Sedat Peker seviliyor diye onu da çağırsaydınız

YORUM | TARIK TOROS 

Kusursuz seçim kampanyası olmaz.

Arkanızda olası tüm krizleri yönetecek profesyonel bir ekip olursa…

Az hata yapar, iletişimi iyi yönetir, yara bere almadan yürürsünüz.

Ekrem İmamoğlu olayında bunların hiçbiri yoktu.

Olacak gibi de görünmüyor.

BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

İmamoğlu (ve ekibi) son bayram turunda iki hata yaptı:

-Otobüsten verilen meşhur fotoğraf.

-Yangına körükle giden kibir dolu açıklamalar.

***

Geziye kimlerin çağırıldığı değil…

Otobüsten o fotoğrafın -üstelik bilinçli olarak- servis edilmesiydi, tepkilere yol açan.

Bu okunamadı.

İtirazları görünce “Hassasiyeti anlayışla karşılıyoruz, eleştiriler yararlı oldu” gibi kısa bir açıklamayla bayram bitmeden bitebilirdi olay.

Yol kazası olarak kalırdı, öyle olmadı.

Önce basın danışmanı, ardından İmamoğlu’nun…

-Tepeden bakan,

-“Twitter’daki 200-300 kişiye bakmıyoruz”la köpüren,

-“Vız gelir tırıs gider” ile tavan yapan çıkışları, zincirleme kazaya yol açtı.

***

Bir bayramlaşma turu olarak kalacak gezi, anca böyle ele yüze bulaştırılabilirdi.

İmamoğlu, memleketinde moral bulmaya gitmişken (görevden alınacağı endişesi belli ki çok bunaltmış) psikolojisi daha da bozulmuş olarak döndü.

Üstüne gezinin finansmanı tartışma konusu oldu ve bu halen izah edilebilmiş değil.

Yine:

Üstenci bir tavırla…

Önümüzdeki gezilere farklı AKP kalemlerinin davet edildiği/edileceğinin ilanı, her şeyin üzerine tuz biber ekti.

***

Bu tür olaylarda “ders alınıp alınmadığı” sıradaki organizasyonlarda kendini belli eder.

İmamoğlu (ve ekibi) için bunun hayli öğretici olduğunu sıradaki programda göreceksiniz.

Hoş, iş işten geçmiş olacak.

Çünkü:

-Eleştirenler küçümsendi.

-Parmak sallandı.

-Twitter ahalisi aşağılandı.

-“Akıllı ol” dendi.

-“Şunları şunları da davet etmiştik, yine edeceğiz” diye meydan okundu.

-Mecburen yarım yamalak özür dilendi.

-Hata anlaşılmadı, “biz biliriz” inadı kırılmadı.

***

Ne yani, “bölgede seviliyor” diye önümüzdeki geziye Sedat Peker’i de çağırın o zaman.

Bakın, mesele “Ekrem bey, Mansur bey” meselesi değil.

Mesele:

İnsanı aşağılayan, halkı küçümseyen, canını sıkan her şeyi önce yok sayıp sonra imha eden, devleti ele geçirme amaçlı mücadele.

Sistemi düzeltmeden, denge ve denetim unsurlarının yerli yerinde olduğu bir düzeni inşa etmeden biri gider diğeri gelir.

Erdoğan’ın yetkilerini kullanacak her insan evladının firavunlaşması kaçınılmazdır.

Bunu, yerine gelecek ekibi görünce daha iyi anlayacaksınız.

Bu yaşanmadan da düzelmeyecek işler.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. (Bu yazı, sosyalevrimini tamamlamış, beyin korteksi gelişmiş, hayatta kalma içgüdüsüne rağmen doğrunun yanında olma ahlakını insanlığının bir parçası edinmiş, devasa bir insan topluluğunu, kadın ve erkekleri elbette işaret etmemektedir. İstisnai bir evrimimi tamamlayamama durumuna işaret etmektedir.)

    Biyologlar, ilk insanlarla ilgili olarak, insanın genlerini aktarabileceği en sağlıklı, güçlü genleri aradığını, seçimlerinde bunun çok etkili olduğunu söylerler. Sosyal evrimcilerde bunu genişletir, mağara devri kadınının en güçlü erkeği seçmesinin nedenlerinden birinin, kendini yaşamda koruyacak, genlerini de güvenle taşıyacak kişiyi bulma duygusuyla hareket ettiğini, seçimlerinde bunun tesiri olduğunu söyler. Mağara devri erkeği de çok farklı değildir, gücünü kullanarak, en güzel ve sağlıklı kadına yönelir gerekirse onu zorla alır.

    Aslında, bilimsel göndermeli söze gerek yok. Mağara devri insanı mantığıyla hareket etmeye başladığında, bir insanın nasıl davranacağını, biz bu yüzyılda da görüyoruz, yeterince.

    Değişen zaman, medeniyet, teknolojiye, onca sosyal birikime rağmen, bazıları bu mağara devri motivasyonuyla hareket ediyor.

    Aslında haklı da görüyorum. Dişsiz mi biri, onu kardeşleri yerdi… dediği Akifin zamanlar değişmedi, daha komplike halindeyiz hatta.

    Nagehanı ve etrafındakileri de bu motivasyonun devamı olarak görüyorum. Mağara devri genleri hala insanları etkiliyor.
    Daha gençler ve görüyorlar Erdoğanın gidiciliğini ve kendilerine yeni güvenli liman arıyorlar.
    Ustaca, ufaktan ufaktan Erdoğandan uzaklaşıp, yavaş yavaş yaklaşıyorlar.

    Hatırlarsınız, 17/25 Aralığın hemen ardında Sevilay Yükselirler, Kezban Hatemiler, Nihal Bengisular vardı. Gücü görmüşlerdi ve ona yanaşmışlardı. Şimdilerde, muhalifler, ufaktan ufaktan yanaşıyorlar da, demokrasi, hukuk vs güzellemeleriyle yeni geleceklere.

    Kısaca, mağara devrinden kalma genleri hala aktif olanların bugünkü davranış modeli böyle, birde bunun erkek modeli var ki, onu da sanırım, Ekrem İmamoğluna yönelik bir yazı olursa yazmak gerek.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin