Sersem kertenkeleler sizi…

YORUM | TARIK TOROS

Yılı planlayamayan…

Yüzyılı mı planlayacak Allah aşkına.

Geçin bir kalemde.

**

Bırakın yılı, çeyreğini bile öngöremeyen embesiller idaresi söz konusu.

Hoş, her türlü negatif gelişmeye karşın iktidarlarını sürdürüyorlar, embesilliği onlarda aramamak gerek.

Ülkeyi, dün ‘ak’ dediklerine bugün ‘kara’ diyerek…

Dün ‘lanetledikleri’ ile bugün ‘kol kola’ girmiş halde yönetiyorlar.

Geçelim yüzyılı, çeyrek yılı, ayları…

Günlük planlarla, günlük yasa ve kararnamelerle yürüyorlar.

Önlerine çıkanı da buldozer gibi ezip geçiyorlar.

**

Rejim değil, AKP muhalifleri ne yapıyor?

Cımbızladıkları örneklerle “acil demokrasi” dersi veriyor.

İran’daki kadınlar için gözyaşı dökerken… 

Türkiye cezaevlerinde bebekler çıplak aranıyor, dönüp bakmıyor.

Sözüm ona Çin’in Uygur zulmüne içerlemiş gibi yaparken… 

Ülkede tutuklu yakınlarına destek olmaya çalışan gönüllüler toplanıyor, bırakın empati yapmayı “örgütün finans ayağı çökertildi” diye başlık atıyor.   

Sersem kertenkeleler sizi.

**

Şu son bir haftada içimiz şişti:

Kime gazeteci denir?

Gazeteciliğin olmazsa olmazları nelerdir?

Gazeteci soru soramadığı yere gitmeli mi?

Olayları yerinde izlemeyince gazetecilik olur mu?

Gazeteci, hangi etkinliği niye takip eder, etmeli?

**

Kıvranmanın nedeni:

Erdoğan’ın bir salonda nutuk atacağı program için gelen davet.

Gidenin de gitmeyenin de içine oturduğu için…

1 hafta boyunca üst perdeden gazetecilik tanımı dinledik.

**

AKP’nin “Türkiye Yüzyılı” programı, akredite basını 2’ye değil en az 5’e böldü:

-Kategorik olarak reddedenler (küçük bir azınlık).

-Kurumlarına bakıp kararı oraya bırakanlar.

-Gitmek istediği halde mahalle baskısı ile kerhen vazgeçenler.

-“O gün başka programım var” gibi mazeret bildirenler.

-“Gideceğim” deyip gidenler.

**

Sıradan bir parti etkinliğine “katılıp katılmama” arasında mekik dokuyup 1 hafta boyunca kafa patlatanlarla…

6’lı masaya “Hadi nerede adayınız, çıksanıza ortaya” diyenler aynı grup.

Lafa gelince mangalda kül bırakmayan… 

Basit bir davete anında ‘evet’ veya ‘hayır’ diyemeyen bir kitle bu.

Gidenler de “misafir basın” koltuklarına oturtulmuş.

Yahu kendi yurdunda bu aşağılanma bile kişiye yeter, artar.

**

“Türkiye Yüzyılı” programı daha o gün gündemden düşerken…

Ertesi gün lansmanı yapılan “yerli oto Togg” daha çok konuşuldu.

“Fabrika tamamlandı, banttan çıkan ilk aracı Erdoğan kullandı” deniyor.

Üretim yok.

İlk Togg banttan çıkarken arkasında 5-6 araç görünüyor. Gerisi nerede?

“2023’ün ilk çeyreğinin sonu” deniyor.

Yani mart sonu.

O 5-6 araç da prototip anlayacağınız. 

Bu araçlar zaten yıllardır yollarda, test sürüşünde eskidi. 

**

Büyük bir müsamere oynandı, oynanıyor.

Herkesin gözü önünde oluyor bu.

Kimse de çıkıp “kral çıplak” demiyor, diyemiyor.

Misafir muhalifler dahil.

Sersemlik bile bir seviye, onun için geri alıyorum.

Kertenkele de mübarek bir hayvan.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

3 YORUMLAR

  1. Finans ayağı çökertilen bence Türkiyedir. Eski rejimin veya örgütün çünkü eski rejim fetö adında bir örgüt oldu. Aslında .etö dedikleri bildiğimiz laik hukuk rejimdir. Onu çökertirken finans ayağını da çökerttiler. Bütün finans kurumları yeni rejimin, örgütün kontrolüne geçmiştir. O yüzden “finans ayağı çökertildi” derken yağ, bezelye yardımı kastedilmemektedir. Kastedilen Devlettir. Örgüt dedikleri Devlettir. Devleti terör, terörü Devlet yaptılar. Gazeteciler o yüzden soru soramıyorlar.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin