SGK öyle batırılmaz, böyle batırılır! [Haber-Analiz: Semih Ardıç]

2003’te bütçeden SGK’ya aktarılan tutar 15,8 milyar TL iken aynı rakam 2016’da 108 milyar liraya tırmandı. Zira SGK’nın topladığı primler emekli maaşı ve sağlık harcamalarını karşılamaya kâfi gelmiyor.

 

Eski ismi ile SSK yeni ismi ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 108 milyar lira açık verdi. Topladığı primler, emekli maaşları ve sağlık giderlerini karşılamıyor. 2003’te açık 15,8 milyar TL idi. O tarihten bu yana azalmak bir yana açık mütemadiyen büyüyor. 2017’de 120 milyar liradan fazla kaynak bütçeden SGK’ya aktarılacak. İlk iki ayda 24 milyar 552 milyon lira aktarıldı.

2016’da 181 milyar 306 milyon lira prim gelirine mukabil 185 milyar 158 milyon lira emekli maaşı ödendi. Sağlık harcamaları da 68 milyar liraya ulaştı. SGK’nın bu kadar büyük açık vermesi Türkiye’de kayıt dışı istihdamın azalmadığını ispat ediyor. Türkiye’nin millî geliri (GSYH) 2003’e nazaran yaklaşık 4 kat arttığı halde ‘tasarruf havuzu’ndaki birikimler kifayet etmiyor. Ya havuzun dibi delik ya da havuza gelen su miktarı söylendiği kadar fazla değil. İkisi de doğru.

HASTANELER ÜZERİNDEN SOYGUN

Havuzun dibi delik zira sağlık harcamalarındaki muazzam artışta özel hastanelerde dönen dolaplara para yetmiyor. Bir günde 700 defa MR çekilmesinden erkek hasta için ödenen ultrason faturasına kadar pes dedirten nice istismarın önü alınamıyor.

Hastane ruhsatlarında hükümete yakın isimlere öncelik verilmesi ile SGK’nın açıklarındaki artış arasındaki illiyet neyi ifade ediyor? Misal: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, İstanbul Avcılar’da hastane işletiyor!

Medipol’ün esrarengiz sahipleri hakkında Saray koridorlarında bile muhtelif rivayetler dolaşıyor. Medicalpark’ı Hollanda’dan satın alan fonun kimlerin parasını idare ettiğini bilenler biliyor.

Kamu ve özel sektör ortaklığında inşa edilen Şehir Hastaneleri de gelir garantili köprü, tünel ve oto yollarda olduğu gibi SGK’nın sırtına binecek.

Sistemi teftiş etmekle ve vatandaşın menfaatini muhafaza etmekle mükellef olanlar SGK’nın zarara uğratılmasında bizzat rol alıyor. Ne hazin bir manzara!

Milletin vergileri ile teşekkül eden bütçeden SGK’ya aktarılan para tutarının katlanması havuzun deliklerini kapatmak gibi bir niyetin olmadığını ele veriyor.

SİGORTASIZ İSTİHDAMA NİYE GÖZ YUMULUYOR?

Diğer taraftan SGK havuzuna gelen para ifade edildiği kadar yüksek değil. İş kollarında ‘verimlilik’ kavramı denilince sigortasız işçi çalıştırılması anlaşılıyor. Emeğin sömürülmesini içine sindiren bir iktidarın mevcudiyetinde kayıtlı çalışan firmalar haksız rekabetle cezalandırılıyor.

Kayıt dışı istihdamın yüzde 30 civarında olduğu tahmin edilse de hakikatte bu oran daha da yüksek. Suriye’den gelen ucuz iş gücünün tamamına yakını sigorta ve diğer haklardan mahrum.

Sebebi her ne olursa olsun bütçeden 108 milyar lira takviye alan SGK fiilen iflas etmiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri, Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan her fırsatta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK’yı batırdığını söylüyor. Müşavirleri bu argümanı fazla kullanmaması için Erdoğan’a hatırlatmada bulunmuyor herhalde.

Zira 2003 senesinden 2017’ye SGK’nın bilançosu masaya yatırıldığında zararın azalmadığı, bilakis katlandığı görülecektir.  CHP’nin bu kadar berrak bir tabloyu vatandaşa anlatamaması ve Erdoğan’a cevap verememesi ise ayrıca izaha muhtaçı bir vakıadır.

Rakamlar ‘SGK öyle batırılmaz, böyle batırılır’ diyor.

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin