ADEM YAVUZ ARSLAN | HABER-YORUM
Kıbrıs’ın uyuşturucu ve kumar baronu Halil Falyalı’nın ‘beyni’ olarak tanımlanan ve önceki gün Hollanda’da öldürülen Cemil Önal’ın son anlarına şahitlik eden eski savcı Hakan Aslan (Bayram Bozkurt) suikaste dair şahitliğini anlattı.
Eski savcı Hakan Aslan Türkiye kamuoyunda yıllardır konuşulan-tartışılan bir isim. Ergenekon operasyonlarında ‘Efe’ kod adıyla gizli tanıklık yapması ile gündeme gelmişti.
İlerleyen dönemlerde de MİT ile işbirliği yapıp Cemaat aleyhine gizli tanıklık yaptığı ortaya çıkmıştı.
Yargı çevrelerinde konuşulanlara göre eski savcı Aslan Erdoğan rejiminin ‘çok faydalandığı’ isimlerden. Ulaştığım eski meslektaşları Bayram Bozkurt’a çok tepkili ve Cemaat çevrelerinden uzaklaştırıldığını anlatıyorlar.
Tabi ki Bayram Bozkurt’un çok tartışmalı geçmişi ve hakkında söylenenler son dönemin en önemli suikasti ile birlikte düşünülünce çok daha anlamlı hale geliyor.
Ancak bu yazının konusu ne Ergenekon, ne Cemaat davaları ne de eski savcı Hakan Aslan hakkındaki iddialar.
Halil Falyalı ve Cemil Önal olayı zaten çok karışıktı, Bayram Bozkurt gibi tartışmalı bir ismin de dahil olmasıyla iyice içinden çıkılmaz hale geldi.
Ne olduğunu henüz tam olarak bilmesek de emin olduğumuz bir şey var;
Hem Falyalı hem de Önal başta Erdoğan rejimi olmak üzere çok sayıda kirli yapının hedefindeydi ve CIA dahil büyük istihbarat örgütlerinin de takibindeydi.
Dolayısıyla Rusların iç içe geçen meşhur Matruşka bebekleri gibi bir dosya ile karşı karşıyayız. En sonunda ne tür bir yapıyla karşılaşacağız kestirmek zor ama Bayram Bozkurt yani Hakan Aslan’ın şahitliği de önemli.
KRİTİK ŞAHİTLİK
Ben de dün gün boyu Hakan Aslan’a ulaşmaya çalıştım. Eski meslektaşlarından sorup soruşturdum. Bu noktada şunu da not etmekte fayda var; Cemaat çevresinden kaynaklar Aslan’a çok tepkili.
Akşam saatlerinde telefonunu buldum. Kendimi tanıtan bir mesaj atıp Cemil Önal’ın öldürülmesine dair görüşmek istediğimi yazdım.
15 dakika gibi kısa bir süre sonra dönüş yaptı ve kendisiyle 45 dakika kadar süren bir telefon görüşmesi yaptım. Anlattıklarını satır başları ile özetleyeceğim. Ardından da kendi yorumumu ekleyeceğim.
Cinayete tanık olan Hakan Aslan’ın sorularıma verdiği cevaplardan başlıklar şöyle;
“CEMİL ÖNAL’A DANIŞMANLIK YAPIYORDUM”
“Ben Almanya’da yaşıyorum. Cemil Önal’la Hollanda’ya geldiği andan itibaren tanışıyoruz. 3,5 yıl oldu. Kendisine hukuki danışmanlık yaptım. Çok sık bir araya geliyorduk. İnterpol tarafından alındıktan sonra eşiyle de görüştüm. Hukuki sürece dair bilgi verdim. Eşide sürece çok hakimdi.”
“OTELE O DAVET ETTİ!”
“Cemil Önal tahliye olduktan sonra bir ay önce başbaşa görüştük. Ben kendisine çok ön plana çıkmaması konusunda uyarıda bulundum. Telefonda her gün görüşüyorduk, 3 kez de yüz yüze görüştük. Geçen hafta beni davet etti. Heyecanlıydı. Yeni Şafak’ta kendisi ve eşiyle ilgili haber çıkmış oradan tedirgindi. Bununla ilgili polise başvurup ekstra koruma istemelerini söyledim. O otelde yaşamıyordu ama oraya yakındı. Muhammed Yakut gözaltına alındı. Cemil ile Muhammed oldukça yakındı. Yardımcı olalım düşüncesiyle telefon görüşmeleri yaptık.Gel istişare edelim dedi. Apar topar Almanya’dan yola çıktım. Buluşma için Liman Restaurant diye bir yerin adresini verdi. Restorana gittim. Bir saat bekledim. Gelmedi, spor yaptığını, restaurantta buluşmak için uygun olmadığını otele gelmemi söyledi. Otele gittim. Geçen hafta gittiğim için bildiğim oteldi. Sonra geldi, spordan gelmişti. Daha geniş bir masaya geçtik. Masayı kendisi belirledi.”
“SALDIRGAN ÇOK RAHATTI”
“Saat 5’e doğru buluştuk.Bir saat kadar sohbet ettik. Yedik, içtik, şakalaştık. Her şey normaldi. Onun sırtı bahçeye dönüktü. Benim ardımda da başka müşteriler vardı. Bir ara birinin yakınlaştığını gördüm. İki üç metre yaklaştığında koşmaya başladı, sağ eliyle ön taraftan silahı çıkarttı, Ben bağırdım kendimi yere attım o tak tak saydırmaya başladı. Yuvarlana yuvarlana ileri doğru kaçtım. 4-5 el silah sesi duydum. Silah sesleri bitince olduğumuz masaya doğru koştum, kafasından kanlar akıyordu. Saldırgan 35-40 yaşlarındaydı. Bağırma veya slogan atma filan olmadı. Üzerinde gömlek vardı. Sakalları sarı ile kızıl arası bir şeydi,saçları da. Arabama bindim olay yerinden uzaklaştım. Belki bana da sıkacaktı. Olayın şokuyla uzaklaştım, avukatımı aradım, polis merkezine yönlendirdi. Polis merkezine sığındım. Başımdan geçen olayı anlattım, teşhisleri yaptım. Saldırganı tarif ettim. Eşim geldi beni aldı. Polis ertesi gün imzanızı alacağız Hollanda’dan ayrılmayın dedi”
“BİZİ GÖKHAN TANIŞTIRDI”
“Gökhan Çakmakçı isimli ortak bir arkadaşımız var. Onlar Yunanistan’da berabermiş. Cemil buraya buraya Yunanistan’dan kaçak geldi, iltica etmedi, iltica başvurusu için hazırlık yapıyordu. Eşi Bulgar vatandaşı ve onun üzerinden oturum işleriyle uğraşırken İnterpol aldı”
“KASETLER 45’TEN ÇOK FAZLA”
“Cemil kasetlerle ilgili söylediklerine kadar çok ön planda değildi. Kasetlerden sonra hedef haline geldi. Halil Falyalı bir imparatorluk kurmuş. Nice 45 kaset var. Kasetlerin varlığını doğruladı, 45 kasetle sınırlamadı, yanına sıfır koymamız lazım dedi. Elinde bulunan kasetleri kendisi için koruma kalkanı olduğunu düşünüyordu. Aynı zamanda ‘en zor yanım’ diyordu. Bu anlamda son zamanlarda çok ön plana çıkması kendisini endişelendirmişti.”
“HERHANGİ BİR KORUMA GÖRMEDİM”
“Herhangi bir koruma yoktu, tek geldi. Geçen hafta CIA ile görüştüğünü söyledi. Eşi Sibel’in de görüştüğünü söyledi. Muhammed Yakut ve hakkındaki yasal süreçlerle ilgili konuştuk. Çok düşmanı vardı.Siyasiler düşmanıydı. Kırmızı bültenle aranıyor. Kıbrıstaki baronların hedefinde. Yani bir çok kişinin hedefinde olduğunu zaten kendisi ifade ediyordu.”
“ORTAK İŞ YAPACAKTIK”
“Daha önce de bahis sitesi kuracaktı. Finans işlerinden anlayan, güvendiğim biriyle tanıştırdım. O tutuklama olunca süreç askıda kaldı. Ben bahis işine girme dedim. O zaman foreks yapalım sen de bana yardımcı ol dedi. Senin oturumun var senin üzerine alayım dedi. Şirket benim üzerime olacaktı.”
‘ACABA’ DEDİRTEN HİKAYE!
Cemil Önal’ın infazına şahit olan, eski savcı Hakan Aslan’ın anlatımları özetle böyle.
Hollanda polisine şahitliğini anlatıp Almanya’ya dönmüş.
Kendi ifadesine göre hala şoktaymış.
Peki herşey bu kadar basit olabilir mi?
Yani çok tartışmalı ve Serdar Akinan’ın iddiasına göre ‘MİT’in kontrolündeki’ bir isim olan Bayram Bozkurt ile ifşaları ile Türkiye ve Kıbrıs’ta dokuz şiddetinde depreme neden olabilecek olan Cemil Önal’ın dostluğu, ilişkisi bu kadar ‘düz’ olabilir mi ?
Açıkçası şüpheci olmamızı gerektiren çok şey var.
En başta Halil Falyalı ve Cemil Önal’ın yönettiği kara para, uyuşturucu trafiği, sanal kumar ve fuhuş piyasasında dönen milyar dolarlar bizi zaten ihtiyatlı olmaya mecbur bırakıyor.
Zira o kadar para mafyatik yapıların, yolsuz siyasetçilerin ve istihbarat örgütlerinin radarından kaçmaz.
Eski savcı, ‘çok yönlü gizli tanık’ Bayram Bozkurt ile yollarının kesişmesi de basit bir hukuki danışmanlık ile açıklanabilir mi?
Yeni adıyla Hakan Aslan böyle açıklıyor. Ancak bana çok mantıklı gelmedi.
Öncelikle Hakan Aslan sığındığı Almanya’da avukatlık yapamıyor.
Hukuki bilgisi de Türkiye ile sınırlı. Tamam, Türkiye Cemil Önal’ın iadesini istiyor ve Türkiye ile ilgili de bilgi lazım ama hukuki süreç Hollanda’da devam ediyor ve bu ülkenin mevzuatına hakim bir avukata ihtiyacı var.
Diyelim ki Hakan Aslan’ın rehberliğine ihtiyacı var. Eski savcı Aslan’ın vereceği danışmanlık bir kahve içimi ya da bilemediniz iki buluşma ile sınırlı olurdu. Oysa Aslan’ın anlatımına göre ailece görüşecek kadar yakınlar, sık sık bir araya geliyorlar ve her gün telefonla konuşacak kadar sıkı dostlar.
Ayrıca Cemil Önal gibi milyar dolarlık finans yapısı kuran, Falyalı’nın ‘beyni’ sayılan birisi Foreks şirketi kurmak için Aslan’a ortaklık teklif ediyor!
Bu da son derece tuhaf bir durum. Zira Cemil Önal gibi yeraltı dünyasından bir ismin Hollanda da Foreks şirketi kurabilmesi mümkün değil. Ayrıca edindiğim bilgilere göre Foreks şirketini kuracakları üçüncü kişi Almanya Münih’ten F A. Ancak bu isim de kamuoyunda Söylemezler Çetesi olarak bilinen yapıyla ilgili olduğu söyleniyor. Söylemezler Çetesi de Halil Falyalı’yı öldürdüğü iddia edilen suç örgütü.
Gerçekten karşımızda çok kirli ve karmaşık bir ilişki ağı var.
Eski savcı Hakan Aslan’ın anlatımlarına göre Önal ona çok güvendiği için şirketi onun üzerine kuracakmış. Yeraltı dünyasının içinden birinin, ‘gurbete yeni çıkmış, yol yöntem dil bilmeyen gurbetçi’ gibi davranması da tuhaf.
Bu kadar hedefte olan birisinin Ali Altan isimli bir Türkiye vatandaşının otelinde iki kez buluşması da düşündürücü.
Gerçi Hakan Aslan otelde buluşma önerisinin Cemil Önal’dan geldiğini söylüyor ama bu bilginin teyit edilmesi ancak ikili arasındaki mesajlaşmalardan sağlaması yapılabilecek bir ayrıntı.
Bu ve benzeri bir çok sorunun cevabını soruşturmanın ilerleyen aşamalarında öğrenmek mümkün olacak ancak elimizde şu anda Aslan’ın sözlerinden başka bir şey yok.
Sonuç olarak; eski savcı Bayram Bozkurt yeni adıyla Hakan Aslan zaten çok tartışmalı bir isimdi, şimdi de sonuçları itibariyle zincirleme depremlere neden olabilecek kadar önemli bir suikastte karşımıza çıktı.
Anlattığı hikaye Amerikalıların ‘gerçek olamayacak kadar iyi’ anlamına gelen ‘too good to be true’ deyimini çağrıştırıyor.
İLGİNÇ İLİŞKİLER AĞI
Şüpheci olmamızı gerektiren başka bir nokta da şu; Cemil Önal gibi kritik bir isim gazeteci Serdar Akinan’ın iddiasına göre Türk istihbaratının elinde olan Bayram Bozkurt (Hakan Aslan) ile buluşuyor, tetikçi elini kolunu sallayarak gelip infazı yapıyor ve iz bırakmadan kayboluyor. Kimliği belirsiz tetikçi yüzyüze baktığı Hakan Aslan’ı adeta şahit bırakıp kaçıyor.
Daha da ilginci; daha ölenin kimliği bile netleşmemişken Türk medyasından Timur Soykan Cemil Önal’ın Bayram Bozkurt ile buluştuğunu yazıyor.
Türkiye deki güç dengelerini, istihbarat ile içli dışlı gazetecileri ve Saray’ın yönettiği medya dünyasını bilirseniz bu detay çok daha anlamlı hale geliyor.
Zira Cemil Önal’ın anlattıkları özellikle Hakan Fidan, Süleyman Soylu ve Erdoğan ailesine yönelik skandallar yerine ‘fetö’ konuşulmuş oluyor!
Şimdilik Cemil Önal ile Bayram Bozkurt arasındaki ilişkileri, hem Hollanda hem ABD istihbaratının takibinde olan birinin bu kadar kolay öldürülebilmesini ve cinayetten hemen sonra binlerce kilometre uzaktaki bazı Türk gazetecilerin ‘fetö’ hikayesi yazmasının sırrını bilmiyoruz.
Ancak şurası kesin; karşımızda Susurluk benzeri dört başı mamur bir skandal var.
Bakalım Mehmet Ağar’ın meşhur tabiriyle ‘o tuğla’ bu kez çekilebilecek mi?
Bir kullanışlı ‘gizli tanık’ portresi: Eski Savcı Bayram Bozkurt!

Çok açık aslında. Geçmişi sürekli yalan dolan ve ihanet ile dolu birisinin son icraatı. Ama adamı da takdir etmek lazım, suya götürüp susuz getirecek kadar da iyi yapıyor belli ki işini.
Cemil Önal’ı kandırıp getirmiş tetikçinin önüne, sonra da elini yıkayıp çıkmış. Yazdığınız gibi bu işte çıkarı olan çok istihbarat örgütü var belki ki, o yüzden de rahatça geziyor. Bakalım daha kaç kişinin hayatını karartacak.
Haberlerde yalanlar ,simdi koskoca Turkiye cumhuriyeti o kadar geri zekali mi alcak mi kendini falyaliya cektirip santaj ettirecek.?Mit kendini kasete cektirir mi falyaliya?Dusun bir kere!Birileri sahte kasetlerle Turkiye yikma cabasinda bence!bu santasj bence! Montaj Santaj kasetler yalan hikayeler.4 kaset varmisda Turkiyenin politikacilari ust duzeyde bilmem baskanlari Mit Cumhurbaskani hikayeler yalanlar.Koskoca MIT simdi kendini film kaset cektirip santaj yaptirir mi ?Bir insan dusunmeli bir kere.!Yalan bence Santasj Montaj kasetlerle Turkiye yikma cabasindalar birileri!