Sokaklar ıssız, trenler boş

ÖZEL HABER | HASAN CÜCÜK 

Birkaç ay önce adını duymadığımız bir kelime olan ‘koronavirüs’ son günlerde tek gündemimiz oldu. Haberlerde sadece koronavirüs var. Yetkililer neredeyse saat başı çıkıp, son gelişmeleri duyuruyor. Danimarka Kraliçesi Margrethe, tahtta 48 yılı geride bırakırken ilk kez Noel dışında ulusa sesleniş konuşması yaptı. Başkent Kopenhag sokaklarında terkedilmiş bir görüntü var. İnsan görmek pek mümkün olmuyor.

Bugünlerde yaşanan manzarının bir benzerini hatırlamak için filmi biraz geriye sardırıp, Nisan 2010 tarihine gidelim. 2008’de tüm dünyayı etkileyen küresel mali krizin en ağır vurduğu  İzlanda, 14 Nisan 2010’da dünyanın gündemine tekrar geldi. Bu kez kriz, mali değildi. Eyyafyallayöküll buzulunun altındaki volkanın 190 yıl aradan sonra tekrar harekete geçmesinin tüm dünyayı etkileyeceği pek tahmin edilmiyordu. 1821’den sonra 20 Mart’ta tekrar aktif hâle gelen yanardağda belirli aralıklarla patlamalar oldu. 14 Nisan’da gerçekleşen büyük patlamadan sonra ortaya çıkan kül bulutunun ‘görüş mesafesini engellemesi ve uçak motorları için büyük tehlike oluşturması’ üzerine ilk olarak uçuşların İzlanda üzerinden yapılması askıya alındı. Ardından İngiltere, İskoçya, Norveç ve İrlanda’nın hava sahaları uçuşlara kapatıldı. Kısa sürede bu ülkelere Danimarka, İsveç, Almanya, Fransa, Belçika ve Hollanda eklendi. Ülkelerine ya da şehirlerine dönemeyen on binlerce yolcu mağdur oldu. Avrupa’da günlük 28 bin uçuş yapıldığı hesaplandığında olayın boyutu daha net ortaya çıkıyordu.

Eyyafyallayöküll volkanı, en büyük zararı İskandinav ülkeleri Danimarka, İsveç ve Norveç’e verdi. Volkanın kül bulutları, rüzgârın etkisiyle kısa sürede bu ülkelerin hava trafiğini felç etti. Kül bulutlarının 15 Nisan’da İskandinavya’nın hava sahasına ulaşmasıyla bu ülkelerde panik başladı. Kül bulutundan dolayı uçuşlar yavaş yavaş askıya alınırken, havalimanına gelen yolcular saatlerce beklemek zorunda kaldı. Elinde biletiyle saatlerce bekleyen yolculara kötü haber akşam saatlerinde geldi. Danimarka, İsveç ve Norveç, hava sahasını uçuşa kapattı. Ümidin yerini çaresizlik alırken, check-in yaptırmış yolcular biletlerini tehir ettirmek için hava yolları bürolarında uzun kuyruklar oluşturdu. Kül bulutlarının etkisinin birkaç günde geçmeyeceğinin ortaya çıkmasıyla havaalanları terk edilmiş bölgeye dönüştü. Sadece güvenlik elemanlarının bulunduğu havaalanlarında neredeyse elektrik düğmelerinin üzerine ‘son çıkan ışıkları söndürsün’ yazılması kalmıştı.

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Eyyafyallayöküll volkanı sadece hava trafiğini felç etmişti. Koronavirüs ise tüm hayatı felç etti. Şehirlerin en hareketli alanlarında şimdi insan görmek mümkün olmuyor. Sokağa çıkma zorunluluğu olanlar ise birbirlerine temas etmemeye azami önem gösteriyor. Kopenhag denince akıllara ilk gelen ve turistlerin uğrak mekanları olan Nyhavn, Belediye Meydanı ve Avrupa’nın trafiğe kapalı en uzun yaya caddesi Stroget tarihinin en tenha günlerini yaşıyor. Otobüslere ayakta yolcu alınmıyor ama koltukların neredeyse tamamı boş. Keza trenlerde de benzer durum var. Banliyö, metro ve şehirler arası trenler adeta boş gidip boş geliyor. Şimdilik toplu taşıma araçlarının durdurulması gündemde bulunmuyor.

Gelelim Danimarka’da alınan önlemlere… Geçen çarşamba akşamı toplumun her kesimini etkileyen ilk uygulamalar hayata geçirildi. Okullar tatil edildi, kamu çalışanları evine gönderildi. Spor müsabakaları ertelendi, kapalı alanlarda 100 kişiden fazla olan etkinlikler yasaklandı. Basının önüne çıkıp, yeni gelişmeleri duyuran yetkililer her defasında ’Lütfen evden zorunlu olmadıkça dışarıya çıkmayın’ uyarısı yaptı.

Sonra ekonomik yardım paketleri peş peşe geldi. Zarar eden şirketlere 3 aylık dönemi kapsayacak 350 milyon Euro’luk ilk paketten sonra vergi ödemeleri 3 ay tehir edildi. Neredeyse bütün uçaklarına yere indiren İskandinavya Havayolları SAS’ın iflas etmesini önlemek için İsveç ve Danimarka ortaklaşa 400 milyon Euro yardım etme kararı aldı. SAS, 10 bin çalışanını geçici olarak işten çıkardı. Danimarka’da 4 bin 200 çalışanı bulunan SAS, 4 bininin işine geçici son verdi. Bu rakamlar krizin boyutunu ortaya koymaya yetiyor.

Danimarka’da yeni yasaklar dün (çarşamba) sabah yürürlüğe girdi. Restoranlar, kuaförler, cafeler, barlar ve AVM’ler 30 Mart’ta kadar kapatıldı. Sadece gıda ürünleri satan marketlerle, eczaneler açık kalacak. Bir de evlere paket servisi yapan pizza ve restoranlar. Şu ana kadar 4 kişinin hayatını kaybettiği Danimarka’da vaka sayısı bini aşmış durumda. Hükümet mecburen herkesin hayatına dokunacak kararlar alıyor. Bu durumdan zarar gören işyerleri için yeni bir ekonomik paket daha geldi. Bu kez rakam oldukça yüksek; 40 milyar Danimarka kronu. Euro bazında ise 5.3 milyar.

Olağanüstü durumlar yaşadığımızın bir başka belirtisi Kraliçe Margrethe’nin ulusa sesleniş konuşması oldu. Kraliçe sadece yılda bir kez Noel akşamı konuşma yapar. Tam 75 yıl sonra ilk kez Noel dışında Kraliyet’ten ulusa sesleniş geldi. 2. Dünya Savaşı’nın sona erdiği dönemde 5 Mayıs 1945’te dönemin Danimarka Kralı 10. Frederik radyodan halka hitap etmişti. Tam 75 yıl sonra bu kez torunu Kraliçe Margrethe ulusa seslendi. ’Dünyaya açılmayı, gezmeyi seven bir toplum iken, evlerimize kapanmak, sınırlarımızı kapatmak zorunda kaldık.’ diyen Kraliçe Margrethe kendisinden duymaya hiç alışık olmadığımız şu cümleleri kullandı:

“Zorunlu olmayınca evlerinizden çıkmayın, kalabalık içine karışmayın. Böyle bir durumdayken, akılsızca bir davranışta bulunup partiler yapıp doğum günleri kutlamayın.”

Herkes gibi biz de kurallara uyup, mümkün olduğu kadar evden dışarı çıkmıyoruz. Okullar tatil ama online dersler devam ediyor. Bu duruma en çok 10 yaşındaki oğlum isyan ediyor. ’Tatilde ders mi olur?’ modunda. Konsantre olma sorunu yaşasa da eşim başında bekçilik yapıp, derslerini takip ediyor. Alış-veriş bana kalıyor. Evde feda edilecek ilk kişiyim yani ☺

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin