Siyasal İslam’ın büyük ıskası!

YORUM | M. NEDİM HAZAR

Önce Tayyip Erdoğan’ın 2023 hedeflerine bir bakalım.

Ekonomide;

İhracatta ileri ve yüksek teknolojili ürünlerin payını yüzde 20’ye çıkarmak.

İnşaat malzemeleri ihracatında 100 milyar dolarla dünyada ilk üç arasına girmek.

Orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmak.

46 milyon turist ağırlamak ve 50 milyar dolar gelir elde etmek.

Büyüme oranlarını sürdürülebilir olarak ortalama yüzde 7’ler seviyesine yükseltmek.

Cari açığı kapatarak cari fazla vermek.

İşsizliğin yüzde 5’e indirilmesi.

Kayıt dışı istihdamın yüzde 15’e düşürülmesi.

Sosyal Güvenlik açığının GSYİH’nin yüzde 1’e düşürülmesi.

Yoksulluk sınırının altındaki nüfusu azaltmak.

Çok yüksek insani gelişme kategorisine çıkmak.

İstanbul’u dünyanın önemli finans şehirlerinden biri yapmak.

Denizcilik ekonomisinde Ar-Ge’nin payını, ulusal hedefe paralel yüzde 2 seviyesine çıkarmak.

Otomotiv sektörünün 5 milyon araç üretmesini ve 125 milyar dolarlık ihracat yapmasını sağlamak.

Yaklaşık 10 milyar dolarlık yaş sebze ve meyve ihracatı yapmak.

Hazır giyim sektöründe 60 milyar dolarlık ihracat yapmak.

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem gören şirket sayısını 1.000’e ulaştırmak, nüfusun yüzde 10’una yakın yatırımcı olmasını sağlamak.

Bölgelerarası gelişmişlik farkının kabul edilebilir düzeylere indirilmesi.

Kadınların işgücüne katılımının yüzde 38’e çıkarılması.

İş ve Meslek Danışmanı sayısının kısa vadede 4 bine çıkarılması.

Bunların hiçbirinin yanına bile yaklaşılamaması bir yana, hepsinden en az 20 yıllık bir geriye gidiş söz konusu oldu. 

Şöyle düşünün bir havaalanı açıyorsunuz…

Müteahhit firmaya belli bir yolcu kapasitesi garantisi veriyorsunuz. Uzmanlarınız yolcu tahmininde bulunuyor. 

Hesap kitap işini bilenler için yüzde 3-5’lik sapmalar gayet doğaldır. 

Yandaşsanız yüzde 10-15 bile normal sayılabilir. 

Hadi diyelim 20’de bizden ekledik; yüzde 40-50 lik bir sapma/yanılma payı mümkün oldu. 

Ama bilader, bir hesapta daha ilk yıldan yüzde 98’lik bir sapma/yanılma oluyorsa, o işi yapanların hemen uzaklaştırılması gerekir. AKP zamanında yapılan tüm “geçiş/yolcu garantili” hesapların tamamı böylesi akıl almaz bir ıska ile yapılmaya devam ediliyor. 

Kısa ve orta vadeli planlar yapıyor saray ve iktidarı. 

Daha birinci ayda, revizyona gidiyorlar. 

Bir Merkez Bankası düşünün…

Yıllık enflasyonu yüzde 20 hesaplıyor. 

Bir ay sonra bu rakama yüzde 40 olarak revize ediyor. 

Bir ayda yüzde 100’lük bir sapma. 

İkinci ay tekrar revizyon: Bu kez rakam yüzde 60…

Böylesi korkunç yanılanlara ülke emanet edilmez. 

Zimbabwe’de bile edilmez. 

Ama bakan Nebati, hiç utanmadan, sıkılmadan milletin karşısına çıkıp sırıtarak “Başarılıyız” diyor. 

Üç tane tavuk güdemeyecek insanlara ülkeyi emanet etmiş milletin ve muhalefetin ise umrunda değil gibi. 

Bunlar felaketin ekonomik boyutu. 

Başka boyutları da var. Siyasi, sosyal, teknolojik ve enerji hedefleri var. 

Hangisine baksan tel tel dökülüyorlar. 

Hepsinde korkunç ıskalamalar söz konusu. Bırakınız bir milim iyileşmeyi, kötüleşmeyen alan yok Türkiye’de. 

Bakın siyasi hedeflerini şuraya ekleyeyim siz karşılaştırmasını yapınız. 

Siyasal İslamcıların siyasette 2023 hedefleri: 

Demokrasi ve hukuk ilkelerini tam işler hale getirmek.

Partilerin kapatılmasını tamamen kaldırılmak.

Parti kurulmasında kısıtlayıcı ve yasaklayıcı hükümleri kaldırmak.

Partilerde tek tipleştirici hükümleri kaldırmak.

Siyasete katılmanın önündeki tüm engelleri kaldırmak.

Temsilde adaleti sağlamak.

YSK’yı yeniden yapılandırılmak.

Başkanlık, yarı başkanlık ve partili cumhurbaşkanı meselelerini tartışmak.

Şartlar ne olursa olsun mutlaka yeni bir Anayasa’yı ülkeye kazandırmak.

Dokunulmazlık meselesini yeni anayasa çerçevesinde evrensel kriterlere göre yeniden düzenlemek.

Anadilde kamu hizmetlerine erişim.

Ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik komisyonunun kurulması.

İsmi darbelerle anılan şahısların isimlerinin kamu alanlarından kaldırılması.

Askeri okullardaki müfredatın yenilenmesi.

Kürtçe tercümanlık (kamu hizmetlerinde).

Kamu hizmetlerinden yararlanmada her türlü etnik ayrımcılığa son verilmesi.

Güvenlik için özgürlükten taviz verilmemesi.

Jandarmanın kolluk hizmeti sunan sivil bir yapıya dönüştürülmesi.

Kamuya 15 bin engelli alınması.

YÖK’ün koordinasyon kuruluna dönüşmesi.

AB hedefinden şaşmamak.

Yargı ve hukukta hedefler

Yargıyı hızlandırmak.

Nefret suçu ile ilgili düzenleme yapmak.

İhtisas mahkemelerinin sayı ve çeşidini arttırmak.

Yargılamada etkinlik ve şeffaflığı sağlamak için sesli ve görüntülü bilişim sisteminin hayata geçirmek.

Hafif suçlarda mahpusluğun istisnai hale getirilmesi.

Yargıtay ve Danıştay’ın iş yükünü azaltarak bu kurumların içtihat mahkemelerine dönüştürülmesi.

Anadilde savunmanın sorun olmaktan çıkarılması.

Bağımsız kolluk denetim merkezinin kurulması.

Kişisel verilerin korunmasına yönelik yasal düzenleme yapılması.

Darbelerin dayanağı olan mevzuatın ayıklanması.

Yargı birliğinin sağlanması.

Mevzuatta etnik ayrımcılık algısı yaratan bütün hükümlerin ayıklanması.

Hukuk içinde terörle etkin mücadeleye devam edilmeli.

Yeni bir kamu personel sistemi.

Yeni bir köy kanunu.

Maddelerin pek çoğunda, değil 20, 50 yıl geriye gidildi maalesef. 

Ve bu zihniyet hala yüzde 40 oy alabiliyorsa…

O ülkeye her şey müstehaktır!

Nokta. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin