YORUM | TARIK TOROS
Türkiye, 2013-14’ten itibaren tüm dünya endekslerinde dibe vururken 2022’ye gelindiğinde enflasyon liginde ilk 10’daki yerini sağlamlaştırdı.
Diğer ülkeler: Zimbabwe, Lübnan, Suriye, Sudan, Venezuela.
Türkiye, bu ülkelerin hemen peşinde sıralanıyor.
2023’te ilk 3’e girmesi kaçınılmaz görünüyor.
Peki AKP, adı konulmamış ekonomik buhrana karşın neden tüm kamuoyu araştırmalarında birinci parti çıkıyor?
Bunda, 20 yılın sonunda oluşan ve her yanı tutan AKP rantiyesi kadar..
“Erdoğan giderse aç kalırız” diye düşünen ve muhalefeti bu konuda “güven verici” bulmayan tabanın da etkisi var.
Yolsuzlukların herkes farkında.
Fakat AKP tabanı bunu, “yatırımlardan kesilen mecburi paylar” olarak içine sindirdi.
“Yatırımın bir biçimde kendine döndüğüne” inandı, bunu hırsızlık olarak yorumlamadı.
**
AKP’nin beklentinin aksine iktidarda büyük yıpranma yaşamadan halen birinci parti olmayı başarması, bir muhalefet beceriksizliği olduğu kadar işe buradan başlanmasını da zorunlu kılıyor.
**
Anketlere bakıyorsunuz, CHP, İYİP…
Muhalefet, anca 2018 seçimindeki oy oranlarını koruyabiliyor.
Gözle görülür bir artış yok.
Aynı seçmen, yine bu partilere oy verecek, ortak cumhurbaşkanı adayı içine sinmese de yapacak bunu, orada sorun yok.
Sorun:
AKP’den bıkan, kararsız seçmen kadar yeni seçmenlerin de kazanılması.
**
Kemal Kılıçdaroğlu’nun son başörtüsü çıkışı olumlu olumsuz epey eleştiri aldı.
Bunu yeni çıkışlar izleyecek, öyle görünüyor.
Kılık kıyafet -temelde- yasal düzenleme konusu olmamalı.
Yasak yoksa serbesttir zaten.
28 Şubat sürecinde yaşanan sorun, uygulama ve takiben kimi yargı kararlarının bunu desteklemesi ile baş gösterdi.
CHP’nin inadı, Kılıçdaroğlu’nun 2010’da partinin başına geçmesiyle kırıldı ve kriz kendiliğinden gündemden kalktı.
CHP liderinin, Erdoğan’ın geçmişi kaşımasının önüne geçmesi, elinden en önemli seçim kodlarından birini alması önemliydi.
Keşke aynı kararlılığı, “icazet almaya gidiyor” diye eleştirildiği ABD gezisi vesilesiyle de yapsaydı.
Kılıçdaroğlu, ABD’ye gidecek ama yönetimden kimseyle görüşmeyecek.
CHP sözcüleri de bunun bir icazet turu olmadığını anlatmaya çalışacak.
Erdoğan’a -Yahudi cemaatiyle flört dahil- her şey serbest, iktidara talip Ana Muhalefet Lideri yapınca “dış güçlerle temas.”
**
Öteden beri:
“İki ileri bir geri” değil…
“Bir ileri beş geri” yürüyen muhalefetin bunda sorumluluğu büyük.
Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkan olmadan önce TBMM’de partisinin Grup Başkanvekilliğini de yapmış bir isim.
AKP iktidarının tüm sürecini en iyi bilenlerden.
Meral Akşener, AKP’den önce siyaset sahnesindeydi.
Gazeteci, HDP’yi sorunca…
“Seçmene saygılıyız” diyor.
İkinci soru gelmiyor ne yazık ki:
Peki seçtiklerine neden saygılı değilsiniz?
**
Farkında mısınız 2018’den beri bu polemiklerle vakit öldürüyoruz.
O günlerde seçime 5 yıl vardı.
Zaman tükendi.
Şunun şurasında seçime anca 8 ay var.
Muhalefet seçimden önce büyük bir ekonomik çöküş yaşanmasını umarken…
Erdoğan, bunu seçim ertesine bırakmak için elinden geleni ardına koymuyor.
Bu uğurda, hemen her hafta milyarlarca dolar fonlanıyor.
Barutu seçime kadar tükenir mi? Bilmiyoruz.
21 Aralık 2021 büyük döviz krizinden bu tarafa şöyle böyle getirdi.
Bunun bu biçimde devam etmeyeceğinin teminatı da yok.
**
Siyaset ne planlarsa planlasın, piyasa uzmanları Türkiye’nin kasım-aralıkta döviz türbülansına gireceğini öngörüyor.
Değilse… Yılbaşına kadar durum sütliman.
Ne yalan söyleyeyim.
İnsanın Nebati gibi, “Şöyle bir uyusam 6 ay sonra uyansam” diyesi geliyor.
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli hep iktidardaydılar. Kılıçdaroğlu muhelefeti bloke ederek muhalifleri kendi varlığı yüzünden susturmaktadır. Bahçeli gibi Kılıçdaroğlu da Tayyip rejiminin kurulması için uğraşmakta. Kılıçdaroğlundan tek farkı açık olarak destek verdiği için fazla konuşamıyor. Kılıçdaroğlu aslında muhalefet değil, yeni rejimde muhalefet görevi verilmiş birisi. Bu sayede Darbenin muhalefet ayağı olarak gerçek muhalefeti engelliyor. Muhalefeti kontrol altına aldığından darbe yönünden rejimin sorgulanmasının önüne geçmiş oluyor.
Bu muhalefet oyunu oynayan Kılıçdaroğlu iki noktada kontrol ellerinden çıkmaktaydı. Birincisi Tayyip korkup tekrar Batıya yönelirken, Kılıçdaroğlu çok şiddetli tepki vermiş ve Tayyipi MHP ile birlikte kontrol altında tuttukları anlaşılmıştı. Diğeri Levent Göktaşın kaçması ve Necip Habletimoğlunun katillerinin deşifre olmasıydı. Birincisinde Kılıçdaroğlu Tayyipi hakiki bir korkutma, ayar vermişti. İkinci tehdit Levent Göktaşa karşılık Sedat Pekerin susturulması pazarlığıydı. Bunları kimler organize ediyor sanıyorsunuz.
HDP bile Türk darbesinin üzerini örtmekte, muhaberat rejimine ses çıkarmamakta, adam kaçırmalara sesini çıkarmamakta ve sürekli demokratik barıştan bahsetmektedir. Yani şu demek oluyor; muhaberat rejimine varım ama demokratik barışa da varım demek istiyor.
İYİ Parti ise MHP den koparak çünkü MHP deşifre oldu, şeriatçılarla iş birliği yapıyor, onun yerine yeni rejim için yeni MHP yi yani İYİ Partiyi kurdurdular. CHP bu meseleye sahip çıktığı kadar hiçbir şeye sahip çıkmadı. Adamlar Cumhuriyetin değerlerine bile sahip çıkmıyorlar. Nedeni çok basit. Birlikte iktidar ve muhalefet darbe yaptı ve güçler ayrılığını birlikte sonlandırdılar. Muhaberat rejimi kurdular, darbe ile, eskinin kurumlarını çökerterek. Şimdi adamlar nasıl, hangi yüzle Cumhuriyetin değerlerinden bahsedebilir ki? Yani İYİ partiye sahip çıktığı kadar Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmadı. Zaten kimsenin de umurunda değilmiş😂.
Yeni rejimin milliyetçi partisi olarak İYİ parti kuruldu. Milliyetçiliği başı boş bırakacak halleri yoktu.