S&P sadece ayna tuttu

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) büyük yatırımcıların dikkat kesildiğ birkaç isimden biridir.

S&P’den Maxim Rybnikov ve Magar Kouyoumdjian 19 Şubat’ta Türkiye ekonomisine dair değerlendirmelerde bulunmuştu.

TL 2022’YE KADAR ERİMEYE DEVAM EDECEK

Pek çok başlıkta tespitlerini büyük fonların ve bankaların idarecilerine aktaran iki isim döviz kuru ve batık kredilere dair çarpıcı sözler sarfetti.

İlk tespit “Ne olacak bu Türk Lirası’nın hali?” suâline cevap niteliğinde: Türk Lirası üç yıl daha istikrarlı bir şekilde değer kaybedecek.

Diğer fasıl da batık kredilere dair: Bankalardaki batık kredi oranı 12 ay içinde ikiye katlanarak yüzde 8 seviyesine çıkacak.

İki uzman batık kredi faslında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) batık kredi tutarını olduğundan daha düşük gösterdiğini belirtti.

BATIK KREDİ ORANI YÜZDE 10-15 SEVİYESİNDE

S&P uzmanlarına göre takipteki ve yeniden yapılandırılan kredilerden müteşekkil batık (toksik) kredi oranı halihazırda iki basamaklı seviyelerde. Oranı da yaklaşık “yüzde 10-15 seviyesinde” diye telaffuz ettiler.

S&P’nin tahminlerine göre batık kredilerin toplam kredilere oranı yüzde 15-20 seviyesine kadar ulaşabilir.

8 Şubat itibarıyla 2 trilyon 282 milyar TL kredi tahsis edilmiş. Yüzde 15’lik batık 330 milyar TL’ye tekabül eder ki böyle bir tablo küçük bir kıyamet manasına gelir.

Geçen sene 65 milyar TL olan batık tutarı 100 milyar TL eşiğini aştı. Mevcut krizin seyrine bakıldığında üç sene içinde 300 milyar TL kredinin batacağını söylemek öyle afaki gelmiyor.

“GRUP 2” NUMARASINI YABANCI YUTMUYOR

Yatırımcıların akıl hocası da gayet iyi biliyor ki batmış olsa da yeniden yapılandırılan krediler batık diye gösterilmiyor. “Grup 2” kredileri diye tasnif edilmesi sayesinde batık oranı yüzde 4,5 görünüyor.

Hakikatte S&P’nin altını çizdiği gibi rakam 100 milyar TL değil 200 milyar TL civarında.

Sadece enerji ve inşaat firmalarının 50 milyar dolar krediyi batırdığı konuşuluyor. BDDK’nın başını kuma gömmesi ile batıklar kurtarılmış olmadı.

PİYASADA BİLEN BİLİYOR

Erbab-ı ticaret çaresizlik içinde kıvranıyor. Zira batık krediler bankaların yeni kredi verme iştahını tüketti. Herhangi bir riski olmayan firmalara kredi tahsis etmek için kılı kırk yarıyorlar.

Özkaynak açığı yüksek şirketlerin kredi kanallarının tıkanması mevcut malî kuraklık şartlarını daha da ağırlaştırıyor.

Talebin düştüğü, milli gelir artışının eksiye döndüğü bir iklimde şirketlerin daha evvel aldıkları kredileri ödeme kabiliyetleri de azalıyor. Mevcut batıklara orta vadede başka batıklar da ilave olunacak. Krizin sebepleri dünde, neticeleri bugün ve yarında saklıdır.

HER SEKTÖR KAN AĞLIYOR

S&P uzmanlarının Türk Lirası’nın seyrine dair tespitleri hükûmetin moralini bozsa da acı hakikati hariçten de olsa birilerinin yüzlerine vurması lazımdı.

Maxim Rybnikov, TL’nin 2022 sonuna kadar mütemadiyen değer kaybedeceğini söylerken akşamdan sabaha değil üç senelik bir zaman diliminin nihayetinde varılacak noktayı tarif ediyor.

2018 yılı ağustos ayında patlak veren kur krizini en bariz şekilde 2019 senesinin ilk çeyreğinde hissedileceğini ifade etmiştim. O günlere geldik.

Resmî istatistikler her sektörde büyük bir çöküşe işaret ediyor. Konut, araba, beyaz eşya satışları yüzde 25 ila yüzde 77 arasında değişen oranlarda azalıyor.

Durgunluk yerini daralmaya bırakıyor. İthalat düştüğü için düşmüş görünen cari açık başka bir hastalığı haber veriyor.

DENGELENME DEĞİL ÇÖKÜŞ

Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın “dengelenme” sözünün Türkiye ekonomisinin mevcut haliyle uzaktan yakından alakası yok.

Rybnikov, “Dengelenme söz konusu değil. Bence ekonomide sert bir inişe şahit oluyoruz.” tespitinde bulundu.

Her satırı rakamlarla tescil edilmiş tespitlerde bulunan S&P’ye Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) cevap vermesi de manidar: “S&P’nin açıklamaları Türkiye’nin kendine has özelliklerini ve gücünü, bankacılık sektörünün tecrübesini ve reel sektörün dinamizmini yansıtmıyor.”

Merkez Bankası kayıtlarında bile batık tutarı 100 milyar TL değil mi? Rakamın 35 milyar TL’si son 4 ayında krizin patlak verdiği 2018’e ait olduğuna göre TBB neyi tekzip etmiş oldu?

Kimse “Türkiye’de bankacılar tecrübesiz.” demiyor. Özel sektörün dinamizmini inkâr edilmediği halde bilançoların kevgire döndüğü bir ekonomide bankalar o kredileri nasıl tahsil edecek?

IMF BİLE KURTARAMAZ

Türkiye’de ilk 10 arasına giren Türk Hava Yolları’nın 8,1 milyar TL zarar ettiğini, döviz borçlarının ödenemediğini sağır sultan duymuşken o kadar bankayı temsilen TBB’nin öne sürülmesi Saray’ı hoşnut etme teşebbüsünden öteye gidemez.

31 Mart Pazar günü yapılacak Mahallî İdareler Seçimi’ne kadar herkes birbirine yalan söylemeye devam etsin, öylem mi?

Alacaklılar AKP’nin verdiği ballı faizlerin keyfini sürüyor ve hiç aceleleri yok. Ellerinde kapı gibi senetler var. Bugün değilse yarın, yarın değilse öbür gün kapıyı ansızın çalacaklar.

O gün Uluslararası Para Fonu (IMF) bile kurtaramaz bizi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin