Şenol Güneş’le ‘mission impossible’ günlere

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK

Mircea Lucescu ile yollar ayrıldıktan sonra A Milli Takımın yeni patronu kim olacak sorusu cevabını buldu. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), 1 Haziran’dan itibaren geçerli olarak Şenol Güneş’le 4 yıllığına anlaşıldığını açıkladı. Euro 2020 ve 2022 Dünya Kupası yolunda milliler artık Şenol Güneş’e emanet. Milli takım düzeyinde kazanılan tek başarının mimarı olan Güneş’i ateşten bir gömlek ve ‘mission impossible’ günler bekliyor.

Şenol Güneş’le A Milli Takımın yolu Temmuz 2000’de kesişti. Güneş göreve geldiğinde Türk futbolu tarihinin en başarılı dönemini yaşıyordu. Mayıs ayı içinde Galatasaray UEFA Kupası’nı kazanmış, ikinci kez Avrupa Şampiyonası’na katılan milli takım ise çeyrek finale kadar gelmişti. Türk futboluna damga vuran Hakan Şükür, Hasan Şaş, Bülent Korkmaz, Rüştü Reçber, Alpay Özalan, Emre Belözoğlu, Okan Buruk, Hakan Ünsal, Nihat Kahveci, Ümit Davala, Fatih Akyel’in formunun zirvesinde olduğu bir dönemdi.

Güçlü bir kadro devralan Şenol Güneş, mirasyedi gibi davranmamış, tersine kalitenin daha yükselmesini sağlamıştı. Nitekim Türkiye, 1954 Dünya Kupası’ndan sonra ikinci kez dev organizasyona katılmayı başarıyordu. Burada bir parantez açmak gerekiyor. Şenol Güneş’in milli göreve gelmesini spor basını bir türlü hazmedemedi. Hep önyargılı yaklaştı. Saha sonuçlarını eleştiremeyince, Şenol Hoca’nın kıyafetlerini eleştirmeye başladılar. Bugünlerde pek hatırlanmaz ama o dönemin öne çıkan absürt tekliflerinden biri; milli takımın Dünya Kupası’na Güneş değil, Terim yönetiminde gitmesi gerektiğiydi. Uzun yıllar sonra elde edilen bir başarının Şenol Güneş’le heba edilmemesi gerektiğini savunan futbol bilgeleri vardı. Sanki kupa vizesini Şenol Güneş almamış gibi…

Şenol Güneş, tüm bu eleştirilere yine bildik tavrıyla; başarılarıyla cevap veriyordu. Gruptan çıkan A Milliler yarı finale kadar geliyordu. Final yolunda Brezilya engeline takılan Güneş’in talebeleri, Dünya 3.lüğü maçında Güney Kore’yi 3-1 yenip tarihi başarının mimarları oluyordu. Güneş takıntılılarını bu başarı bile tatmin etmiyordu. Mazaret ise ilginçti; ‘Hiçbir Avrupa ülkesini yenmeden üçüncü olduk.’

2002 Dünya Kupası’nda tarih yazan Şenol Güneş, Türkiye’yi Euro 2004’e taşıyamayınca Haziran 2004’de görevinden ayrıldı. Halefleri ve seleflerine göre daha düşük ücret alan Güneş, tazminatlarını bile almadan milli görevi bırakıyordu. 4 yıllık Güneş döneminde A Milliler çıktığı 43 maçın 20’sinde sahadan galibiyetle ayrılırken, 11 beraberlik ve 12 yenilgi görüyordu. Rakip fileleri 61 kez havalandıran A Milliler kalesinde 41 gol görüyordu.

30 yıldır Türk futboluna teknik adam olarak hizmet eden Şenol Güneş, kariyerinin en parlak dönemini son 4 yıldır görev yaptığı Beşiktaş’ta geçirdi. Siyah-beyazlıları yıllar sonra üst üste iki kez şampiyon yaparak hem Beşiktaş’ın şampiyonluk özlemine son verdi hem de uzun teknik adamlık kariyerinde ilk kez şampiyonluk yaşadı. Lig şampiyonluğunun yanı sıra geçen yıl gelen Şampiyonlar Ligi başarısı Şenol Güneş’in Beşiktaş yıllarına damga vurdu. Cenk Tosun, Ryan Babel, Quaresma gibi oyuncular Şenol Güneş’le kimliğini buldu. 4 yılda gelen 2 şampiyonluğa rağmen transfer döneminde Güneş kulübün parasını boşa harcamadı. Güneş döneminde transfer dönemini Beşiktaş hep artıda tamamladı.

15 yıl sonra Güneş yeniden A Milli Takımın başına dönüyor. 15 yılda köprünün altından çok sular geçti. 2000’de zirvede bir Türk futbolu vardı, şimdi dibe vuran. O dönemin milli oyuncularını bir çırpıda saymak mümkünken, bugün milli takımın ilk 11’inde kimlerin olduğunu bilmek için baya bir araştırma yapmak gerekiyor. Barcelona’ya transfer olan Rüştü, Avrupa’da top koşturan Hakan Şükür, Okan Buruk, Emre Belözoğlu, Ümit Davala, Tugay Kerimoğlu, Nihat Kahveci, Alpay Özalan’ın bugün boşluğunu dolduracak oyuncular yok. Milli takımın son yıllarda kalesinin bir numarası Volkan Babacan bu yıl Başakşehir’de kaleye hasret… Cenk Tosun, Everton’da yedek kulübesine mahkum… Arda Turan sönen bir balon… Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor ve Fenerbahçe’nin iskeletini yabancılar oluşturuyor… Yabancı sayısı 14… şartlar böyle. Şenol Güneş’i zor değil çok zor bir dönem bekliyor.

Ancak Şenol Güneş, tercihi en doğru bir karar. Şenol Hoca, özellikle Trabzonspor döneminde hızla sönen Burak Yılmaz, Selçuk İnan, Engin Baytar, Umut Bulut, Egemen Korkmaz gibi isimleri yeniden Türk futboluna kazandırmıştı. Kariyerinin artık sonuna yaklaşan Şenol Hoca uzun vadeli bir plan yapıp, hem yeni isimleri milli takıma monte eder, hem de sönen yıldızları yeniden parlatırsa Türk futbolu kazanır. Aynı fırsat Mircea Lucescu’nunda eline geçmişti. Romen hoca bu şansı heba edip gitti. Ümidimiz Şenol Hoca bunu başarır. Geriye dönüp baktığımızda bunu başaracak özelliklere haiz nadir isimlerden biri.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin