Sıra kendilerine gelen hakim ve savcılar ‘adaleti’ hatırladı: “Düşmez kalkmaz bir Allah”

15 Temmuz sonrası 4 binin üzerinde hakim ve savcı mesleğinden hukuksuz birşekilde atıldı. Yüzlercesi ise hapishanelere gönderildi. Süreçte hakim ve savcılara görevdeki meslektaşlarından herhangi bir destek gelmedi. Fakat HSK 1. Dairesi’nin son yayınladığı yaz kararnamesiyle çoğu ülkücü ve sol görüşlü hakim ve savcılar kritik görevlerinden alınarak sürüldü. Bu duruma ise tepkiler yükseldi.

Yargıçlar Sendikası: HSK’nın varlığını reddediyoruz, 15 üyemizin görev yeri değiştirildi

Duruma tepki gösteren Yargıçlar Sendikası’ndan yaşananları “sürgün “olarak değerlendirdi. Yazılı açıklamada şunlar ifade edildi: “Daha önce açıklanan takvime göre 11 Temmuzda sonuçlandırılarak ilan edilmesi gereken kararname 2 Temmuz ruhuyla yapılan çalışma sonucunda 3 Temmuz’a yetiştirilmiştir. 7 Haziran’da göreve başlayan HSK’nın iş bölümünü yapıp yeni genel sekreteri seçip 16 Haziran’da göreve başlatıp, araya bir bayram tatilini de katıp 3 Temmuz’da ilan etmesi bize bu kararnamenin başka bir mutfakta hazırlanıp HSK tarafından servis edildiği izlenimini vermektedir.”

“780 kişilik bu kararnameyle yargıçlık teminatı ve yargının bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ilkeleri bir kez daha katledilmiştir. Altısı Yönetim ve Denetim Kurulu üyesi olmak üzere on beş üyemizin görev yerleri istekleri dışında değiştirilmiştir. Üyelerimizin mesleki kıdemleri, başarı durumları, eski ve yeni görev yerleri kıyaslandığında bu atama işleminin esasen bir sürgün olduğu her türlü izahtan varestedir.”

“Yargıda Birlik’in kullanışlı ortaklarının tasfiyesi”

Yargıçlar Sendikası’nın açıklamasında “Her zaman olduğu gibi özgür ruhlu, bağımsız, tarafsız yargıç ve savcıların atamalarına sıra geldiğinde liyakat, kıdem, deneyim gibi ilkeler yine gözardı edilmiş, adeta düşman ceza hukuku uygulanmış, Sendikamız üyesi meslektaşlarımız ve aileleri darmadağın edilmişlerdir” denilerek şu şekilde devam edildi:

“Sadece Sendika üyelerinin değil muhalif kimliğiyle bilinen, siyasi iktidar gibi düşünmeyen yargıç ve savcıları sürgüne tabi tutan bu kararname, aynı zamanda siyasi iktidarın yargı örgütlenmesine vurduğu ağır bir darbedir. Örgütlü demokrasiye, düşünce ve ifade özgürlüğüne, bağımsız yargıya, adil kararlara tahammülsüzlüğün açık bir örneğidir.”

“Çoğu 2014 HSYK’sı tarafından atanan 33 Cumhuriyet Başsavcısının, bir o kadar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanının görev yerlerinin hiç bir gerekçe gösterilmeden değiştirilmesi, tıpkı eski ortak cemaatin tasfiyesi gibi, milli yargı iktidarını amaçladığını iddia eden Yargıda Birlik’in kullanışlı ortaklarının tasfiyesi bir devrin kapanışının ifadesi, yeni bir dönemin başladığının ilanıdır.”

Hakimin ‘sürgün’ isyanı: ‘Düşmez kalkmaz bir Allah var’

HSK’nın son kararnamesiyle Gebze Hakimi Derya Konak, Van Hakimliği’ne atandı. Hakim Derya Konak, bunun bir “sürgün” olduğunu söyleyerek ” Düşmez kalkmaz bir Allah var.” dedi.

Yargı mensuplarının resmi sitesi adalet.org’ta “Keyfilik ne zaman bitecek?” başlıklı bir yazı kaleme alan Hakim Derya Konak, “Beni bu yaz kararnamesinde Van Hâkimliğine tayinimi çıkarmışlar. Ben 2015 yaz kararnamesiyle Gebze’ye tayin olmuştum. Henüz 2 yılım bile dolmadı. O zaman Hatay’a tayinim çıkmıştı. İtiraz üzerine Gebze’ye değiştirdiler” açıklamasında bulundu.

Hakim Derya Konak, “Bu değişiklikte o zamanki üye Hayriye Şirin Ünsel hanımın destek ve yardımı olmuştu” diyerek şöyle devam etti:

“Sürekli bakıma muhtaç bir annesi var, siz ne yapıyorsunuz demişti. Üstelik tayin talebim olmadığı gibi, tayinimin çıkmasına sebep olabilecek yayınlanmış ilke kararlarına uyan hiçbir durumum da yok. 16 Haziran’dan beri annem Gebze’de bir hastanede yatıyor. Bunların hepsini biliyorlar. Merak ediyorum HSK’da bana düşman kim var? İnşallah öğreneceğim. Her zaman söylerim. Ben her daim hakkı söylediğim için düşmanım çoktur, dostum azdır. Az olan dostlarım da gerçek dostlardır.” dedi.

Yeniçağ yazarı: Ülkücü hâkim ve savcıların tasfiyesi bizzat Bahçeli-AKP ortaklığıyla gerçekleşiyor

Ülkücü Yeniçağ yazarı Batuhan Çolak, 780 hâkim ve savcı ile ilgili olarak “Şimdi de Ülkücü hâkim ve savcıların tasfiyesi bizzat Devlet Bahçeli-AKP ortaklığıyla gerçekleşiyor. Tarih, bu kıyımı, bu adaletsizliği ve kul hakkına girenleri elbette yazacak” dedi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin