Sezgin Tanrıkulu: “700’dan fazla çocuk ve hamile kadın tutuklu; hangi vicdan bunu kabul eder?”

CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu, Periscope üzerinde yayın yaptığı “MST TV” kanalında Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerini masaya yatırmaya devam ediyor.

Türkiye’de yaşanan birçok hukuksuzluktan bahseden Tanrıkulu, “Cezaevlerinde bitmeyen hak ihlalleri var. 700’den fazla çocuklu ve hamile kadın ne yazık ki tutuklu bulundurulmaktadır. Hangi hukuk ve vicdan bu durumu kabul edebilir?” diye sordu.

“Kayıp vakaları bu toplumun yüz karasıdır”

Türkiye’de son dönemde insan kaçırmalarla artan kayıp vakalarının insanlığa karşı bir suç olduğunu söyleyen Tanrıkulu, ” Bundan 24 yıl önce Cumartesi Anneleri kayıpları için barışçıl oturma eylemine başlamıştı. Kayıp vakaları bu toplumun ve devletin yüz karasıdır. SalimZeybek 96, Erkan Irmak 100, Yasin Ugan ve Özgür Kaya 104, Mustafa Yılmaz 98, Gökhan Türkmen 109 gündür kayıplar. Devlet yetkililerin sessiz kalması düşündürücüdür.” dedi.

Gazetecilere yönelik saldırılar için Meclis araştırması talep etti

Programda son 10 günde beş muhalif gazeteci çok ciddi saldırılara uğradığını hatırlatan Tanrıkulu, gazetecilere yönelik saldırılara karşı önlem alınması için Meclis Araştırması talep etti.

Türkiye’nin gazetecilik mesleği bakımından günden güne “tehlikeli” bir hal aldığını, son dönemde gerçekleştirilen gazetecilere yönelik saldırıların gündemi sarstığını belirten Tanrıkulu, “Gazeteci Hakan Denizli, Adana Merkez Seyhan İlçesinde torunu ve kızının yanında silahlı saldırıya uğrayarak yaralanmış; Gazeteci İdris Özyol’a kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırı düzenlenmiş; Yeniçağ Gazetesi yazarlarından Yavuz Selim Demirağ, Türkiyem TV’de sunduğu programın ardından evinin önünde kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırıya uğramış; Gazeteci Ergin Çevik Antalya’da kimliği belirsiz 3 kişinin yumruklu saldırısı sonucu yaralanmış; son olarak Gazeteci-Yazar Sabahattin Önkibar, Ankara Angora Evleri’ndeki evine 300 metre kala saldırıya uğramış ve yaralanmıştır” dedi.

Saldırganların aynı yöntemleri kullanmaları ve ortak özelikler taşımalarının saldırıların bir merkezden yönlendirildiği iddialarını gündeme getirdiğini vurgulayan Tanrıkulu, “Söz konusu saldırıların seçim öncesinde artış göstermesi izaha muhtaçtır. Gazetecilere yapılan saldırıların muhalif halkı sindirmeye yönelik gözdağı niteliğinde gerçekleştirildiği iddiaları mevcutken, bahsi geçen gazetecilere yönelik saldırıların kimler tarafından gerçekleştirildiği tespit edilerek, saldırıda bulunanlara dönük bir yasal süreç başlatılmışsa, yasal sürecin akıbeti ile ilgili olarak kamuoyu da bilgilendirilmelidir” dedi.

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin