Salgının seyri ve kriz

YORUM | HAKAN TANER

Yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) salgını devam ettiği için ihtiyatlı olmamız ve tedbiri elden bırakmamak şart.

Sağlık Bakanlığı düzenli olarak yaptığı açıklamalarda vak’a sayısının 1.000’in altında, ölü sayısını da otuzun altına indiğini belirtiyor.

Hafta sonu yaşanan karar ve yetki karmaşası ve son söz hakkı hatırlatmasından sonra insanlar kendilerini salıverdi.

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Özellikle gelir seviyesi üst noktalardan gelen görüntüler ve virüsün umreden dönenler tarafından yayıldığı eleştirisini yapanların genellikle aynı kesimden olması ikiyüzlülüğü bir kez daha bir ülke gerçeğini de hatırlatmış oldu.

İkiyüzlülük ve samimiyetsizlik gerçeğini unutmamıza fırsat vermeden sürekli update edenlerin de benzer kişiler olduğu gerçeğini de unutamıyoruz.

Bilim kurulu üyelerinin bazıları hafta sonu yaşananlardan sonra yeniden Korona günlerine dönüş sinyali verse de en son söz söyleme hakkına sahip olanların “Bundan böyle özgürlük günleri (Korona için)” diye açıklama yapmış olması bilim kurulunu teyit etmiyor.

Bu sürecin bir de ekonomi ayağı var.

Bu konuda da sık sık açıklama duyuyorsunuz…

Ekonomiyi sıcak tutmak için piyasaya kamu bankaları eliyle kredi pompalanırken bu durumun aşırı ısınmaya sebebiyet verip yangınlara sebep olacağını düşünen özel bankalara da BDDK vs eliyle sopa gösterilmesi de faaliyetler arasında.

Ekonomiden sorumlu kişi/ler zaten büyük rakamlarda bir destekten söz etseler de bu rakamları duyan var fakat gören ve bilen yok.

En azından toplumun geneli böyle.

Biliyorsunuz en son hükümet sözcüsü salgın döneminde her ferde 5 bin TL yardımda bulunduklarını açıkladı.

Bu açıklama hem hayret he de kızgınlıkla karşılandı.

Toplumun kahir ekseriyeti kendi paralarının kime verildiğini sorgulamaya başlasa da bir cevap alan da bulan da olmadı.

Bu söz de diğerleri gibi öylece ortada askıda kaldı.

Aslına bakılırsa kriz her zamanki gibi ilerliyor; hiçbir şey olmamış ve her şey normalmiş gibi.

Ya da ülkeyi idare edenlerin kendi hallerine bakarak her şeyin yolunda olduğunu hissetmeleri dışında ekstra bir işaret görünmüyor.

Bu salgına bağlı krizin nasıl seyredeceğine dair bir yorumda bulunmak gerekirse “Otoriterleşerek devam edecek.” denilebilir. Hem virüs hem de özgürlük alanı itibarıyla nefes almanın daha da zorlaşacağı şekilde gelişir…

Bu konuda o kadar çok emare ve eylem var ki ister tüme varımdan ister tümden gelimden gel nerden gelirsen gel sonuç hep aynı.

“Ülkenin kaybedecek zamanı ve sermayesi yok” derken kaybedeceklerin sayısı her geçen gün daha da azalıyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin