm konularda görüşmeler arasındaki görüşmelerin devamına karar verdik. DEAŞ (IŞİD) ve diğer terör örgütleriyle MÜCADELE EDECEĞİMİZİ VURGULADIK. SURİYE’DE ETNİK VE DİNİ BİR AYRIM YAPMADAN herkese yardımcı olacağımızı söyledik…’’

***

Açıklamalarda çok dikkat çekici başlıklar bunlar…

Trump’ın ‘tampon bölge’ teklifi kabul ediliyor.

IŞİD ve El Kaide tarzı diğer terör örgütleriyle mücadele sözü veriliyor.

Kürtlere ayrımcılık yapılmayacağı sözü veriliyor…

***

Konuyu ‘büyük resmi’ görerek kavramak isteyen okurlarıma, yine Tr724’te 11 Ocak 2019’da yayınlanan ‘Türkiye’nin Suriye’de gönüllü olduğu 10 görev’’ başlıklı son yazımın dikkatlice okumalarını tavsiye ediyorum…

Tampon Bölge’nin başka kimler tarafından ve hangi amaçla istendiğini, Türkiye’ye karada IŞİD’e karşı savaşma görevinin verilmesi, İran ve Rusya’yı dengelemek ve İsrail’in güvenliğini sağlamak için nasıl bir ‘taşeronluk’ öngörüldüğü kapsamlı şekilde izah edilmektedir.

Tampon Bölge, ABD’nin hava güvencesinde, Türkiye’nin önüne konulan ‘havuç’ niteliğindedir. 20 mil veya Erdoğan’ın istediği gibi 40 mile (60 km’ye) uzatılması, Çekiç Güç etkisi göstermesini engellemez…

Tampon bölgenin, Türkiye’ye göçün önünü kesme, Türkiye’deki mültecilerin bir kısmını o bölgelere yerleştirme ve Kürtler’in bağımsız devlet kurmalarını engelleme gibi kazanımları olacaktır.

Ancak, Türkiye’nin üstlenmek hatta ‘gönüllü’ olarak üstlendiği görevlerin riskleri yüksektir, İdlib’te olduğu gibi kontrolün kaybedilmesi ve Türkiye’nin dört yandan ateşin içine düşmesi riski de büyüktür…

***

Trump’ın önerdiği ‘tampon bölge’nin Türkiye’nin teklifi olduğunu vurgulayan Erdoğan, dünkü grup konuşmasında bu konudaki fikirlerine de açıklık getirdi:

‘’Amerika burada özellikle hava sahası vesaire bunların kontrolünü ele alırsa, ‘biz de bu noktada aradaki tüm güvenlikleri ele alabiliriz ve burada bu insanların yaşam koşullarını iyileştiririz’ demiştim. Ne yazık ki Obama bu konuda gerekli adımı atmadı. Olumlu baktı, ‘güzel bir teklif’ dedi ama adım atmadı. Şu anda Sayın Trump’ın bu yaklaşımı ki 30 km bir derinliktir. Üzerinde tüm arkadaşlarımızın konuşabileceği, benim de olumlu baktığım bir konudur. Bu konu üzerinde çalışılabilir hatta 20 mil daha da uzatılabilir.

Özellikle biz TOKİ olarak bu işin içerisine gireriz. Ama bu konuda koalisyon güçleri maddi destekleri de bize verirlerse bu insanların güvenliğini de korumak kaydıyla güvenli bölgeyi halletmiş oluruz. Bu göçü de tamamiyle engeller.

Benim planlamam şöyleydi, 500’er metrelik bahçesi olan, içinde iki kat zemin artı bir gibi konutlar yapılabilir. Etrafında da bahçesi olur, onlar için yeni bir hayat başlayabilir…’’

***

‘’TOKİ, 500’er metrekarelik bahçeli dubleks evleri önce Türkler’e inşa etsin, çirkin dikey binalarla şehirleri katledeceğine…’’ diyebilirsiniz. Ancak mesele bunun çok ötesinde…

Söz konusu konutların inşası için Erdoğan, koalisyon güçlerinin mali desteğini istiyor. Tıpkı, ABD hava desteği olmadan ‘tampon bölge’ olamayacağı gibi..

Her iki husus da, Türkiye’nin elini kolunu bağlıyor.

Yardım alan, emir de alır…

Türkiye’nin değil, başkalarının belirlediği bir misyon, Türkiye’nin milli çıkarlarından ziyade o ülkelerin milli çıkarlarına hizmet eder…

***

Türkiye, ABD’nin havadan koruma sağladığı güvenli bölgede, ABD’nin eğitip donattığı güçlerle savaşamaz. Buna izin vermezler.

Türkiye ABD’nin eğitip donattığı YPG ile savaşmaya yeltenirse, Trump baştan sopayı göstermiş durumda: Ekonominiz harap olur…

***

Her defasında yazdım ve söyledim; Hükümetin Suriye politikası, Türkiye tarihinin en büyük dış politika fiyaskosudur… Hatalar zinciri sürdükçe, büyüyerek felakete dönüşmeye devam edecektir…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Trumpun ekonomi tehdidi, tam yerini buldu maalesef. Verilen tepki de “mutad hoykurmelerin” cok altindaydi. “Uzdun beni abi, olur mu oyle sey” tarzindan. Trump yonetimi, akp ve basindakini cozdu. Anlayacagi dilden konusuyor ve Turkiyeyi kullaniyor. Demokratik olmayan devletlerin akibeti budur.
    Saray gasibinin suriye tampon bolge hakkindaki konusmalari, dolandirici muteahhitlerin musteri kafalama taktiklerine benziyor. Vah memleketin vah…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin