Siz; çocuklarına kıyan kavmin insanları!

Haber-Yorum | Naci Karadağ

Günler önce internette gezinirken bir dosyaya rastladım. Başlığı şuydu:

“Çocuk olmanın çok güzel olduğu 10 ülke!”

İl sırada Japonya’nın bulunduğu sıralama İspanya, Almanya, Fransa, İtalya vs.. diye gidiyordu. Düşmüş süt dişlerinin arasından minik dilleriyle gülüşlerini tamamlayan rengarenk çocuk fotoları süslüyordu haberi…

İnsanın içi acıyor…

Listede bir tane Müslüman ülke yoktu…

Doğu toplumundan bir tane çocuk fotoğrafının olmadığı mutlu ülkelerin çocukları.

İnsanın kanına dokunması lazım…

Kendisine pantolon alamadı diye babası intihar eden ülkenin çocukları kime gidecek, kimden hesap soracak?

Meriç’in, Ege’nin buz gibi sularında bir kelebek yaşadıkları kısacık hayatları sona eren çocuklar hangi kapıya gitsin?

Ya biz; bu perişanlık tablosunun büyükleri, utanma hissini yitirmeyenlerin mahcup bir utanç dışında yapabilecek bir şeyinin olmaması ne tür bir zavallılıktır?

Utanmayı unutanlara diyecek sözümüz yok.

Onlar yırtıcılıkta sırtlanları çoktan geçtiler.

“Cezalarını Meriç veriyor” diyen aşağılık insan müsveddelerine laf etmek nafile, kelam israfı.

Hapishanede doğmayı bekleyen çocuklar kimden soracaklar bu alçaklıkların hesabını…

Ya Sedanur!

O kimden soracak hayatının hesabını?

Kolay şeyler için bir tabir vardır dilimizde: çocuk oyuncağı deriz.

Ölümün çocuk oyuncağı olduğu bir ülkede çocukların ölümün oyuncağına dönüşmesi kimsenin yüreğini neden sıkıştırmıyor?

Vazgeçtik iyi eğitimden.

Hayatlarını ikame ettirecek imkanların oluşturulmasından da vaz geçtik.

Çocuklar yaşasınlar yeter, durumuna gelmek kimsenin ağırına gitmiyor mu?

Şu görüntü 1 yıl kadar önce çekildi. Suudi Kralı, sol elle kahve içen Trump’u uyarıyor, diyor ki “Sağ elle içmek lazım!”

Ne kadar rakik, insani filan değil mi?

Yemen’de ABD destekli Suudi saldırıları neticesinde 3 bine yakın çocuk oldu. Sadece son üç senede kıyılan çocuk sayısı bu.

Kahveyi sol elle içirmeyecek kadar hassas biri olan Suudi Kralı, çocukları öldürmekte sakınca görmüyor.

Bizim iktidar İslamcıları da nedense Yemen konusunda pek bir sessiz ve sağırlar…

Yemen’de öldürülen çocuklar kimsenin umurunda değil.

Ateşin düştüğü yer hariç tabii.

Anne yürekleri hariç.

Sedanur Güzel 9 yaşındaydı…

Soy ismi gibi bir minik prensesti Sedanur. Bakılmaya kıyamayacak kadar güzel bir melek.

Kars’ın Kağızman ilçesine bağlı Paslı köyünde 16 Eylül’de kaybolduktan 7 gün sonra cesedi bulundu küçük kızın. Damat Bey bütün medyayı karşısına almış, “Bakın burası çok önemli” diyerek çok mühim şeylerden bahsediyordu.

Minik kızın mezarı başında toprağı tırnaklarıyla kazıyan annenin çığlığını duyacak kimse kalmadı artık bu kavimde.

Bakın yukarıdaki fotoğrafa. Günümüzden değil de Rönesans’tan bir tablo adeta.

Saf acının, unutulmuşluğun ve çaresizliğin tablosu…

İşini gücünü bırakmış tarihte eşi benzeri görülmeyen bir nefretle masum insan avına çıkmış çeteleşmiş devlet, birkaç yıl önce bir katil ve tecavüzcüyü adeta serbest bırakırcasına kaçmasına göz yumdu. Devletin işi vardı ve yoğundu.

Kermesten teyze toplayacaktı, uzak ülkelerden eğitimcileri getirip böbürleneceklerdi, iki köpeğe rüşvet dağıtarak masum insanları hapse tıkmaktı tek dertleri. Hapistekileri çıkarmak istiyorlardı. Bunun için af yasası bile hazırladılar şimdilerde.

Adi suçlular çıksın, daha çok çocuğa tecavüz etsin, daha çok cinayet işlensin, şiddet artsın…Umarlarında değildi.

Kendilerine en büyük tehlike olarak eğitimli insanları görüyorlardı.

Onlar ve çocukları…

Hatta tüm çocuklar tehlikeliydi bu zihniyet için…

Bu sebeple, zerre miktar vicdanları titremedi, kılları kıpırdamadı kimsenin.

Çocuklar başka gülüyor..

İnsanın içi eriyor adeta…

Hangi toplumdan olursa olsun çocukların masum gülüşü kadar insan içine işleyen bir şey olamaz.

Çocukların mutlu olduğu 10 ülkede Sedanur’un fotoğrafı yok.

Trump’a sağ elle kahve içmeyi öğütleyen Arap kralının ülkesinin çocukları da.
Yemenli çocuklar da yok o mutluluk albümlerinde..

Kendisine pantolon alamadı diye intihar eden babanın evladı

Hafize Devrim’in ahı tutacak çağın zalimlerini!

Sedanur’un katili çok kalmaz içerde.

Başka çocuklar öldürmek için tekrar salarlar kesinlikle.

Çocuklar okusun, eğitimli olsun, ülkesine hizmet etsin diye canla başla çalışan insanları koymak için hapishanelerde yer açmaları lazım çünkü.

“Çocuklarına kıyan ülkelerin geleceği, çocuklarını yüce tutan ülkelerin elinde kalır.” Diyor Hacı Bektaşi Veli…

Biz bu rezilliği hak edeli çok oldu çok…

Geciktikçe, gelecek olan azabın büyüklüğünden korkun!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Azabın gelmesi ihtimali sadece bizim vicdanlarimizda. Hakikatperest olmal gerekiyor. Azabın gelecegina dair en ufak bir emare yoktur bu topraklarda. Daha önce de bu ve başka topraklarda daha fazla zulümler yaşandı. Ama azap gelmedi. Kaderde bu tarz dengeler yok. Yaratılmamış. Israr etmenin anlamı yok bence. Fizik kurallarına riayet etmeyi ögrenmek gerekiyor. Ama hala daha gökten bir mucaazaat bekliyoruz. Atalet kültürü değil de nedir?
    Sizi seviyoruz…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin